AİHS'in 10. maddesinin ilk fıkrası 'Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir' hükmünü içeriyor ve bu özgürlüğün nasıl kullanılacağı tanımlanıyor.
İkinci fıkrada ise 'Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir' ifadesi yer alıyor.
Almanya, İngiltere, Singapur, Rusya, Avustralya'daki uygulamaları inceleyen AKP yönetimi, ağırlıklı olarak Almanya modeli üzerinde duruyor. Almanya'da çevrimiçi platformlarda nefret söylemi içeren paylaşımların 24 saat içinde kaldırılması zorunluluğu bulunduğu ve sosyal medya şirketlerine 50 milyon Euro'ya kadar, Avustralya'da ise şiddet içeren unsurların sosyal medyadan silinmemesi halinde ilgili şirketlerin yıllık küresel cirolarının yüzde 10'una kadar para cezası kesilebildiğini belirtilerek, Türkiye için de benzer uygulamaya gidilebileceği ifade ediliyor.
AKP'nin çalışmasında dezenformasyon nitelikli paylaşımlarda bulunan sosyal medya kullanıcıları için ise hapis cezası öngörülüyor. Singapur'da yalan bilgi paylaşanlara yönelik 10 yıla kadar hapis cezası verildiği belirtilirken, AKP 5 yıla kadar hapis cezası üzerinde duruyor.
O zaman yandaş kanalların hepsinin “örgütlülük”ten toplanması lazım
yani kafalarına göre işine gelmeyen herşeye yalan diyip yasaklayacaklar gerçi yapmadıkları şey değil de yasallaştırıyolar