Dünya futbolunda teknik direktörler, kendi anlayışlarını ve disiplinlerini monte etmek için radikal kararlar alırlar. Bazı kararlar vardır ki futbolcuların bile hayretle karşıladıkları ve ses getiren uygulamalardır.
Goal, bu anlamda dikkat çeken teknik direktör yasaklarını derledi. İşte o yasaklar;
Jurgen Klopp, Liverpool'da bir geleneği bitirdi ve Alman teknik adam Anfield koridorlarındaki meşhur 'This is Anfield' yazılı tabelaya dokunmayı yasakladı. Sebebi mi?
''Oyuncularıma önemli bir başarı elde etmeden 'This is Anfield' tabelasına dokunmamalarını söyledim. Bana göre bu bir saygı göstergesi.''
Manchester United dönemi büyük bir hayâl kırıklığıyla sona eren David Moyes, futbolcularına maç günlerinin önceki gecesinde patates kızartmasını yasaklamıştı:
''Bazı oyuncuların fazla kiloları var. Patates kızartmasının da diyet için uygun bir yiyecek olduğunu düşünmüyorum.''
Alman teknik adam, Stuttgart'ın başındayken oyuncularına toplum içinde kulaklık takmayı yasaklamış ve gerekçesini şöyle anlatmıştı:
''Tamamen görsel bir sebep. 1.65'lik oyuncu, neredeyse kafası kadar olan kulaklığı takınca saçma bir görüntü ortaya çıkıyor.''
Sunderland'in başındayken Di Canio oyuncularına ketçap, mayonez, Coca-Cola, fast food, şarkı söylemek ve dedikodu yapmayı yasaklamıştı. Açıklaması ise şöyle oldu:
''Bu farklı bir düşünceye sahip olmak, profesyonel olmak için gerekli bir yöntem. Evet zor. Ama büyük bir devrim. Her şey kafada bitiyor. Fikirleri değiştirebilmek önemlidir.''
Fabio Capello her zaman oyuncularına karşı olan katı tutumuyla bilinir. İtalyan teknik adam, İngiltere Milli Takımı'nın başındayken de oyuncularına toplum içinde parmak arası terlik ve şort giymelerini yasaklamıştı.
''Çünkü o şekilde baştan savma ve profesyonellikten uzak görünüyorlar.''
Bolton Wanderers'ın eski teknik direktörü Neil Lennon, oyuncularının soğuğa karşı cesur olmalarını istemiş ve antrenmanlarda bere takmalarını yasaklamıştı. İşte açıklaması:
''Futbolcularımın bere takmasını istemiyorum çünkü maçlarda da takmıyorlar. Eğer ısınmak istiyorlarsa daha çok koşmalılar.''
Thomas Schaaf, Werder Bremen'in başındayken oyuncusu Eljero Elia'nın dövme yaptırdıktan sonra kolunun iltihaplanmasının ardından dövme yaptırma yasağı getirmiş ve şöyle konuşmuştu:
''Dövme konusu göz ardı edemeyeceğimiz bir risk.''
Batıl inançlarıyla bilinen Carlos Bilardo, Arjantin Milli Takımı'nın başındayken futbolcularına tavuk eti yemeyi yasaklamıştı çünkü tavuk etinin 'kötü şans' getirdiğine inanıyordu...
İspanol teknik adam, Mallorca'nın başına geldiğinde getirdiği yasaklarla gündeme gelmişti. Futbolcularına piercing, abartılı saç kesimi ve kolyenin yanı sıra takım otobüsünde şapka takılmasını ve gece 11'den sonra sokağa çıkma yasakları getirmişti.
Ünlü teknik adam, İrlanda Cumhuriyeti'nin başındayken oyuncularına maç öncesinde mantar yemeyi yasaklamış ve bunun sebebini de şöyle anlatmıştı:
''Eğer mantar yerlerse, ertesi gün karınları ağrıyabilir.''
Manchester United'ın efsane teknik direktörü, günümüzün yeni trendi olan parlak renkli kramponlara karşıydı ve altyapıdaki oyunculara sadece siyah kramponlar giydiriyordu.
Manchester City'deki yasaklarıyla gündeme gelen Pep Guardiola da 18 yaş altındaki futbolculara renkli krampon giymeyi yasakladı.
Remi Garde, Aston Villa'nın başındaki kısa süreli macerasında yabancı oyunculara soyunma odasında kendi dillerinde konuşma yasağı getirmiş, bu kararını şöyle açıklamıştı:
''Bir an önce İngilizce öğrenmeliler. Birbirimizle anlaşabilmemiz için bu çok önemli.''
Pep Guardiola, Barcelona'nın başındayken oyuncunlarına antrenmanlara lüks spor arabalarıyla gelmelerini yasaklamıştı.
Ibrahimovic, kitabında buna itirazını şöyle anlatmıştı: ''Saçmaydı. Süreceğim araca karar vermek kimsenin işi değil. Bu yüzden maçtan önceki antrenmana Ferrari Enzo'mla gittim. Bu da olay oldu.''
Sıradaki yasak yine Guardiola'dan... İspanyol teknik adamın Manchester City'deki ilk sezonunda tesislerdeki internet bağlantısını kestirmesi de uzun süre konuşulmuştu.
Takımın deneyimli ismi Pablo Zabaleta ise yasakla ilgili yaptığı açıklamada Guardiola'nın bu kararı oyuncular arasındaki iletişimin artması amacıyla verdiğini söylemişti.
Jose Mourinho, Manchester United'daki ilk sezonunda oyuncularına maçtan önceki 48 saat içinde ve maç gününde sosyal medya kullanımını yasaklamıştı. Ayrıca yasağın içinde antrenmandan görüntülerin sosyal medyada paylaşılması da vardı.
Mourinho, bu kararlarının sebebi olarak takıma kötü imaj vermesini gösterdi.
Geçtiğimiz yaz Bayern Münih'in başına geçen Niko Kovac, futbolcularına cep telefonu kullanımı konusunda sınırlama getirmiş ve futbolcuların birlikte yer aldıkları yemek salonu, toplantı salonu ve terapi alanlarında cep telefonu kullanımını yasaklamıştı.
Sebebi ise açık: Oyuncular arasındaki iletişimi kuvvetlendirmek.
2008-09 sezonunda Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, futbolcuların kamplarda internete girmelerini yasaklamıştı.
Deneyimli teknik adam kararını ise şöyle açıklamıştı: ''İnternet sizin enerjinizi alıyor. Ayrıca internet kullanmazsanız birbirinizle çok daha fazla zaman geçirirsiniz, bu da takıma olumlu yansır.''
John Benjamin Toshack, Beşiktaş’ın teknik direktörü olduğu dönemde malzemecilere futbolculara artık eşofman verilmemesini emretti. Galli hoca, futbolcularına yasağı şöyle açıklıyordu: “Maçta yağmur da kar da yağsa eşofmanla değil şortla oynuyorsunuz. Maçların bir kopyası olan antrenmanlarda da artık şort giyeceksiniz.”
Galiba, Toshack eşofmanla şut atmaya çalışan oyuncuların görüntüsüne dayanamamıştı. Tıpkı bizim kırk yılın başında bir halı sahaya giden ve oradan oraya koştururken eşofmanının paçaları savrulan adamlara tahammül edemeyişimiz gibi!
Parmak arası terlik İbrahim Üzülmez - İbrahim Toraman kavgası :D
Bence hepsi mantıklı tavuk ve spor araba dışında.
Mantıklı yasaklar var. Bir de şöyle düşünelim; bu teknik direktörler bu yasakları getirdiğinde takım ne kadar başarılı oldu? Teknik direktör ne kadar başarılı?