Yani ne diyebilirim ki artık?😅
Yani ne diyebilirim ki artık?😅
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl başlayan ve şiddetini her geçen gün devam ettiren Koronavirüs artık hayatımızın bir gerçekliği haline geldi.
Virüse ‘Koronavirüs’ demek yerine defalarca kez ‘Çin virüsü’ dedi.
Tabii devlet başkanları bile böylesine bir tutum sergileyince toplum iyice kutuplaştı.
Hatta sadece yayılması değil oluştuğunu iddia edenlerin sayısı da azımsanamayacak kadar fazlaydı…
QAnon, Amerika Birleşik Devletinde aşırı sağ görüşlü insanların dahil olduğu ve çeşitli komplo teorilerine inanan bir grup. İnanan mı desek üreten mi bilemedik…
QAnon üyeleri, Donald Trump’ın Amerikan siyaseti içerisinde nefret figürleri haline gelmiş olan ve aralarında eski Demokrat başkan adayı Hillary Clinton ile milyoner George Soros’a karşı haklı bir mücadele verdiğini,
Hatırlarsanız geçtiğimiz yılın Temmuz ayında NASA, Perseverance ismini verdiği uzay aracını Mars’a yollamıştı. Birçok komplo teorisyeni Mars’a hiç gidilmediğini ve bunun bir kandırmacadan ibaret olduğunu iddia etti.
Birçok insan hala Ay’a da gidilmediğini düşünüyor. Hatta filmi de Kubrick çekmiş, evet.😅
Koronavirüs dolayısıyla hepimiz maske takıyoruz biliyorsunuz ki. Geçtiğimiz ay ortaya çıkan bir videodaki kadınlar, kullandığımız maskelerin içinde nano robotlar olduğunu ve bu robotların DNA’mızı değiştirdiğini iddia ettiler.
Komplo gerçekçileri diyeceksiniz bir gün. Pangolinleri suçlayan falan yok. Pangolin avlayan insanları suçluyoruz. Ayrıca evet yecüc mecüc Çinliler suçlu. Oradan sonrasını da okumadım. Fenomenleri sevmemeyi xenofobik diye yaftaladığınız posttan farkı yok. Sonra kerem gibiler çıkıp salak diyor bu millete.