26 Eylül’de Mersin’in Mezitli İlçesi’ndeki Tece Polisevi’ne terör saldırısı yapılmış, bir polis şehit olmuştu. İçişleri Bakanlığı, saldırıya katılan ve üzerlerindeki bombanın infilak etmesiyle ölen 2 PKK terör örgütü mensubundan birinin Dilşah Ercan olduğunu açıklamıştı. Ercan'ın CHP'nin 2012'de hazırladığı 'tutuklu gazeteciler' raporunda yer aldığını açıklayan iktidar mensupları, CHP'yi saldırı üzerinden hedef almıştı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bunun üzerine 'Tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın” demişti.
Kılıçdaroğlu'na yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dilşah Ercan'ın 'taksici tarafından teşhis edildiğini' ve 'parmak izi eşleşmesi' olduğunu belirtmişti. Soylu maddeler halinde yaptığı açıklamada şunları kaydetmişti:
1- Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı
2- Yıllarca terör örgütünde birlikte olduğu örgüt mensubu sözde ölümsüzler taburunda sabotajcı eğitimi alıp Türkiye’de eylem yapmak üzere görevlendirildiğini belirtip hemen teşhisini yaptı.
3- Hoşuna gitmeyecek ama parmak izleri ile yapılan çalışmada bir tanesinde eşleşme çıktı.
4- Kurtarıcın PKK’nın açıklamasındaki teröristlerle ilgili tüm detaylara da çalışılıyor.
5- PKK’nın açıklamasını referans alıp kabul ettiği teröristlerle ilgili henüz sonucu çıkmamış raporların üzerinden terör örgütünü ve utanılacak parti raporunu korumaya alıyorsun.
Yani terör örgütünün tespiti imkansız Suriyeli isim verip, ‘Zozan arkadaşımızın (yani Dilşah Ercan) bu olayla herhangi bir ilgisi yoktur, görevinin başındadır.’ demesine sığınmaktan bile utanmıyorsun.
6’lı masada sıkıştın
PKK’ya sığındın
Yazıklar olsun...”
Sen terörü her bitirdik dediğinde böyle olayların tekrar ceryan etmesi neden ve ne için diye kimse sormadı mı
"hdp ile gönül bağı varmış, tespit ettik"e kadar indirgeyecekler
Konuşma bence PKK nın yapamadığı şeyi siz 20 yılda yaptınız