Son Haftanın Gündeminden Ortaya Karışık Meseleler

Neşeli Nokta

Seçim öncesi son haftam tam anlamıyla ışık hızında koşturmacayla geçti. Haftanın başında günübirlik de olsa tüm bu kaosta aklımızdan ufak ufak çıkmaya başladığını düşündüğüm deprem bölgelerimizden Hatay’a gittim. Seçim çılgınlığına kendimizi öyle kaptırdık ki yüzyılın en büyük felaketi olan depremi ve deprem bölgesinde yaşayanları neredeyse unuttuk. Ama onları unutmayanlar da vardı.

BluTV ekibiyle birlikte Hatay Arsuz’da depremzede çocuklar için bir motivasyon merkezi kurulmuş, adı da Neşeli Nokta. Hatay’daki yaşamsal ve kültürel faaliyetlerin organizasyonunu üstlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi koordinasyonu ve Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile Arsuz’da koca bir konteyner, çocuklar için sinema salonuna dönüştürülmüş. Huawei ise Neşeli Nokta’nın teknoloji destekçisi olarak katkı sunuyor.

Etrafındaki oyun alanında çocukların spor yapabileceği, oyun oynayabileceği koca bir alan yaratılmış. Bu alanın çocuklar için güzel bir motivasyon merkezi olacağı şüphesiz. Biz de oradaki çocuklarla birlikte sinema salonuna dönüştürülen konteynerde BluTV orijinal içeriği Şeker Fareler’i izledik. BluTV Kids ve Discovery+’ın pedagog denetiminden geçmiş çocuk içeriklerini izleyebilecekleri, oyunlar oynayıp, aktivite yapabilecekleri, duvarlarına resim yaparak hayal güçlerini geliştirebilecekleri bir yer olan Neşeli Nokta’da çocuklar keyifli vakit geçirebilecek. Hem bir izleme salonu hem de çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapacak Neşeli Nokta, çocuklara sosyalleşme imkânı sunarken, yapılacak aktiviteler ve atölyelerle düzenli ve sürdürülebilir şekilde aktif olacak. 

Yaraları sarmak zaman alacak, yine de yapılanlar ve yapılacaklar öyle çok ki… Deprem bölgesinde yaşayan herkes için elini taşın altına koyanlar, canla başla çalışanlar, motivasyonu yüksek tutanlar var olduğu sürece daha çabuk toparlanacağımızı umuyor ve diliyorum. İyi ki varsınız.

Hepimizin şu ara tek gündemi seçim. Taksiye binseniz seçim, kuaföre gitseniz seçim, bankaya gitseniz seçim… Hepimiz bununla yatıp bununla kalkıyoruz. Onlarca video dönüyor internette, oy stratejileri yapılıyor, tahminler, beklentiler, umutlar havada uçuşuyor. Pazar günü ülkesini çok seven bir vatandaş olarak sanki bir bayrama hazırlanır gibi hazırlanacağım. Kadınların ikinci plana atılmadığı, hukuk sisteminin tıpkı gözleri bağlı elinde terazi tutan Themis gibi herkes için eşit işlediği, ayrımcı söylemler yerine birleştirici ve iş birlikçi bir mantığın yeşerdiği, internetle dünyaya ve birbirimize olan erişimimizin kesilmediği, kadının ve özellikle bekar kadının “sahiplendirilmeye ihtiyaç duyan” bir canlı olarak görülmediği, eğitimin herkes için eşit olduğu ve yaygınlaştığı, korkuyla, tehditle, hakaretle değil, saygı, sevgi ve birleştirici bir üslupla yönetildiğimiz bir Türkiye’ye uyanmak istiyorum. Çürümüş her şeyin normalleştirildiği bir ülke olmayalım artık. 

Seçim günü hepimiz oyumuzu kullandıktan sonra bu stresli bekleyişi tek başımıza evlerimizde yaşamak yerine, sevdiklerimizle birlikte evlerimizde takip edeceğiz belli ki. Televizyonlardan izleyeceğimiz seçim programlarına güvenmeyeceğimiz için mutlaka internetten takip etmeye çalışacağız ama akıllarda o soru olacak; internet erişimine kısıtlama gelir mi? Uzun zamandır bu kadar stresli bir bekleyiş içinde olmamıştık, dolayısıyla o geceyi tek başınıza geçirmeyin ama seçim gecesi de sokaklara atmayın kendinizi. Sevdiklerinizle yan yana, birbirinize güç vererek takip edin. Seçim günü çalışan, sandık başında müşahitlik yapan herkese kolay gelsin. Pazartesi kara bulutların dağıldı yepyeni bir Türkiye’ye uyanmak dileğiyle…

Anneler günü

Tüm bu hengamede sanıyorum hiçbir anne o gün Anneler Günü’nü düşünecek durumda olmayacak. Biri hatırlatmasa ben o günün Anneler Günü olduğunu bile hatırlamayacak durumdayım inanın. Muhtemelen tüm annelerin kalbi, evlatlarına daha güzel bir gelecek sağlayabilmek için sandık başında atacak. Belki de en güzel Anneler Günü hediyesini alacağız ertesi gün, kim bilir. Ben de bu çılgınlıkta bu günü unutmamak adına Anneler Günü’yle ilgili bir kaç kelam edeyim istedim. 

Yıllardır söylerim, bir kadını bireyleştiren şey ne doğurmasıdır ne de doğurmamasıdır. Özellikle son 15 yıldır kadını, “Annelik” vasfıyla kutsallaştırmaya çalışan o zihniyetin karşısında hep dimdik durdum. Annelik, emek vermektir. Bir canlıya sonsuz sabır ve sevgiyle verilmiş emek benim gözümde zaten kutsaldır. Eğitim veren kadınlar kutsaldır, sokak hayvanlarını besleyen ve onlarla ilgilenen kadınlar kutsaldır, kimsesiz çocukları sımsıcak sevgisiyle kollayan kadınlar kutsaldır. Mesele doğurmak değil, bir canlının hayata hazırlanışına destek vermektir aslolan. Sonsuz sabır ve sevgiyle çocuğa, kediye, köpeğe, ağaca, ormana emek veren tüm kadınların Anneler Günü kutlu olsun.

Twitter

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?