Sözcükleri Dizelerden Fırlayıp Sokaklara Taşan Şair Ali Lidar'dan 23 Alıntı

Sokaklarda da öylece durmuyor tabi, oradan da kalplerimize giriyor, beynimizde iyi huylu küçük bir tümör oluyor Ali Lidar şiirleri. Her yalnızlığımızda, her kaybedişimizde kendisini olduğu yerde hatırlatıyor.

Gitmek bilmiyor bazı yalnızlıklar, Ali Lidar tam da o sırada yardıma yetişiyor.

Hayatın arkasından çok koştuktan sonra yorulan küçük çocuklarız hepimiz.

 Bu şiirler de, terli terli su içme hevesimiz...

1. "Bazı geceler zaman, bir yerlerde takılıp kalır. Bazı şarkılar sadece böyle zamanda dinleyelim diye vardır... "

...Bazı şiirler ancak böyle zamanlarda anlaşılabilir. Bazı hikayelere sadece ve sadece böyle zamanlarda katlanılabilir. Bazı geceler zaman buzdan bir bıçak kadar sert, soğuk ve şeffaftır. Görünmez bir el onu ruhumuzun en hassas noktasına batırır.

2. "Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil. Nükleer denemeler, Kyoto sözleşmesi, küresel ısınma falan..."

'Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü 

Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki 

Parliament'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? 

Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! 

Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. 

İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı... '

3. "Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar..."

'...Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız 

İşin yoksa çiçek al, saç tara, parfüm sık. 

Küsmesi, barışması, ayılması, bayılması 

Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması 

Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! 

Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. 

Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma 

Hepsi ağzıma sıçtı.. '

4. "Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil..."

'...Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister 

Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata 

Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik.. 

İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim. 

Ben seni severim sevmesine de 

İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..'

5. "Biliyor musun güzel olmadığını söylediğin anlarda güzelsin en çok..."

'...Bir şiir dizesi gibi, dikkatli bakıldığında daha iyi anlaşılan… 

Bazı insanlar ne yaparlarsa yapsınlar çirkinleşemezler çünkü. 

Şey gibi.. 

Kelebek…'

6. "Beklerken birkaç saat geçti. Yanımdan üç beş otobüs, beş on kedi, yirmi otuz insan geçti..."

'...Parkın üzerinden siyahın bir sürü tonu geçti. Sıkılıp eve döndüm, kumandaya gitti elim, ekrandan peş peşe programlar geçti. Önümden elinde çay bardağıyla annem geçti. Uzaktan trenler geçti. İçimden kısık sesle söylenen şarkılar geçti. Hatta bir ara içim geçti. Beklerken bir sürü şey geçti, zaman bir türlü geçmedi.'

7. "Çevremdeki her şeyin sıradanlaşmaya başladığını fark ettiğimde büyüdüğümü anladım."

8. “Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde..."

'...Yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu

Otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime

Anne dedim, hadi çay koy da içelim..'

9. Hayatta insanlarda arayıp bulamadığım her şeyi kitaplarda buldum. Başka bir güzel abimin söylediği gibi:" İyi kitaplar dışında kimse elimden tutmadı..."

10. "Bellek yavşak bir düşman gibi davranıyor bazen... Canını yakacak şeyleri tamamen unutmana izin vermiyor."

11. "Bak hazır şarhoşken sana bir sır vereyim, saat on ikiden sonra nefes alan her şey eşittir."

12. "Bana empati yapma. Ben küçükken, ben küçükken çok kuş vurdum iyi adam değilim..."

'...Geliştirdiğim duyarlılıkların alayını toplasan

kanadını kanattığım tek bir serçe yavrusunu iyi etmiyor.

Bana saygı soslu veda nutukları atma,

sıkıyorsa diş gıcırdatmalarımı taklit et de görelim

görmüyor musun bir tırnak kendi etini parçalıyor

sen kalkıp beni üzmemekten bahsediyorsun.

Bana ders vermeye kalkma ben dersimi

yıllar önce tek başıma çizgi film izlerken aldım.

Çünkü annesi çok meşgul olan çocuklar

oturup tek başlarına çizgi film izlerler.

Bana empati yapma çünkü annem,

annem empatinin ne olduğunu bilmiyor. '

13. "Şimdi sen uzaksın ya, kilometreler var arada, şimdi bir mucize yarat her şey lehimize gelişsin.”

14. "Canımız çok sıkılıyor. felaket sıkılıyor... Eğlenirken, kitap okurken, günlük hayatın bokluklarıyla uğraşırken bir taraftan da sıkılmayı hiç ihmal etmiyoruz. Bizim kuşağın tanımlayıcı özelliği bu olsa gerek..."

'....Çok güzel canımız sıkılıyor. biraz dağılacak gibi olduğunda sıkıntımız, kendimize imkansız aşklar yaratıp, bayılana kadar içip, etrafımızdaki her şeyi kırıp dökerek daha da arttırıyoruz.. Bizim en büyük sermayemiz, can sıkıntımız. Hayıflandığımız bir şey yok, geçip giden güzel günleri iç çekerek anımsadığımız da yok. Galiba güzel günler diye bir şey bile yok. Kaldırımların bir halt bildiği yok, hiçbir devirde muhteşem falan olamadık. Olmayan şeyleri anlatıp, olmayan eski kendimizle gururlanıp tanıdık masallarla soslayarak boktan hayatlarımızı, kendimizi ve başkalarını kandırmak konusunda çok marifetliyiz sadece hepsi bu..'

15. "Hayal kırıklığının, uykudaki çocuk ölümleri kadar olağan karşılandığı şehirde sigara külü kadar yalnızım..."

16. "Gölgesine sığındığım ve acımasızca içini boşalttıktan sonra, geri dönüşüm kutusunun içindeki meyveli soda şişelerinin tiksinen bakışlarından kaçacak yer bulamayıp, kendini kendi etiketinden yaptığı iple kutunun kulpuna asıp intihar etmek isteyen bir rakı şişesi kadar yalnızım..."

17. " Anne… Ben iyi değilim. Neyi tuttuysam elimde kaldı. Atladığım her öğün için üzülen sen, ruhumdan akan kanı görsen, nasıl dayanırsın bilmem… "

18. "+ Gelecekle ilgili planın ne? - Birazdan kalkıp çay demlemeyi düşünüyorum."

19. “Türk kadınlarıyla yeteri kadar ilgilenmiyorsunuz beyler. Yoksa bir insan durduk yere; patlıcandan reçel, kabaktan tatlı yapmaz."

20. “Beni affetme. Anlama da. Hayatımın özeti düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu. Beni daha fazla konuşturma.”

21. "Gidelim buradan… Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim..."

'...Gidelim buradan… İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim…'

22. " Hiç değilse, içer misin? diye sormadan çay suyu koysaydın ocağa. Sen suyun kaynamasını beklerdin, ben seni beklerdim ve aradaki boşluğa bir aşk ihtimali sıkıştırırdık... "

23. "Kaçırdığımız sabahlara ciddi bir özür borçluyuz, beraber uyanmadığımız bütün sabahlar..."

'Bir şey eksikti, vardı yeryüzünün haberi

yanımızda başka bedenler 

aklımızda başka hayaller

ama aynı güneş aynı gökyüzü

ve sen büyürken kimselerin fark edemediği yerlerde

gözlerini anlamsızca dikerken en yükseklere

durmaksızın seni düşündüğümü söylemem doğru olmaz..

ama günün başka kimselere anlamlı gelmeyen anlarında

bazen onu elli geçe mesela

bazen ikiye altı kala

çorabımın tekini ararken ya da

kaç yumurta kıracağımı düşünürken tavaya

mütemadiyen seni düşündüğümü söyleyebilirim.

sevgilim denmez artık uzaktaki sevgiliye

sevgilim denmez çok ayıp ama sevdiğim diyebilirim

sevdiğim belli olmaz saçma sapan bir zamanda

bir çocuk gülüşünde ya da eski bir türk filminde

farkında bile olmadan aklına gelebilirim.'

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!
Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan'ın Açıklamaları Gündem Oldu: ''Sponsorlarımız Yasal ve Helal''
DEM Partili Batman, Mardin ve Halfeti Belediyelerine Kayyum Atandı