Almanya’nın önde gelen haftalık dergilerinden Der Spiegel, Alman makamlarının MİT'in Paris Katliamı’yla ilgisine dair şüpheler olduğunu duyurdu. Der Spiegel, MİT ile Alman istihbaratı arasında Kürtlere yönelik işbirliğinin dondurulmuş olabileceğini ve bilgi paylaşımında dikkatli davranılmaya başladığını da iddia etti.
Haberde dikkat çeken bir diğer nokta ise, Ocak ayında ortaya çıkan MİT belgesinde adı geçen Uğur Kaan A’nın yakın zamanda Almanya’ya giden bir heyette yer aldığı bilgisi. Paris katliamını MİT’in yaptığının kesinleşmesi durumunda Almanya başta olmak üzere Kürtlerin yaşadığı ülkelerde olayların çıkabileceği savunulan haberde, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisinin ‘yakın adamı’ olması nedeniyle Başbakan Erdoğan’a yönelik baskının artacağına da dikkat çekiliyor.
Der Spiegel dergisinin bugün çıkan yeni sayısında, 9 Ocak 2013’te Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katil zanlısı Ömer Güney ve MİT bağlantıları üzerine geniş bir habere yer verildi.
Haberde, 12 Ocak’ta internette yayılan ve MİT görevlileri ile Ömer Güney arasında geçen konuşmaların detaylarına dikkat çekildi. Güney’in 2003-2011 yılları arasında Almanya’nın Bavyera eyaletinde yaşadığı ve MİT’ten aldığı direktif doğrultusunda Paris katliamını gerçekleştirdiğinin iddia edildiği hatırlatıldı.
MİT YAPTIYSA ‘BİTKİN’ ERDOĞAN’A YÖNELİK BASKI ARTACAK
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakan Erdoğan’ın en güvendiği kişi olduğu belirtilen Der Spiegel haberinde, Ömer Güney’e Sakine Cansız’a suikast düzenlemesi için para verilmesinin istendiği MİT belgesine de değinildi. “Avrupa Birliği (AB) üyesi olmak isteyen bir devlet, yine AB topraklarında kiralık cinayet emri mi veriyor?” sorusunu soran Spiegel haberinde, şüphelerin gerçek çıkması durumunda ‘dramatik etkilerinin’ olacağı kaydedilerek şöyle denildi: “Almanya’nın, Fransa’nın hatta tüm Avrupa’nın Türkiye ilişkilerine (etkisi olacak). Ülkedeki iç siyasi durum zaten oldukça hassas. ‘Bitkin’ olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha fazla baskı altına girebilir: Gizli servis şefi Hakan Fidan Erdoğan’ın çok yakın bir adamı”
ALMAN MAKAMLARI SONUÇLARI ‘GERGİN’ BİR BİÇİMDE TAKİP EDECEK
İddiaların gerçekleşmesi durumunda, Türkiye dışındaki Kürtlerin yaşadığı ülkelerde olayların çıkabileceği öngörüsünde bulunan Der Spiegel, bu ülkelerin arasında Almanya’nın da bulunduğunu yazdı. Haberde, Alman güvenlik makamlarının (Paris) soruşturma sonuçlarını ‘gergin’ bir biçimde takip edecekleri de vurgulandı.
ALMAN MAKAMLAR GÜNEY’İ TÜRK MİLLİYETÇİSİ OLARAK BİLİYORDU
Paris katliamı sonrasında tutuklanan Ömer Güney ve katliama ilişkin bilgilerin verildiği haberde, ilk başlarda ‘PKK içindeki çatışma’ gibi gösterildiği hatırlatılırken, bu versiyonun gerçekçi olmadığının kısa sürede anlaşıldığına dikkat çekildi. 2003-2011 yılları arasında Almanya Bavyera’da yaşayan Ömer Güney’in Kasım 2011’den itibaren Villiers-le-Bel’de dernek çevresinde tercüman ve şoförlük yaptığını belirten Spiegel, Güney’in Alman makamlarında hiç bir zaman ‘Kürt Hareketi sempatizanı’ olarak geçmediğinin altı çiziliyor.
Haberde, “Tam tersine, (Alman makamları) onu Türk milliyetçisi çevrelere bağlı olduğunu tespit ettiler. Arkadaşları da zaten bunu teyit ettiler ve Güney’in PKK üyeliği için ‘Masallar Ülkesi hikayesi’ olduğunu söylediler” denildi.
“MİT BELGESİ ‘İNSANI YANILTABİLECEK KADAR GERÇEK’”
Der Spiegel haberinde, Ömer Güney’in devletten 900 EURO değerinde sosyal yardım almasına rağmen evinde çok sayıda pahalı kıyafetlere rastlandığı, Fransız istihbaratı ve güvenlik kaynaklarının Ömer Güney’in evinde yaptığı araştırmada Türkiye’ye sürekli uçtuğu ve pahalı, lüks otellerde Güney’in kaldığı bilgilerine de yer verildi. Ömer Güney’in en son 25 Aralık 2012 yılında Fransa’dan Türkiye’ye uçtuğu, üç ayrı cep telefonu kullandığı, bunlardan ikisinin Fransız şirketine ait olduğu ve bir Fransız numarasıyla sadece Türkiye ile irtibat kurduğu bilgileri de haberde yer aldı.
12 Ocak’ta ortaya çıkan Ömer Güney’e ait ses kaydının ise ‘.de’ ile biten bir internet adresinden geldiği, ancak bunun büyük ihtimalle Türkiye’den çıktığına dikkat çekildi. Sonraki günlerde ortaya çıkan MİT belgesinin Sakine Cansız’ın ölüm emrini verdiği kaydedilen Spiegel haberinde, belgenin Fransız makamlarınca önemli bulunduğu ve Alman makamlarınca da aynı yönde analiz edildiği bilgisi verildi.
Spiegel, bu belgede bulunan filigranin MİT'e ait gerçek bir görünüm taşıdığını yazarken, üst düzey bir Alman yetkilinin konuyla ilgili 'Bu belge sahteyse, o zaman insani yanıltabilecek kadar gerçek' sözlerinin de altı çizildi.
BELGEDE İMZASI OLAN UĞUR KAAN A. ALMANYA’YA GELEN BİR HEYETTEYDİ
Belgede imzası olan MİT mensuplarının muhtemelen PKK üzerine çalıştıklarının belirtildiği haberde, içlerinden birinin Alman istihbarat görevlilerinin ‘kişisel’ olarak iyi tanıdığı bir şube müdürü olan Uğur Kaan A. olduğu yazıldı. Haberde şöyle devam edildi: “İstihbarat görevlisi Uğur Kaan A., kısa süre önce bir heyetle Federal Almanya’ya gelmişti.”
ALMANLAR İNFAZA GÖTÜREBİLECEK BİLGİLERİ PAYLAŞMAK İSTEMİYOR
Der Spiegel haberinde son olarak, MİT ile Almanya güvenlik kurumlarının istihbari işbirliğinin dondurulduğu iddia edildi. Haberde şu cümlelere yer verildi: “Normalde Alman güvenlik makamları MİT ile işbirliği içindeler- tabii, PKK üyelerini takip konusunda da. Nihayetinde, PKK AB’de terör örgütü olarak yasaklı.
Ancak, Türk istihbaratının PKK militanlarını AB ülkeleri içinde infaz ettirebileceği şüphesi Alman Anayasayı Koruma Örgütü (Bundesverfassungsschutz)’u alarma geçirdi. Güvenlik çevrelerinde, ‘kişilere ait bilgilerin (Türk makamlarına) aktarılması konusundaki özel hassasiyetten’ konuşuluyor.
Gerçekte bu durum şöyle izah edilebilir: Kürtleri ilgilendiren konulardaki işbirliği şimdilik donduruldu. Bir ‘infaza’ götürebilecek bilgileri hiç kimse paylaşmak istemiyor”
ANF