Sosyal Medyada Viral Olan My Child Lebensborn Oyununu İnceliyoruz

Özellikle TikTok ve Twitter'da vakit geçiriyorsanız, bir de oyunlara azıcık dahi olsa ilginiz varsa bu oyuna bir şekilde denk gelmemiş olmanız hayli zor. My Child Lebensborn'dan bahsediyoruz. Peki sosyal medyayı adeta ele geçiren, oyunlara pek de ilgi duymayan kişilerin dahi 'bir göz atayım' diyerek girdiği bu oyun neyin nesi? Gelin detaylara birlikte dalalım.

My Child Lebensborn esasen 2018 yılında yayınlansa da yankılarının bize ulaşması bu günleri buldu.

BAFTA da dahil olmak üzere pek çok ödül kazanmış olan oyun PC, Mac, iOS, Android, PlayStation, Nintendo Switch ve Xbox gibi platformların tümünde yer alıyor. Hatta remastered sürümüne dahi sahip.

Oyun hakkında oyuncuların birkaç yorumunu ise başlamadan önce şöyle bırakalım. 👇

twitter.com

👇

twitter.com
twitter.com

Peki neyin nesi bu My Child Lebensborn? Ne anlatıyor? Konusu ne?

Öncelikle rotamızı İkinci Dünya Savaşı'nın sonrasına, Norveç'e çeviriyoruz. Savaştan nasibini almış Norveç bir yandan yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da kendi içindeki sorunlarla uğraşıyor. Şimdi 'bunlardan bize ne' diyecek olursanız aslında hikayenin temelini Norveç'in ve dünyanın siyasi iklimi büyük ölçüde şekillendiriyor. Biz yalnız başına hayata tutunmaya çalışan bir birey olarak oyuna dahil oluyor ve bir 'Lebensborn' çocuğunu evlat ediniyoruz. Burada Lebensborn terimini biraz açmak lazım zira oyunun adı dahi ipucu verir nitelikte. Lebensborn çocukları Nazi Almanya'sının teşvikiyle, aryan ırkı kuvvetlendirmek için evli olmayan Alman kadınların doğuma teşvik edilmesiyle dünyaya gelen ve devlet tarafından koruma altına alınan çocuklardır. Savaşın dünyaya yayılması sonucunda Alman askerler ve işgal altındaki ülkelerde dünyaya gelen kadınların çocukları da dünyaya gelmiş, ancak bunlar Nazi hükümeti tarafından Lebensborn olarak sayılmamışlardır, zira 'saf ırka' mensup değillerdir. Bu çocukların kaderinde çoğunlukla kendi ülkelerinde de 'Nazi çocuğu' olarak dışlanmak vardı.

Oyunda bize düşen evlat edindiğimiz "Lebensborn çocuğunu" yetiştirmek ancak oyunun altında bundan çok daha fazlası var.

Dedik ya, Lebensborn çocukları ne Almanya'da ne de diğer ülkelerde istenen çocuklar değiller. Bizim maceramız ise seçiminize göre evlat edindiğiniz kız veya erkek çocuğunu evimize getirdiğimiz an başlıyor. Yetimhaneden aldığımız çocuğumuza iyi bir hayat sunmaya çalışırken onun yemek, temizlik ve eğitim gibi ihtiyaçları ile ilgileniyor, bir yandan da savaştan yeni çıkmış bu ülkede geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Çocuğun temel ihtiyaçlarının yanında onun duygusal istemlerine de yine biz koşuyoruz. Bu noktada oyun çevresel hikaye anlatımını harika bir biçimde kullanıyor. Her zaman güleç olan çocuğunuz size bir şey söylemese de elbisesindeki ufak bir yırtık veya yüzündeki ufacık bir üzgünlük işareti dahi size verilen ipuçları oluyor.

Küçücük ve dünyadan habersiz bir çocuğu kötülüklere karşı ne kadar koruyabilirsiniz?

Üstelik büyük bir kötülük. Norveçli bir anne ve Alman askeri bir babadan doğan çocuğumuzun oyun boyunca en büyük derdi açlık veya ilgisizlik olmuyor. Neredeyse adımını attığı her yerde, okulda, trende, parkta, kısacası nefes aldığı süre boyunca zorbalığın ve ayrımcılığın en kötülerini yaşıyor. Bu olaylar boyunca sizin ise temelde yapabildiğiniz tek şey onunla konuşarak olayları algılama şeklini şekillendiremeye çalışmak. Oyun boyunca çocuğunuz ile kuracağınız diyaloglar onun hayata bakış açısını şekillendiriyor. Oyun bu noktada çocuk bakmanın ve bir birey yetiştirmenin ne denli karmaşık olabileceğini de oyuncunun gözleri önüne seriyor.

My Child Lebensborn basit görünen oynanışı ve grafiklerinin ardında oynadıktan günler sonra dahi aklınızdan çıkartmayacağınız bir hikaye barındırıyor.

İlk başta bir çocuğa ebeveynlik edeceğimiz basit ve tatlı bir oyun gibi görünen yapım bir anda ardında sakladığı hikayeyi önünüze bırakıveriyor. Masum bir çocuğun maruz kalabileceği kötülüklerin sınırı olmadığını görmek, çoğu zaman bunlara karşı hiçbir şey yapamamak ve düzeltmeye çalışırken daha da berbat olan işler insanın yüreğine otururken bir yandan oyunun sonunu merak etmeden de yapamıyorsunuz. Hemen hemen tüm platformlarda oldukça cüzi sayılabilecek fiyatlara satılan My Chisl Lebensborn kesinlikle deneyimlenmesi gereken bir tecrübe.

İlginizi Çekebilir

Anomaly Agent İnceleme Dosyası: Anomali Sopalarınızı Hazırlayın, Dalıyoruz!
Song of Nunu: A League of Legends Story İnceleme Dosyası
Starfield İnceleme Dosyası: "Uzaydayız, Herkesin Kafası Karışık"

Popüler İçerikler

Tiryakinim’i Bayhan'dan Daha İyi Söyleyebileceğine Kanaat Getiren Yeliz Yeşilmen Performansıyla Topa Tutuldu
Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler
Kendisini ‘Cinsel Terapist’ Olarak Tanıtan Buse Aydın’ın Yetkisi Yokmuş!
YORUMLAR
07.02.2024

Çok güzel bir oyun olmuş. Azıcık yapılanlar sorgulansa, 'vay sen antisemitist misin'' suçlamasıyla Batıda insanlara nefes aldırmazlardı. Uyanış başlıyor. Bitti.

07.02.2024

gerçekten mükemmel oyun ilk başta bir tık sıkabilir ama sonrası sizi çekirdek gibi sarıyor. başlayınca bırakamıyorsunuz ve evet çok duygusal bir hikayesi var

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ