Çin yönetimi, firmalara uyguladığı ceza ve yaptırımların sebebini borçların zamanında ödenmemesi, yanlış ve yanıltıcı reklamlar yayımlama, yasa dışı fon toplama, çevreyi kirletme ve müşteri şikayetleri olarak açıklıyor.
Kara listeye alınan vatandaşlar ise trenlerde başkaları için ayrılan yerlere oturma, hastanelerdeki sağlık personeline zorluk çıkarma ve sivil havacılık kurallarına aykırı maddelerle uçağa binme gibi gerekçelerle ceza ve yaptırımlara maruz kalıyor.
Pekin yönetimi 2020'ye kadar pilot olarak uyguladığı bu proje kapsamında kara listeye aldığı vatandaşlarına çeşitli ulaşım araçlarına erişim yasağı koymanın yanı sıra sigorta primleri, gayrimenkul satın alımı, yatırım platformlarını kullanma gibi konularda da kısıtlamalar uyguluyor. Çin, bu kişilerin 'kötü davranışları' nedeniyle şahsi bilgilerini kamuya ifşa gibi sosyal baskı yöntemlerine de başvuruyor.
Hicbiriniz 1984 okumadiniz mi... Boyle bir uygulamayi nasil dogru bulabilirsiniz
çin insan haklarını hiçe sayan yeni bir uygulamayla karşımızda. son zamanlarda takip ettiğim kadarıyla Uygur Türklerine yaptıkları zulümler, sebepsiz yere hapise atılan insanlar, hangi hapiste oldugu ailesine soylenmeyip sonra cenazesini eve gonderen veya hic bir iz bırakmadan ortadan kaldırılan insanlar, sırf uygur türkü diye para ve mal varlıklarına el konulması yurt dışına çıkış yasağı ve her hangi bir sebeple yurt dışındaki eş dost akrabayla iletişim kurulduğunda derhal hapise atılan insanlar. bunların tümü çin tarafından yapılıyor ve ülkemiz çinden borç aldığı için soydaşlarımızın haklarını savunacak tek söz bile söyleyemiyor. elin myanmarı suriyesi için ağlayan yönetim uygur türklerini görmezden geliyor. sözün özü çin pislik ülkenin teki.
tam bir George Orwell distopyası!