Güneş kremleri artık sadece plaj çantalarının vazgeçilmezi değil, günlük cilt bakımının da önemli bir unsuru. Ama iş SPF seçmeye gelince “30 mu yeterli, 50 mi daha güvenli?” “Tazelemek gerekir mi?” gibi sorular zihnimizi fena karıştırıyor. Endişelenmeyin! SPF 101 dersine hoş geldiniz. 😍
Bu içerikte güneş koruyucularla ilgili bilinmeyenleri, ambalaj üzerindeki terimleri ve doğru ürünü nasıl seçeceğinizi anlatıyoruz. Haydi başlayalım. 👇
SPF, yani Sun Protection Factor, cildinizin güneşin etkilerine karşı ne kadar süre korunacağını gösteren bir değerdir. SPF 30 bir ürün, normalde kısa sürede etkilenebileceğiniz güneş ışığında, bu süreyi yaklaşık 30 kat uzatır. Ancak bu sürenin; terleme, suyla temas veya silinme gibi durumlarla kısalabileceğini unutmayın. Bu yüzden ürünü gün içinde yenilemek çok önemlidir.
SPF bir ürün satın alırken etiketin üzerinde “geniş spektrum” yazısını gördüğünüzde gözleriniz parlasın çünkü bu, korumanın hem yüzeysel hem derin etkilere karşı olduğunu gösterir. Yani güneşten korunmakla kalmaz, cildinizin üzerine bir koruma kalkanı çekmiş gibi olursunuz! Bu özellik özellikle uzun süreli koruma isteyenler için önemlidir.
Bitkisel içerikler, yalnızca güneş kremi için değil tüm bakım ürünleri için önemli hale geldi. Bitkisel içeriklere sahip ürünler, günlük kullanımda cildi ağırlaştırmıyor ve özellikle yaz aylarında vazgeçilmez hale geliyor. Doğadan gelen içeriklerle daha hafif bir bakım mümkün!
Herkesin cilt yapısı farklıdır ve bu durum güneş koruyucu seçimini doğrudan etkiler. Daha fazla parlama yaşayan ciltler için matlaştırıcı etki sunan hafif yapılar uygun olurken, kuruluğa yatkın ciltler için nemlendirici etkili formlar tercih edilebilir. Günlük kullanım için kolayca emilen, yapışkan his bırakmayan seçenekler her zaman daha konforludur. Ürünün ciltle uyumu arttıkça, düzenli kullanımı da kolaylaşır. Cildinizin ihtiyacını iyi tanıyın ve ona göre seçim yapın.
Suya dayanıklılık, birçok kullanıcıyı cezbeden bir özellik. Ancak bu, ürünü sürdükten sonra gün boyu hiçbir şey yapmadan koruma sağladığı anlamına gelmez. Genellikle 40-80 dakika arası etkili olan bu ürünlerin, özellikle suyla temas sonrası tazelenmesi gerekir. Yüzme, spor yapma veya terleme gibi aktiviteler sonrasında koruma seviyesi azalır. Bu nedenle güneş koruyucunuzu gün içinde mutlaka tazeleyin.
Son dönemde oldukça popüler olan renkli koruyucular, hem güneş koruması sağlar hem de cildinizi daha canlı gösterir. Hafif kapatıcı etkisiyle gün içinde daha canlı ve dengeli bir görünüm elde edebilirsiniz. Özellikle ağır makyaj yapmak istemediğiniz sıcak günlerde bu ürünler adeta kurtarıcıdır. Ancak bu ürünlerde de yeterli miktarda uygulama oldukça önemlidir.
Birçok kişi güneş koruyucuyu az miktarda uyguluyor ve sonra da etkisinin neden düşük olduğunu merak ediyor. Oysa yüz için önerilen miktar yaklaşık bir çay kaşığı kadardır. Tüm vücut içinse bir kahve fincanı kadar düşünün! Bu miktarlar sizi tam anlamıyla korur. Ürün ne kadar etkili olursa olsun, yeterli kullanılmadığında işlevi azalır.
Biliyorsunuz ki güneş kremini yalnızca yazın değil, 4 mevsim kullanmak gerekiyor. Yani 'Kış ayındayız güneş bile yok!' demeyin. SPF demek yalnızca güneş ışınlarından değil, cildi tüm dış etkenlerden korumak anlamına geliyor. Ama yaz tatiline çıktıysanız durum biraz farklı tabii. Günlük şehir hayatında kullandığınız koruyucular, plaj güneşi altında yeterli olmayabilir. Bu nedenle tatile çıkacağınız zaman, alışveriş listenize en az SPF 50+ içeren bir koruyucu eklemeniz çok önemli.
