Üç çocuk annesi M.G. yıllar boyunca 'eşinin' fiziksel ve cinsel saldırılarına maruz kaldı. Kadın kocasının kendisini hayvanlarla ilişkiye zorlayıp, dudaklarını jiletle kestiğini anlattı. Cani koca 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı fakat cezası onanmadığı için hala dışarıda...
Yaraları yüzünden aylarca oturamayan, kıyafet giyemeyen kadının yaşadıkları bununla da sınırlı kalmadı. Eşinin jiletle dudaklarının kenarının kestiğini ve aynalara bakamadığını söyleyen kadın, eşinin kafasına ayakkabıyla vurduğunu ve yarılan kafasını eşinin diktiğini anlattı.
Eşinin kendisinden kumandayı cinsel organına koymasını ve evin içinde öyle dolaşmasını istediğini söyledi. Genç kadının sabrını taşıran ise eşinin kendisini köpek ile beraber olmaya zorlaması oldu. Bu olaydan sonra 3 çocuğunu da alarak kadın sığınma evine sığındı.
2 sene sonunda kadın sığınma evinden çıkarak çevresinden gelen yardımlarla geçinmeye başladı. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle üç çocuğunu yetiştirme yurduna bırakmak zorunda kaldı. Verdiği hukuk mücadelesi sonucunda koruma kâğıdı aldı.
Eşi 15 sene hapis cezası aldı fakat cezası onanmadığı için hâlâ dışarıda. Can güvenliği olmadığını söyleyen talihsiz kadın eşinin hala kendisine haber göndererek ulaşmaya çalıştığını belirtti. M.G. şimdi eski sağlığına kavuşup yetiştirme yurdunda olan çocuklarını da yanına alarak kendisine yeni bir hayat kurmak istiyor.
Ceza sistemi ikiye ayrılır. İşlediği suçun çeşidi sorulur; "cumhurbaşkanına hakaret mi yoksa diğerleri mi?" ilk seçenek seçilirse direk konu ile ilgilenilip en ağır şekilde ceza uygulanır. İkinci seçenekte ise mümkün olan bütün indirimler yapılır, bazı şeylerin üstü örtülür bazıları ise görmezden gelinir, süre uzatılır konu yumuşatılır ve en az ceza ile yollanır.
helak olalım artık sonundayız daha ötesi yok
Kısasa kısas. Babil Kralı Hammurabi o zamanlar yazdığı kanunlarda çok doğru söylemiş. Hiç burada insan hakları bıdı bıdısı yapmayın bana. İnsan hakları insanlar içindir. Bu varlığa aynısını yapacaksın.