Son Sözün Kadınlarda Olduğu Müslüman Topluluk: Tuaregler

Tuaregler, Kuzey Afrika Berberilerinin bir kolu. 1000 yılı aşkın süredir Sahra Çölü'nde göçebe olarak yaşıyorlardı. Şimdi ise yarı göçebeler. Nüfusları ise yaklaşık 1,5 milyon. Kendilerini İmuhar (özgür adam) olarak adlandıran Tuaregler, Müslümanlar ve birbirine sıkı geleneksel bağlarla bağlı kabileler halinde yaşarlar.

Onları farklı kılansa, kadınlara verilen önem...

Tuaregler, 1000 yılı aşkın süredir Cezayir, Mali ve Nijerya arasındaki bölgede yaşıyorlar.

Anaerkil bir yapıya sahipler. Çocuklar annenin kabilesine ait ve soy zinciri anne kolundan yürüyor.

Eskiden göçebe olan halk, artık yarı göçebe olarak yaşıyor.

Kültür ve geleneklerini, yüzyıllardır korumayı başaran nadide topluluklardan biri. Üstelik de kadın haklarını benimsemiş, özel toplumlar arasındalar.

Önceleri yaşadıkları Kırmızı boyalı deri çadırların yerini şimdilerde kendi yaptıkları evler almış durumda. Ancak evlerle ilgili en önemli bilgi, bunların kadının mülkü olması ve tamamen kadınların sözünün geçmesi.

Eğer biten bir evlilik olursa da, çocukların veyaleti ile birlikte tüm mal varlığı kadınların oluyor.

Eğer kadınlar izin verirse, erkekler geceleri bu çadırlarda kalabilirler. Ancak gün doğduğundan çıkmış olmaları gerekiyor.

Aileler, kızlarının yaşamlarına bazı kurallar dışında karışmıyorlar. Evde yaşayan kadınlar, geceyi bir erkekle geçirdiğinde bunu görmezden geliyorlar. Tek bir şart var: Sabah olduğunda, erkeğin devesi ile birlikte orayı terk etmiş olması gerekiyor.

Erkekler bir çadırda yemek yiyebilmek için o çadırda yaşayan bir kadınla cinsel ilişki yaşamış olmalı, aksi takdirde ayıp kabul ediliyor.

Bir erkeğin cinsel ilişki yaşamadığı bir kadının çadırında yemek beklemesi, büyük bir kabalık ve kadına yapılmış ağır bir saygısızlık olarak kabul ediliyor.

Evlilik, tamamen kadınların arzusuna bağlı gerçekleşiyor. Eğer bir kadın evlenmeye karar verirse, erkeğin kendisine yazacağı şiirlerin etkileyici olmasını bekliyor.

Toplumun okur-yazarlık seviyesinin de yüksek olduğunu söylemek gerekiyor. Erkeklerin okur-yazar olduğu toplulukta, kadınlar da yine annelerinden öğrendikleri alfabeyi kullanıyor.

Bir kadın boşanma kararı aldığında, ona en büyük desteği ailesi veriyor ve bir de boşanma partisi düzenliyor.

Bu parti ile aile, kızlarının yeniden bekar kaldığını kutlayarak tüm kabileye duyuruyor.

Evli olmadıkları müddetçe, boşanmış ya da hiç evlenmemiş olmalarının, genç ya da yaşlı olmalarının, toplum önünde hiçbir farkı yok.

Kadınlar değil, erkekler peçe takıyor!

Tuareg erkeklerinin taktığı peçeler, onların “Sahra’nın mavi adamları” olarak bilinmesine sağlamış. 

Erkekler, kadınlara verilen güzelliğin gizlenmemesi gerektiğine inanıyor. Tuareg erkekleri bunun nedeni soran antropologlara şu cevabı veriyor: “Güzel olan kadınlar. Yüzlerini görmek istiyoruz.”

Develer, Sahra'da en önemli hayvanlar. Erkeklerin de kadınlara bırakmadıkları tek varlıkları.

Boşanma sonrasında her şeylerine kadınlara bırakan Tuareg erkekleri, yalnızca develerini alma hakkına sahipler.

Toplumdaki bir başka ilginç adetse, erkeklerin üveyanneleri ile yemek yemiyor olmaları.

Erkek çocuklar, üveyanneleri ile birlikte yemek yediklerinde, saygısızlık olarak görülüyor.

Topluluğun kalbi, anneler olarak kabul ediliyor.

Her şeyi birlikte yapmamalarına hatta yemekleri de beraber yememelerine rağmen, Tuareglerin üstün kişileri, anneler.

Topluluğun sınıfları ikiye ayrılıyor. Soylular ve köylüler var.

Ancak soyluların ve köylülerin değer yargılarında hiçbir farklılık yok.

Tuareg kadınları siyasetin içerisinde gizli özne olarak yer alıyor.

Politik yaşamda yerleri yokmuş gibi görünse de, aslında siyaseten atılan adımların çoğu kadınların fikri veya altlarında onların imzası var.

Bir misafir kabul ettiklerinde, ilk sordukları şey su isteyip istemediği oluyor.

Bunun yanı sıra, misafir oldukları evde asla sorulmadan su istenmiyor. Susuzluktan yansalar dahi, ev sahibi sormadan su istemeleri ayıp karşılanıyor.

Aynı zamanda aşırı misafirperverler. Misafir, Tuaregler için çocuktan hemen sonra geliyor.

Yemek yapmak, misafirleri hoş tutmak, topluluk için çok önemli.

Tüm bu özellikleri dolayısıyla, İslam aleminde kabul görmüyorlar.

Müslüman bir topluluk olmalarına rağmen, kültürleri ve gelenekleri dolayısıyla İslam aleminde kabul edilmiyorlar.

Kadınların bu değeri, tüm topluluklarda görebilmesi umuduyla, diyelim...

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde 4 Kişinin Öldüğü Patlama Sahnesi Nasıl Çekildi?
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu