Arkadaşlıklar, iş ilişkileri ve hatta aile bağlarında bile aynı döngüler yaşanabiliyor. Örneğin, bir arkadaş mesajınıza geç cevap verdiğinde hemen 'bir şey mi oldu?' diye düşünüyorsanız ya da iş yerinde bir tartışma sonrası değer görmediğinizi varsayıyorsanız, sizin için tanıdık olabilir.
Bu bireyler için eleştiri tehdit olarak algılanabiliyor ve başkalarının duygularını anlamakta güçlük yaşayabiliyorlar. Özellikle güven, onaylanma ve terk edilme konularında hassasiyetleri yüksek oluyor. Kaygılı bağlanma resmi bir psikiyatrik tanı değil ancak yapılan anket ve gözlemler, yetişkinlerin %40’ından fazlasının bu bağlanma stiline sahip olabileceğini gösteriyor.
En büyük nedenlerden biri çocuklukta yaşanan duygusal ihmal, travmalar, erken yaşta yaşanan kayıplar ya da bakım veren kişinin tutarsız davranışları. Ancak sadece çocukluk değil, yetişkinlikte yaşanan 'ghosting', belirsizlik, ilişki travmaları da güvenli bağlanmayı zamanla kaygılı hale getirebiliyor. Uzmanlara göre, bağlanma biçimi fark edildiğinde ve üzerine çalışıldığında değiştirilebilir.
Çocuklukta kazanılan alışkanlıklar kolay kolay degismiyor siz tam bitti unuttum kurtuldum dediginiz bir davranışla seneler sonra tekrar hortlamış olarak karsılaşabiliyorsiunuz yazıyı okurken korktum sanki biraz kendimi buldum bu yazıda ☹️