Evet yaz bitti, şehre dönüldü, soğuklar yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Bir yanımız bu duruma isyan ederken bir yanımız da şehirdeki etkinlikleri özledi aslında. Ve 1 Ekim itibariyle tiyatro sezonu resmi olarak açıldı!
Sizler için bu sezon kaçırmamanız gereken 10 oyunu toparladık.
Şimdiden iyi seyirler...
2005 yılında Mısır Apartmanı’nda açılan DOT, çağdaş tiyatronun seçkin oyunlarını sahneye taşıyarak, tiyatro dünyasına yeni bir soluk getirdi. 2015’te ana mekanı Kanyon’a taşınarak adını DOTKANYONDA olarak değiştiren topluluk, geçtiğimiz sezon sahnelemeye başladığı Limon Limon Limon Limon Limon adlı oyunu bu sezonda da oynamaya devam edecek.
Oyunun yazarı Sam Steiner, susmanın mı susturulmanın mı daha zor olduğunu sorgulayarak, içinde yaşadığımız dönemin en büyük sorunlarından biri olan, kişilerin birbirini anlama sorununa parmak basıyor.
Esra Ruşan ve Serhat Parıl tarafından sahnelenen oyunu 11 Ekim’den itibaren
DOTKANYONDA’da izleyebilirsiniz.
Geçtiğimiz sezon B Planı oyuncuları tarafından sahnelenen oyun, kimlik, ırk ve dille ilgili en derin ön yargılarımıza saldırıyor. Zaman zaman ölümüne komik, zaman zaman rahatsız edici, zaman zaman dokunaklı bir şekilde, tehlikeli hale gelen kimlik algısını paramparça edip bizi kendi kültürel kimliğimizle yüzleşmeye zorluyor.
Jonas Hassen Khemiri tarafından yazılan oyunu, Barış Gönenen, Hakan Kurtaş, Efe Tunçer ve Seda Türkmen sahneye taşıyor.
Oyunu 21 Ekim Cumartesi günü Das Das Sahne’de izleyebilirsiniz.
Adını kurucusu Feri Baycu Güler’in kızı Dafne’nin koyduğu Mam’art Tiyatro’nun bu sezon sahneleyeceği yeni oyunu Kızgın Damdaki Kedi.
Pulitzer ile Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödüllerini almış olan Kızgın Damdaki Kedi, büyük arazi sahibi, zengin bir Amerikan ailesi içindeki gizlenmiş, saklı kalmış birtakım gerçeklerin ortaya dökülmesiyle yaşanan çatışmaların anlatıldığı
psikolojik-gerçekçi bir oyun.
Çoğunu televizyon dünyasından da tanıdığımız 6 ünlü oyuncunun sahneleyeceği oyunu 13 Ekim’den itibaren Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde izleyebilirsiniz.
Geçtiğimiz sezon şubat ayında sergilenmeye başlayan oyun, bu sezonda da Craft Tiyatro Kadıköy sahnesinde sergilenmeye devam edecek.
Kendini tuhaf olarak gören, özgürleşmek için birbirlerine destek olan heyecanlı, kırılgan, ölüm orucuna yatmış, yüksek obsesyonlu, terk edilmiş, daha önceki alışkanlıkları olmadan devam eden 3 kadının hikayesini Ece Dizdar, Başak Dasman ve Merve Dizdar anlatıyor.
Stef Smith’in yazdığı oyunu 11 Ekim'den itibaren izleyebilirsiniz.
Sabahattin Ali’nin 70 yılı aşkın bir süre önce yazdığı ama hala en çok okunan kitaplar listesinde yer alan ünlü romanı Kürk Mantolu Madonna, dünyada ilk kez tiyatro oyunu olarak seyirci karşısına çıkıyor.
Anadolu’nun işgali sırasında babası tarafından müttefik Almanya’ya gönderilen Raif’in, ressam Maria Puder’le Berlin’de yaşadığı tutku dolu aşk hikayesinde
Menderes Samancılar ve Tuba Ünsal başrolde yer alıyor.
Usta oyuncu Kayhan Yıldızoğlu’nun da konuk oyuncu olarak yer alacağı oyunu 12 Ekim’den itibaren Zorlu Performans Sanatları Merkezi Drama Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.
Dünyanın en çok oynanan komedilerinden biri olarak tiyatro tarihine geçen “Ahududu”, Tiyatrokare’nin yeni yorumuyla, Nedim Saban imzasıyla sahneye
taşınıyor.
İnsanları huzura kavuşturmak, yalnızlıklarından kurtarmak için zehirleyen Müşfike ile Mürşide ve onların çevresindekilerin hikayesini anlatan oyunun başrollerinde Suna Keskin ve Melek Baykal var. Nedim Saban da oyunun delisi olarak karşımıza çıkıyor.
Bol kahkaha garantili oyunu 7 Kasım’da Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi Müşfik Kenter Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.
Edebiyatın en aykırı isimlerinden kabul edilen Marquis de Sade’ın
Fransız Devrimi’nin hemen ardından akıl hastanesinde yattığı yıllarda geçen
oyun, sizi tüy kalemlerin yazdığı ve giyotinlerin susturamadığı hayatlara şahit olmaya çağırıyor ve gerçek sanatçının asıl zor zamanlarda var olabildiğini bir kez daha kanıtlanıyor.
Erdal Beşikçioğlu’nun rejisi ve muhteşem oyunculuğuyla sahneye taşınan oyunu 4 Kasım'da Uniq Hall’da izleyebilirsiniz.
Geçtiğimiz sezon Bursa Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen oyun, 2017-2018 sezonunda İstanbul Devlet Tiyatroları’nda ilk kez sahnelenecek.
Karmakarışık, İngiltere Başbakan Yardımcısı Bay Phillips’in, ana muhalefet partisinin sekreterlerinden biriyle yapacağı kaçamak için tuttuğu otel odasında yaşanan olayları komik bir dille sahneye taşıyor.
Ray Cooney’nin yazdığı oyunu, Haldun Dormen ve Kemal Uzun çevirisiyle, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun çeşitli sahnelerinde izleyebilirsiniz
2010 yılında bağımsız bir tiyatro grubu olarak kurulan İkincikat’ın bu sezondaki yeni oyunu Işıltılı Haşereler, kentsel dönüşüm kapsamında seçilen bir çiftin kendilerine vaadedilen rüya evi nasıl elde ettiklerini anlatan bir kara komedi..
Ollie ve Jill her ne kadar kendilerini iyi insanlar olarak görseler de, hayallerindeki eve ulaşırken yaptıkları o kadar da iyi değil.
Philip Ridley’in yazdığı oyunu, 20 Ekim’den itibaren İkincikat Karaköy Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.
W. Shakespeare’in yazdığı oyun, bugüne kadar bir çok kez farklı topluluklar tarafından sahnelendi.
Bu sezon Kumbaracı50’de bir kez daha seyirciyle buluşacak oyun iktidar ve güç saplantılı İngiltere Kralı 3. Richard’ın 1483-1485 yılları arasındaki hükümdarlığının anlatıyor.
28 Eylül prömiyer biletlerinin tükendiği oyunu farklı tarihlerde Kumbaracı50’de
izleyebilirsiniz.
Ülkemizde oynanan ilk tek kişilik oyun olan Bir Delinin Hatıra Defteri'ni geçtiğimiz sezonlarda iki usta oyuncu Genco Erkal ve Erdal Beşikçioğlu farklı yorumlarla sahneye taşıdı.
Nikolay Gogol’un toplumsal kara mizah başyapıtı olan oyun, adım adım deliliğe giden, yaşadığı gerçeklerle baş edemeyen bir adamın hikayesini anlatıyor.
Birden fazla kez izlenmeyi hak eden oyunu ekim ayından itibaren Genco Erkal’dan İzmir, Ankara ve İstanbul’da farklı sahnelerde, Erdal Beşikçioğlu’ndan 3 Kasım’da Uniq Hall’da izleyebilirsiniz.
Eyy sanat dünyası İstanbul şehir de Tokat mandıra mı? Burada da tiyatro istiyoruuz.
bir delinin hatıra Defteri'nde Erdal beşikçioğlu'nu mutlaka izlemelisiniz..ben böyle bir şey izlemedim ! ağzım açık, nefes bile almadan bitirdim oyunu..saatlerce alkışlayabilirdim kendisini.. oyun bitiminde selama çıktığında, o halini görünce anlayacaksınız ne demek istediğimi...inanılmaz..
marqius de sade masum geldi gozume erdal besikcioglu oynayinca ama adam harbi fena oynamis ayakta degil amuda kalkip alkislatir kendini o performansla.