İstanbul'da bir belediye otobüsünde şort giydiği için hemşire Ayşegül Terzi'ye tekme atan ve adliyedeki ifadesinin ardından serbest bırakılan saldırgan hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek' suçlamasıyla tekrar yakalama kararı çıkarıldı. Yeniden gözaltına alınan zanlı, gönderildiği mahkemece tutuklandı.
Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre, bir otobüste yolculuk yapan Ayşegül Terzi’ye 'şort giydiği gerekçesiyle' tekme atan ve adliyedeki ifadesinin ardından savcılık tarafından serbest bırakılan saldırgan hakkında, nöbetçi savcılık talimatı ile 'Halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek' suçlamasıyla tekrar yakalama kararı çıkartıldı.
Yeniden gözaltına alınan zanlı, sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.
Hemşirelik yapan Ayşegül Terzi, İstanbul Maslak'ta çalıştığı hastaneden çıkıp evine giderken bindiği otobüste kimliği belirsiz bir kişinin saldırısına uğramıştı. Terzi'nin aktardığına göre 'Şort giydiğin için yaşamaya hakkın yok' diyen Abdullah Çakıroğlu, kendisine tekme atmıştı.
Şizofren hastası olduğu ileri sürülen saldırgan, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorguya alınmıştı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre şüphelinin ağabeyi, emniyet yetkililerine 'Kardeşim şizofren, doktorlar tedavi olması gerektiğini söyledi, ancak o kabul etmedi' demişti.
Anadolu Ajansı, saldırganın Üsküdar'da güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve hemşire Terzi'ye tekme attığını kabul ettiğini paylaşmıştı.
Olaya karşı sessiz kalmayan çok sayıda kişi, sosyal medyada #AyşegülTerzininSesiOlalım etiketiyle Ayşegül Terzi'ye destek tweet'leri atmıştı.
Saldırgan, emniyetteki sorgusundan sonra Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na sevk edilmiş ve ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Olaya ilişkin nöbetçi savcılıkta ifade veren Abdullah Ç.'nin, 'Ben vücutta açık gördüğüm yerlere tekme atarım. Giyimini beğenmediğim insanları döverim. Devlet bunlara ceza vermiyor. Devlet bunları cezalandırmalı' dediği öğrenilmişti.
Diğer yandan Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, saldırıya uğrayan Ayşegül Terzi'yi telefonla arayarak, 'Bakanlık olarak olayın takipçisi olacağız' dedi.
Ayşegül Terzi'ye geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Kaya'nın telefon görüşmesinde, kadına şiddetin ne sebeple olursa olsun kabul edilemez olduğunu ve bakanlık olarak olayın takipçisi olacaklarını vurguladığı öğrenildi.
Aile Bakanı Kaya'nın ayrıca İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne, Ayşegül Terzi'ye her türlü desteğin sağlanması konusunda talimat verdiği belirtildi.
İki güne salarlar dedik bir gün bile tutmamışlar iyi mi... Bunlara cesaret verilmiş saldırın diye, dine uygun giyinmeyenleri dövün diye, korkmayın kimse kılınıza dokunamayacak diye aksi halde göt ister şunu yapmak ve sırıtmak. Dinciliğe yaltaklanmanın sonunu görüyorsunuz. Bu adamlar yarın ellerinde baltalarla evinize girene kadar, sokakta yüzünüze kezzap atana kadar rahatsınız şimdilik. O zaman anlayacaksınız, dincilerin gazıyla faşist ilan ettiğiniz istiklal mahkemelerinin kıymetini.
İki gün sonra salıverirler. Anlayın artık, o çok özgürlükçü laik modern kafanız basmıyor galiba. Burası bizim gibilerin rahatça yaşayabileceği bir ülke değil. Mevzu kişisel güvenliğiniz, sizden nefret eden, gücünü nereden aldıkları malum kitlelerden korunmak. Hak arayamazsın çünkü haklı olduğunu düşünen koruyucu bir kurum yok. Küçücük çocuklara tecavüz edildi bu millet ses çıkarmadı, yapmayın. Yazdıklarım basit ya da abartılmış geliyor olabilir zira birçoğunuz hayatında ne karakola gitmiştir, ne bir polisle muhatap olmuştur, ne adliyedeki memura derdini anlatmaya çalışmıştır. Tüm kurumlar çökmüş vaziyette, lütfen bi bakın neler değişti değişiyor. Sokakta 3 kişiden 2si şu adamın ruh halinde. Üçüncüsü de "e o saatte orda olmasaymış" der muhtemelen. Bakkalı, polisi, hakimi, karşı komşunuz... etrafınız, eline imkan geçse karınıza çocuğunuza büyük bir zevkle tecavüz edebilecek adamlarla dolu. İğrenç bir haldeyiz. Hak aramakla uğraşmayın, sizi haklı gören yok. Kendinizi ve ailenizi koruyun.
Hukuk "tepkiler üzerine" mi işler ?