CD Projekt Red Cyberpunk 2077 ile oyun dünyasının en çok tartışılan yapımlarından birine imza attı. Çıkışından önce oyuncular cephesinde büyük beklentiler yaratmış olan Cyberpunk 2077 çıkışı ile bunların büyük oranda altında kalmış olsa da Night City hala büyüleyici bir dünya vadediyor. İşte Cyberpunk 2077 hakkında daha önce duymadığınız birbirinden ilginç 10 bilgi.
Oyun hakkında pek çok şeye laf edebiliriz ancak bunların pek azı Night City hakkında olur. CD Projekt Red'in çok katmanlı bir biçimde tasarladığı Night City'i tasarlamak için ekibe gerçek meslekleri şehir planlamacılığı olan pek çok kişi dahil edildi ve böylece ortaya oyun dünyasının en unutulmaz şehirlerinden biri olan bu şaheser çıktı.
Cyberpunk ve cyberspace gibi kavramları ilk kez ortaya atan William Gibson'ın pek çok eserinde Night City adına rastlıyoruz.
Blade Runner'ın kasvetli sokakları ile Night City'nin ne kadar benzerlik gösterdiği bir gerçek. Bu büyüleyici dünya ayrıca Akira ve Ghost in the Shell ile gibi türün diğer eserlerinden de bol bol besleniyor ve oyunda buna pek çok gönderme var. Örneğin Akira'daki Yaiba Kusanagi CT-3X'i oyunda bulabilirsiniz.
Cyberpunk 2077 evreninde bir savaş insanların en çok şaşıracağı şeylerden biri. Oyun evrenindeki bilgiler dahilinde bu iki tarafın yüzde 74 ihtimalle bir savaşa tutuşabilecekleri hesaplanmış. Kimin kazanacağı ise meçhul!
Dünyanın ne kadar birbirinden ayrılmış ve kutuplaşmış olduğu düşünüldüğünde aslında bu durum pek de garip değil. NightCorp şirketinin Chicago ve Night City'i bağlayacak olan ve 2078 yılında tamamlanacak süper hızlı tren projesi bu yüzden çok önemli.
2076 yılında hiçbir sebep gösterilmeden şehir nüfusunun yüzde 30'u çeşitli sebeplerle ortadan kaldırıldı. Bu da yaklaşık 3 milyon kişiye denk geliyor.
Şimdi kullandığımız 3D yazıcılardan farklı olarak Cyberpunk 2077'nin şeytani şirketlerinin bambaşka planları var. İnsanların düşüncelerini okuyarak akıllarındaki nesneleri basabilen 3D yazıcılar bu evren için pek de uzakta değil.
2067 yılında Antartika'da ilk yerleşimler kurulmuştur. Esasen küresel iklim değişikliğinin boyutlarını da gözler önüne süren bu gerçek bir yandan da o tarihte neredeyse el değmemiş olarak kalmış olan son toprağın da kaybedildiği anlamına geliyor.
2067 yılı bir köpekbalığının denizlerde görüldüğü son yıldı. Dünyanın geldiği korkunç hali özetleyen olaylardan olan bu korkunç gerçeğin yanı sıra artık şehirlerde kuşlar, köpekler ve kediler gibi hayvanlar da nadir görülüyor.
Şehir bu salgınla 3 kez sarsıldı ve sonuncusunda tam 12 bin kurban verdi.