Kadınların suskunlukları hakkında çok konuşulmuş hatta üzerine hiç de hoş olmayan bayağı espriler yapılmış, saçma sapan bir çok cümle kurulmuştur. Oysa susan bir kadın; ne trip atıyor, ne sizle edeceği kavgayı planlıyordur. Sadece artık konuşarak anlatamadığı her şey sessizliğinde yankılanıyordur.
En uzun cümlesini kuran kadındır; o susması/susmaları ile... Edep ‘tendir -bazen- içinde bir yerde taşıdığı "annelik kodundadır" -bazen alışkanlıklardandır -bazen- Ama her zaman; o susmaları ile de konuşuyordur aslında ama sesleri duyan yoktur etrafında... Bir kadının söyleyecek çok şeyi varsa ve "konuşuyorsa" hala senden umudu var demektir. Konuşmuyorsa; çaresizdir. Bir şeyler söylese de anlaşılmayacağından ve hiçbir şeyin değişmeyeceğinden emindir. Bu halde ne kendini yorar, ne de anlaşılamamanın verdiği hüznü yaşar. Susar. Bu da acıtır ama anlaşılamamak kadar değil. Umutsuzdur. Bir şeylerin değişmeyeceğini, konuşsa bile değiştiremeyeceğini anlamıştır. Suskunluğu asaletinden midir bilmem ama gitmeye hazırlıktır onu bilirim ben.
güzel bir içerik olmuş gerçekten.. Erkeklere burdan ufak bir tavsiye eğer bi kadın sürekli bir yerden kavga çıkardığını düşünüyorsanız ve size sürekli aynı şeyleri tekrar edip duruyorsa; orada bi durun düşünün çünkü bu sevdiğiniz kadının son çığlıkları son çırpınışı olabilir, susmadan...
belki de sadece konuşmaktan yorulmuştur misal ben