Yaptığı röportajda söyledikleriyle gündeme 'Muhalif Teyze' olarak oturan Zehra Canan, Armağan Çağlayan'ın 'Gör Beni' adlı programına katılarak hayatını anlattı. Biz de sizler için Zehra Hanım'ın zorluklarla dolu hayatından konu başlıklarını derledik. Bakalım siz ne düşüneceksiniz...👇
Kaynak: 196Sekiz, Gör Beni
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz.
Yokluk içinde olduklarından ‘kalem yok, defter yok’ denilerek okutulmadığını ancak küçücükken kaçıp kaçıp okula gittiğini söylüyor Zehra Teyze.
“Kalem yok, defter yok ama çok başarılıydım. Genel kültür soruları sordu, ben de kalktım cevapladım. Bu arada 3’ler, 4’ler, 5’ler hep bir arada okuyorduk. Müfettiş benim için ‘Bu çok başarılı, sınıf atlatın’ demişti.”
1 sene boyunca 5 çocuk ve annesiyle birlikte ablasında kaldığını anlatan Zehra Teyze henüz 13 yaşındayken ev ve temizlik işlerinde çalışmaya başlamış.
“Ben burada durmam, gel enişte beni kurtar dedim. Başka bir işe girdim ama yine aynı şeyler oldu. Mahalleden arkadaşlarım vardı, bana iş bulun dedim.”
“Evlendiğim adam da fakir. Birlikte işe girdik. 2-3 sene de kapıcılık yaptık… Yaşam tarzlarımız çok ağırdı. Ne oda var, ne kömür var.”
“Eşim o dönemlerde sürekli iş değiştiriyordu. Ona ‘senin bir köylün, kentlin yok mu’ dedim. Sonra bir tanıdığı vasıtasıyla inşaatlarda çalışmak için 6 aylığına Suudi Arabistan’a gitti.”
O dönemlerde ısınamadıklarını ve hayatlarının çok zor geçtiğini söylüyor Zehra Teyze.
13 sene boyunca da bakkal işi yapmışlar. Ancak bir anda marketler çıkınca, bakkalı kapatmak zorunda kalmışlar.
“Emekli de olamıyordum bu nedenle. Ev yok, para yok. Gelip elleri boş dönüyorlardı. Borcu ödemek için kredi çektim. Oğlum da krediyle ev aldı. Zaten benim bu işe çıkmamın nedeni de bu.”
Kendisinin çok fazla kitap ve gazete okulu açık oturumları izlediğini söyleyen Zehra Teyze gündemi ve siyaseti çok takip ediyormuş.
Cansın sen Zehra teyze can
selam olsun Koçgiri yöresine ve insanına ✋