Makine işler, işler ve işlemeye devam etmelidir... Sonsuza dek. Hareketsiz kalırsa ölüm demektir. Bir milyar insan yeryüzünün kabuğunu eşeleyip durdu. Çarklar dönmeye başladı. Yüz elli yıl içinde iki milyara ulaştılar. Tüm çarkları durdurun. Yüz elli haftada yine bir milyara düşerler; bin çarpı bin tane insan açlıktan ölür.
Çarklar sürekli dönmeli, ama bakımsız dönemezler. Onlara bakacak adamlar gerekir, dingilleri üzerinden dönen çarklar misali sarsılmaz adamlar, akli başında itaatkâr adamlar, mutlu ve istikrarlı adamlar.
Ağlayanlar; Bebeğim, anneciğim, canım, canım bir tanem; sızlananlar: Benim günahım, berbat Tanrım; acı içinde haykıranlar, ateş içinde mırıldananlar, inleyerek yaşlılık ve yoksunluktan sızlananlar çarkları nasıl döndürebilirler ? Ve çarkları döndüremezlerse... Bin çarpı bin çarpı bin tane erkek ve kadın cesedini gömmek ya da yakmak epey zor olurdu.
Jose Saramago Körlük kitabı ile 1998 Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığında şöyle bir konuşma yapmıştır: “Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Harika bir kitap, harika bir yazar. Okuyun, okutun.
Babam derdi ki, bu kadar iyi olma. Sen bu kadar iyisin diye evrenin bir yerinde birileri o kadar kötü olmak zorunda kalıyor. Evrenin tek sorunu denge... Akilah Azra Kohen
Tanrı'nın güneşi bu denli güzelse sen bir de ötekini düşün. Nutkum tutulmuştu. Hangi öteki güneşi, Adam? Çok büyük olan bunu tanıyorum bir tek. Daha da büyük olan bir başkasından söz etmek istiyorum. Yüreğimizde doğan güneşten. Umutlarımızın güneşinden. Düşlerimizi de uyandırmak için göğsümüzde uyandırdığımız güneşten. Güneşi Uyandıralım. Jose Mauro de Vasconcelos