Son Yılların En İyi Aksiyon Filmi Olma Yolunda İlerleyen 'John Wick 4' Hakkında Detaylı Bir İnceleme

Heyecanla beklediğimiz 'John Wick 4' filmi vizyona girmişken seri hakkındaki analizler de havada uçmaya başladı. Başrolünde Keanu Reeves'in rol aldığı filmin dördüncü aşamasıyla beraber bize vermek istediği mesajın ne olduğu tartışmaları da gündeme geldi tabii. O zaman zenginlik ve şiddetin ayrılmaz ikili olduğu John Wick serisinin ardında yatan asıl mesajı gelin beraber keşfedelim! 👇

Uyarı: Bu içerik filmlerle alakalı spoiler içeriyor.

John Wick ne tipik bir süper kahraman ne de kötü biri. Dünyayı kurtarmaya çalışmadığı gibi ahlaki değerleri için de mücadele etmiyor.

O sadece öfkeli bir karakter ve bu öfkesi John Wick evreninin dördüncü aşamasında onu zenginlerle çarpışmaya kadar getirdi. Üstelik bu dünyada servet sahibi kimse şiddetsiz yaşayamıyor gibi görünüyor! Gelin John Wick serisinin şiddetle olan yakın ilişkisini beraber inceleyelim. 👇

John Wick'te cinayet, kurallarla desteklenen ve lüks unsurlarıyla bezenmiş 'onurlu' bir iş.

Winston'ın söylediği gibi suikastçıları 'hayvanlardan' ayıran taraf da bu. Hatta kiralık katilliğin kurallara tabii oluşu, John Wick serisinin ilk filminde izleyiciyi şaşırtan yönlerden biriydi. Aksiyon gerilim türüne getirdiği görsel yeniliklerin yanı sıra görünenden daha karmaşık bir hikayesi olduğunu da böylece anlamıştık.

John Wick'in temelinde üstün bir beceriyle dökülen kanlar değil zenginliğin nasıl silah haline getirildiği yatıyor.

Alt sınıf katiller milyonlar kazanmak için cinayet işlerken John ve onun gibi elit suikastçılar için önemli olan para değil, yetkin olma duygusu. Sonuçta seride sık sık gördüğümüz gibi insanlar bir binaya yürüyüp küçük bir işaretle mutlak olarak özel muamele görmeye hak kazanıyor.

Elimizde güzel bir örnek de var: The Continental'ın suikastçıların iş arasında tazelenmeleri için var olan beş yıldızlı otelleri.

Burada lüks yaşamın getirdiği hizmet unsurları kiralık katillerin ihtiyaçlarını karşılayan insanlarla özdeşleştirilmiş. Mesela silah tüccarı bir şarap garsonu; aynı şekilde kurşun geçirmez takım elbiseler temin eden kişi otelin terzisi ve tabii ki işlerin pürüzsüz bir şekilde ilerlemesini sağlayan odacılar. Bu oteller her şehirde var ve kiralık katiller için bu yerler dinlence ve yenilenme noktaları.

Zenginlik diyoruz servet diyoruz ama John Wick'te bunlar sadece para anlamına gelmiyor. Hatta serveti tanımlayan şey para değil, daha önce de söylediğimiz gibi.

Mesela ilk filmde John Wick'i iş dünyasına geri döndüren olayın başrolü Iosef, akılsızca John'u yağmalamış ve köpeğini öldürmüştü. Onun bu had bilmezliği ve 'sonradan görme' oluşu babasının dişini tırnağına takıp elde ettiği serveti de tehlikeye atmıştı. Yani Iosef'in hak gördüğü şeyler babasının incelikle inşa ettiği dünyayı anlamadığını gösteriyordu.

John Wick öfkeyle harekete geçtiğinde ise biz de bu suç dünyasının katmanlarını onunla beraber keşfetmeye başladık.

Filmlerde John Wick'in öldürdüğü insanların statüsüyle karşılaştırarak bu dünyanın ucunun nerelere dayandığını görmek mümkün. John öldürmeye sokak çetelerinden başlayıp onu öldürmesi için tutulan adamlara geçmişti. Sonradan seviye arttı ve daha donanımlı tipler karşısına çıkmaya başladı. John Wick 4'te de samuray SWAT timlerine kadar yükseldi düşmanların düzeyi.

Katmanları birer birer aşan John Wick en sonunda küresel güç dengesini ve kiralık katil ağını elinde tutan High Table üyelerine kadar geldi.

High Table'ı oluşturan 12 süper zengin ve güçlü insan kurdukları düzeni katı kurallar ve Katolik normlarla ayakta tutuyordu. John Wick'in suç patronlarıyla olan kavgası da bu kuralları çiğnemeye başlamıştı. Doğal olarak John High Table'ın ve tabii ki yaşayan tüm suikastçıların hedefi haline gelmişti sonunda.

Servetin şiddet olarak hayat bulduğunu seri ilerledikçe daha çok hissetmeye başladık tabii. Ama burada ironik bir taraf da dikkat çekiyor;

John Wick, High Table'a yaklaştıkça kendisini sütten çıkmış ak kaşık olarak gören insanların sayısı da artıyor. Yani şiddeti bizzat emreden insanlar asıl işe karışmadıkları için ellerinin temiz olduğuna inanıyorlar. Servet arttıkça şiddete hakimiyet güçlenmesine rağmen eline kan dahi bulaşmayan insanlar karşımıza çıkmaya başlıyor. Tabii o servet de cesetler ve borçlar sayesinde ellerinde durmaya devam ediyor.

John Wick aslında ideolojik olarak bu insanlardan ayrışan biri değil. Onun sinirini bozan şey bu tiplerin aşırı derecede kendini beğenmiş olmaları.

John Wick 3'teki Adjudicator da dördüncü filmde tanıştığımız Bill Skarsgard'ın canlandırdığı Marquis Vincent de Gramont da aynı 'Ben dokunulmazım.' tavırlarını sergilemişti. John Wick de bu insanların yaşam biçimlerine karşı olduğu için değil, onların bu hallerine tahammül edemediği için üstlerine gidiyor.

Ayrıca John Wick artık tek bir kişiden intikam alma amacının dışına çıkıyor. İntikam istediği şey 'kuruluşun' ta kendisi.

Bu kuruluş yani High Table politikacıları avcunun içine alan sistem, dünyanın yüzde birlik kısmı, baskıcı dini kuralları empoze eden güç gibi unvanları yakıştırabileceğiniz bir kurum. Yani John Wick, aynı biz modern insanların kendimizden çok daha büyük ağların arasında kapana kısıldığı gibi tuzağa düşmüş durumda. Çünkü muhtemelen yenemeyeceği bir şeye karşı mücadeleye devam ediyor.

John Wick 4 ise bizim şu soruyu sormamıza neden oluyor: Bu intikam ne zaman bitecek?

Çünkü John toplumsal merdivenleri bir bir tırmanmış olmasına rağmen sonunda bir başarı veya tatmin elde edebileceği şüpheli. Onun şiddeti ve varlığı o yüzde birlik kısma tehdit oluştursa da aslında filmin bize verdiği mesaj açık. John'un ne köpeği geri dönecek ne de John sistemi alt edebilecek.

High Table'ın adamlarını sinek gibi avlasa da onların ısrarı son bulmayacak.

Tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi servet ve güç sahibi olan taraf bir şekilde kendi kendini yenileyecek ve mirasını devam ettirmenin bir yolunu bulacak. Peki o zaman John Wick bizim için ne anlam ifade ediyor? İçimizdeki her şeyi yıkıp yeni bir başlangıç yapma isteğini ve dünyanın ne kadar çürümüş olduğunu görünce tekrar kayboluşumuzu temsil ediyor olabilir. En azından filmlerde kimi suçlayacağımız ve kime yardım için koşacağımız belli!

John Wick serisi hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Haydi yorumlara! 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir: 👇

Keanu Reeves'in Başrolde Olduğu "John Wick 4" Filmi, Elde Ettiği Hasılatla Gişede Rekor Kırdı!
Heyecanla Beklenen John Wick 4 Filminin Vizyona Girmesinin Ardından İzleyenlerden İlk Tepkiler Gecikmedi!
Sinemalarda Bu Hafta: 'John Wick 4'ten 'Sekiz Dağ'a 8 Film Vizyonda!

Popüler İçerikler

Seray Sever'den Apar Topar Yayından Kaldırılan "Dünya Güzellerim" İtirafı!
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Yaptığı Açıklamalar Gündem Oldu: ''Uyanın Fenerbahçeliler Uyanın!''
Yarışmaya Katıldıktan Sonra Başından Vurulan Mutlu Kaya'nın "Başardım" Paylaşımı Duygulandırdı!