'' Haksiz yere sosyal medyada linç edildim''... Bu cümleyi ünlü ünsüz birçok kişiden duymuşsunuzdur. Peki bu cümleyi kurmamak için neler yapmak gerekir?
'' Haksiz yere sosyal medyada linç edildim''... Bu cümleyi ünlü ünsüz birçok kişiden duymuşsunuzdur. Peki bu cümleyi kurmamak için neler yapmak gerekir?
Her şeyi kaldırıyor, bir çoğunun cahilliğine bu cahilliğin para ve ün bile birleşince ki çıkan sonucu da anlıyorum ama bu nihat doğan denen meczubun Özgecan için söylediği iğrenç şeylere bir konumlama yapamıyorum. Belanı bulursun diyeceğim ama bizim milletin büyük çoğunluğu seni bile hala baş tacı etmeye çalışıyor.
Linç denen şeyin boktanlığı konusu son cümlede yatıyor zaten. "Herkes çok acımasızdır ama çoğunluğu bir süre sonra unutur."
Profesyonel aşçı yaptığı işin videosunu çeker, "millet aç aç" diye linç yer. Birisi politik görüşünü bildirir ya "vatan haini" ya da "yalaka" yaftası yer. İnancını ya da inançsızlığını paylaşırsın, ya medeniyetin ya da dejenerasyonun konuşulur. Sahil fotonda memelerin, müze önündeki pozlarında görgüsüzlüğün dile getirilir. Bazı konulardan uzak durarak linçten kurtulamazsın. Sadece viral olmadığın için, linç boyutu küçük kalır. Bireyler, diğerlerini yargılayıp, yererek mutlu oluyorlar. Kendi sınıfta kaldığı için, en iyi arkadaşı da kalsın isteyen talebe çiğliği var sosyal medyada. Bak konuştukça gaza geldim, ağzınıza sıçarım ha. O elini bi indir...