Bu şarkılar yazılırken üzerlerinde pek düşünülmemiş sanki. Dinlerken fark etmediğiniz ama mantık aradığınızda bulamadığınız şarkılara hep birlikte bakalım.
Bu şarkılar yazılırken üzerlerinde pek düşünülmemiş sanki. Dinlerken fark etmediğiniz ama mantık aradığınızda bulamadığınız şarkılara hep birlikte bakalım.
'Eksi kırk derece soğuk suda bile yüzerim inan ki'
-40 derecede su olmaz buz olur maalesef. Basınçla falan olur aslında ama çok zor iş o sıcaklıkta. Ha şarkının sözü '-40 derece soğukta, suda bile yüzerim inan ki' olsa olurdu bak.
'At artık imzanı git bir an önce'
Abi sevdiğin başkasıyla evleniyor, üzgünsün biliyorum ama senin gitmen gerekmez mi? Sonuçta gelinin düğünü yani.
'Kalamam arkadaş git'
Abicim kalamıyorsan sen gitsene allah allah? (Şaka bir yana bu şarkıda 'arkadaş kalamam, git' denmek isteniyor ama işte bu anlam da akla gelmiyor değil.)
'Hadi çal giderken kapımı'
Neden giderken çalmasını istiyorsun ki? 'Habersizce gitmesin, yolcu edeyim' mi diyorsun yoksa?
'Üzgünüm ama ilk kez tanıştığım birine telefonumu veremem'
Evet mesela ben de biriyle dördüncü kez tanıştığımda veriyorum telefonumu. Mantıklı bir davranış gerçekten de.
'Doğru söylesen kimin umurunda
Gözüme inanırım, haydi zıpla'
Abi kız doğruyu söylüyor işte ne demek kimin umurunda? Belki yanlış gördün, belki gerçekten açıklanacak bir durum var ortada? Doğru söylüyorsa doğrudur sonuçta. Fevri davranmışsın yazık etmişsin ne diyim...
'Cenneti değişmem saçının teline'
Cümle bu şekliyle hafiften 'koskoca cennet lan, mal mıyım saçının tek teline değişicem tabii ki cenneti seçerim enayi miyim' anlamına geliyor sanki. 'Saçının telini değişmem cennete' deseymişsin keşke abi öyle daha net olurmuş.
'Hiçbir şeyim yok ama taş gibiyim'
Abi maşallah hiçbir şeyin yoksa taş gibisindir sağlıklısındır zaten. Ha mal varlığından bahsediyorsan sende vardır arabalar evler yeme şimdi bizi.
'Bitene kadar bitmez hayat, bitti mi de biter ama'
Abi hep böyle karmaşık konuşarak tavlıyorsun kızları değil mi?
'Elden yar olmaz dinle beni'
Ha akraba evliliği yapalım yani? Elden yar olmazsa geriye bir onlar kalıyor çünkü.
'Unut beni, unuttuğum gibi seni'
Gerçekten çok güzel unutmuşsun Bengü, bir de unuttuğun kişi için şarkı yazmazsan tam olacak.
'Pantolonunu çok sevdim
Çıkar onu bebeğim
Hadi gel bize gidelim'
Abi istersen size geçtikten sonra çıkarsın abla pantolonunu. Yani pantolon çıkmış vaziyette giderseniz yolda dikkat çekersiniz epey.
'Al tanrım aklımı ki zaten bende değil'
Kızım aklın sende değilse nasıl alsın? Hem sende değilse sorun yok zaten, aklın alınmış demek ki.
'Severek ayrılalım
Aşka hasret kalalım
Eğer mutlu olursak
Yeniden barışalım'
En bombası en sonda. Orhan abi sana üç sorum var: 1) Neden severek ayrılıyorsunuz? 2) Bu ayrılık durumundan dolayı mutlu oluyorsanız neden barışıyorsunuz? 3) Kafanız mı güzel?
'Ay aman zillerimi çalıp nereye kaçıyorsun?
Körebe mi oynuyorsun, dolaba mı saklanıyorsun?'
Hangi zilleri çalıp kaçabilirsin? Hemen arkasından dolaba saklanarak körebe mi oynuyorsun cümlesi oldukça saçma çünkü körebe sessiz oynanması gereken bir oyundur fakat zilleri çalmak gürültülü bir eylemdir.
'Çünkü ben seni suya hapsettim'
sözünün hiç oluru yok. Bir insan bir insanı nasıl suya hapsedebilir. Mecazi bir anlam kullanmaya çalışmış desem o da olmuyor. Tamamiyle alakasız farklı bir söz kullanılmak istenmiş.
'Aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem'
Kızılötesi bir aşk ve müzenin yaralı oluşundan kaynaklı hareket edememesi çok ama çok saçma. Yaralı olmak canlılara özgü bir şeydir. Cansız bir varlık yaralı olamaz.
'Sarılmandan belli kırıcan mı belimi
Çok canım acıdı çeksene elini'
'Aşkın ateşi yakarmış ateşi, duydunuz mu aşkın ateşini?'
Aşk ateşi duyulur mu? Mümkün değil böyle bir şey. Aşk ateşi sessiz bir şeydir ancak yaşayan iki kişi bunu fark edebilir ve görebilir.
'Sevda yüklü trenler, boş raylarda ilerler'
Sevda trenlere yük olacak bir nesne değildir. Burada ancak birbirine sevdalı insanlar o trende yolculuk edebilir demek istemiş olabilir.
Bir kimyager olarak söylüyorum : "40 derecede su olmaz buz olur maalesef." bilimsel olarak hatalı bir cümledir. Su H2O denilen kimyasalın gündelik adıdır. Buz denilen şey suyun katı formudur, bizim su dediğimiz şey, suyun sıvı formudur. Velhasıl, buz da sudur, su da sudur, su buharı da sudur. Nasıl alüminyumun katı, sıvı ve gaz formu varsa, suyun da vardır. :)
-40 derecede saf su donar. Deniz suyu donmaz. Ayrıca van gölü gibi sodalı sularda cok düşük sıcaklıklarda dolmaz. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en güzel şarkılarından birine laf atmanı esefle kınıyorum. Ama diğerleri gayet güzel tespitler
elden yar olmaz diyerek asosyal elizabetçilere sesleniyor elinize bi rahat verin hayat dışarda :) :)