Manifest kavramının köküne baktığımızda Hinduizm’de ‘karma’ yasası olarak karşımıza çıkıyor. Hem manifest hem de karma çekim yasasını esas alıyor. Manifestin kökenine indiğimizde 3 bin 500 yıllık bir metinde de ayak izleri görülüyor. Düşünce ve eylemlerin kaderi şekillendirdiği metinde yer alırken Loyola Marymount Üniversitesi’nden Hint ve karşılaştırmalı teoloji profesörü Christopher Key Chapple, “Eğer para istiyorsanız zenginlik tanrıçası Lakshmi’yi düşünürsünüz; genel refah ve şansınızı artırmak istiyorsanız Ganesh Puja adlı dua törenine katılırsınız. Bu tür uygulamalar, niyetinizi güçlendirmenin yolları olarak öne çıkar” diyor.
Antik Yunan ve Mısır’da da benzer kavramlar ortaya çıktı. Yazar George Lizos iki uygarlıkta manifest fikrinin üç temel kavramdan oluştuğunu dile getiriyor: Hermetizm, teoloji ve Yunan Büyü Papirüsleri.
Çekim yasası olarak adlandırılan titreşim yasasına işaret eden Lizos, “Evrenin yedi yasasının manifestle güçlü bir bağı olduğunu görebiliyoruz; sadece o zamanlar buna manifest demiyorlardı” diyor.
Antik Yunan’da ise ilahilerin sonunda manifest benzeri dualar yer alıyordu. Bu uygarlık da günümüzün hayal panolarına benzer bir uygulama daha karşımıza çıkıyor. O dönem dileklerin gerçekleşmesi için tabletlere dilekler yazılıyor ve toprağa gömülürdü.