Takvimler 29 Mayıs'ı gösteriyordu. Üniversite öğrencisi Şule Çet, eğitim masraflarının bir bölümünü karşılamak için yarı zamanlı çalıştığı plazanın 20. katından saat 04.00'te düşerek hayatını kaybetti. Çet'in hayatını kaybetmeden 2 saat önce ev arkadaşına 'Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış, bırakmıyor' diye mesaj attığı öğrenildi. Çet’in ölümünün hemen ardından ortadan kaybolan, daha sonra bir numaralı şüpheli olarak 2 kez gözaltına alınan ve her ikisinde de Adli Kontrol Şartı ile serbest kalan Çağatay A. ifadesinde Çet’in pencereden atlayarak intihar ettiğini söyledi. Dün basına yansıyan Adli Tıp raporuna göre genç kadının kanında “Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” bulundu. Vücudunda boğuşma izleri vardı. Raporda ölümünden önce ilişkiye zorlandığına dair bulgulara rastlandığı belirtildi. Ayrıca Çet’in 9 parmağının tırnaklarında bir erkeğe ait deri kalıntısı ve DNA tespit edildi. Doku örnekleri bir numaralı şüpheliye aitti. Yapılan kriminal incelemenin ardından soruşturma dosyasına gönderilen Olay Yeri İnceleme Raporu’na göre ise Çet’in 'düştüğü' iddia edilen pencerede kendisine ait parmak izine ulaşılamadı...
Şule Çet’in 29 Mayıs tarihinde doğum günü olduğu ve 24 yaşına girişini arkadaşlarıyla planladıkları 'doğum günü partisi' ile kutlamaya hazırlandığı öğrenildi.
Sosyal medyada #ŞuleÇetİçinAdalet etiketiyle çağrı yapılıyor.
Yorumlarda da belirtilmiş zaten bu kadar bulguya rağmen özellikle boğuşma izlerine rastlanılmasına rağmen bu it neden serbest.Bu ülkenin hukuk sistemine yılladır güvenmiyorum bunun somut örnekleriyle de her gün karşılaşıyoruz.İlla kadının tutulup atıldığının mı kanıtlanması gerek yada kendi intihar etmiş olsa bile intihara sürükleyen sebepler suç unsuru değil mi.Çalışma hayatında her zaman taciz var bunu kadınlar iyi bilir pek çoğu yaşamıştır ve genelde örtbas edilir, bazıları da ya çıkarları için ya da işten çıkartılması korkusundan dolayı yaşadıklarını yok sayar.Tacizleri genelde yönetici olan süzme piçler yapıyor, sonrasında müşteri çalışan vs olarak devam eder. Ama en kötüsü bu gibi durumlar karşısında kadınların hukuki yollara başvurma oranı %5.Affedersiniz ama bir de çalışma hayatında ayrımcılıktan cinsiyet eşitliğinden bahsedip tacizcilerin ekmeğine yağ süren karaktersiz cinsler de vardır.
Anlamıyorum nedir bu vahşiliğin sebebi? Nasıl kıyarsınız kendi istekleriniz uğruna bir cana? Bu kadar basit mi? Sırtlanlar mı büyüttü sizi? Anlamıyorum ki anneniz babanız sizi hiç sevmedi mi? Bir komşu teyzeniz salçalı ekmek vermedi mi? Bir amcanız marketten çikolata almadı mı? Ya sadece şu küçücük sevgi kırıntısını alan birinin bile bunları yapamaması lazım. Ne desek boş. Olan gençliğinin baharındaki hayalleri olan kadına oldu. Bu adinin her bir hücresine ayrı işkence edilse bile bunu geri alamıyoruz.
Neyin adaletini bekliyorsunuz? Cehaletin olduğu yerde zulüm vardır. Zulüm varsa adaletten söz edilemez.