Hava muhalefetini bir kenara bırakırsak sizin de bu rötarlarda bir etkiniz var mı?
Onur: 'Aslında şöyle Eylül’ün başında, hava trafik kontrolörleri sendikasının ilan ettiği insiyatif almadan çalışma faaliyeti var. Bu faaliyette temel olarak çalışma şartlarımız, özlük haklarımız, mesleğimizin içinde bulunduğu durumdan yola çıkarak çok ciddi motivasyon kaybı yaşaması sebebiyle haftanın belirli günlerinde sektördeki hava trafik kontrolörlerin katkısını hissettirmek için insiyatif almadan çalışma faaliyeti yürütüyoruz. Ve bu faaliyet aslında tam olarak kitabi, Türk havacılık çerçevesinde hava trafik kontrolörlerin görev tanımını tam olarak icra etmesini, ekstradan kendilerinin hiçbir insiyatif almamasını sunan bir faaliyet oluyor. Aslında “work the rule” diyorlar buna yani kuralına göre çalış. Bu sebeple bazı gecikmeler olabiliyor. Ancak bu insiyatif almadan çalışma faaliyetine ambulans uçaklar, İHA'lar ve güvenlik unsuru olan uçuşlar asla dahil değil, bunu kesinlikle belirtmemiz lazım.'
Yerden göğe kadar haklılardır. Aziz Nesin'in oranlarını açıkladığı sürüden olmadıklarının kanıtıdır. Bu durumdan hava kontrolörü arkadaşlar değil tepeden ayağa her kademedeki yöneticiler sorumludur ve suçludurlar. Liyakat ın tillahına sahip elemanlara (ki eminim büyük çoğunluğu yandaş değildir) haklarını vermek durumundalardır.
En tabi hakları, denk gelirsem destek veririm. Ben biraz bekleyebilirim ama emek hakkı beklemez. Keşke tüm kurumlarda/fabrikalarda çalışanlar aynı birlik ve beraberlikle hareket etse. O zaman daha düzgün bir çalışma hayatımız ve ekonomik karşılığı olabilirdi.
Aslında hem evet, hem hayır. Yani eski bir kabin memuru olarak söyleyebilirim ki (sosyoloji mezunu olunca, kendi mesleğinizi yapamadığınız için pek çok sektör deneyebiliyorsunuz) rötarların pek çok farklı nedeni olabiliyor ki bunların çoğu sebebi de uçağın bir önceki seferlerinde yaşanabilecek 5-10 dakikalık gecikmelerin dahi zincir gibi devam edip 5-6 saatlik rötarlara neden olması.