Bir yanda mağdur olduklarını söyleyen erkekler ve diğer yanda mağdur edilen kadınlar... Son zamanlarda toplumu ikiye bölen nafaka tartışmasıyla ilgili çok fazla bilgi kirliliği var. Biz de bu bilgi kirliliğini ve kafalardaki soru işaretlerini gidermek için bilgilendirici bir içerik hazırlamak istedik ve doğru bilinen yanlışları doğrusuyla yazdık.
Kaynak: İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi
Keyifli okumalar!
Öncelikle bu doğru değil. Nafaka alan kişi evlendiğinde ya da hayatını kaybettiğinde nafaka ortadan kalkar. Ancak bazı durumlarda mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Örneğin, nafaka alan kişinin başka biriyle aynı evde evliymiş gibi yaşaması söz konusuysa nafaka ödeyen kişi dava açıp nafakanın kaldırılmasını talep edebilir. Nafaka alan kişinin yoksulluğunun ortadan kalkması, haysiyetsiz bir yaşam sürmesi gibi durumlarda da nafaka ödeyen kişi mahkemeye başvurup nafakanın kaldırılmasını isteyebilir.
Aynı zamanda da her iki tarafın da maddi durumunun değişmesi durumunda nafaka miktarında değişiklikler yapılabilir. Dava açıldığında sosyal ve ekonomik durumlarına göre nafakanın miktarını yeniden belirleyebilir. Yani maddi durumunuz kötüleştiğinde dava açıp nafakanın miktarını indirtebilirsiniz ya da tamamen kaldırtabilirsiniz.
Bu da en çok bilinen önemli yanlışlardan biri. Nafakanın sadece erkekler tarafından ödendiği bilgisi tamamen yanlış. Kusuru daha az, maddi durumu iyi olmayan ve boşandığında maddi olarak durumu kötüleşecek olan taraf diğer taraftan yoksulluk nafakası alabilir. Boşandığında maddi durumu kötüleşecek olan bir erkek de olabilir. Önemli olan nafakayı kim istiyorsa diğer tarafa göre boşanma konusunda daha kusurlu olmaması ve boşandığı taktirde ekonomik olarak durumunda yoksullaşma olmasıdır.
Kanuna göre boşanma gerçekleştiğinde yoksulluğa düşecek kişi daha kusurlu olmamak şartıyla geçimi için karşı taraftan - karşı tarafın da ekonomik durumuna göre- süresiz nafaka talep edebilir. Yani burada önemli olan şey nafaka ödeyecek kişinin ekonomik gücüdür. Yani hiçbir mahkeme erkeğin ya da kadının ekonomik durumunu aşacak bir nafaka oranı belirlemez. Sosyal hukuk devleti ilkesinin gereğince yoksulluk nafakasının süresiz olması Anayasa Mahkemesi tarafından da 2012 yılında belirtilmiş.
Genellikle mahkemelerin belirlediği nafaka miktarı 150 ile 300 tl civarında oluyor. Nafaka miktarları asgari ücretin yarısını bile bulmazken, nafaka alan kişinin bu tutarlarla yaşamını sürdürmesi beklenemez. Bu nedenle 'nafaka, kadınları çalışmamaya teşvik ediyor.' söylemi yanlıştır.
Nafaka ödeyen kişi yeni bir evlilik yaptığında değişen hayat standartlarına istinaden geçim giderlerini göstererek nafaka miktarının indirilmesini talep edebilir. Bu durumda nafakanın 150 ile 300 tl arasında olduğunu unutmamak da gerekir. Nafakanın ödenmemesi durumunda da icra yoluyla ödemenin sağlanması zordur. Nedeni ise erkeklerin ya sigortasız çalışması, maaşlarını düşük gösterip ya da kendi üstlerine hiçbir malın olmamasıdır.
"Bir yan da mağdur olduğunu söyleyen(!) erkekler diğer yanda mağdur edilen kadınlar" Şu cümle bile yazının ne kadar taraflı olduğunu göateriyor. Feministler nafaka konusunu tartışmaya bile tahammül edemiyor. Direk kadın düşmanı ilan ediliyorsunuz. Nafakayı sadece kadın almıyormuş erkekte alabiliyormuş. Bak bak bak bak! Bir tane de nafaka alan erkek örneği vereydin ya! Yok çünkü olamaz, olmamalı. Kadın kocasının kredi kartı ile alış verişe çıkabilir, nafaka alabilir ama erkek değil eski karısı halis mulis nikahlı karısının parasına bile el sürmemeli, kapısını açmalı, sandalyesini çekmeli, hesabı ödemeli, çalışıp eve para getirmeli, karısını lüks içinde yaşatabiliyorsa gurur duymalı. Karısı ev ekonomisinin durumuna ve kendi arzusuna göre çalışır yada evde oturur ama çalışmak erkek için tek seçenektir. Yoksa ne biçim erkeksin sen derler adama.
3 aylık çocuksuz evlilikte 7 yıldır nafaka ödüyorum,küfürlerini ekran görüntüleriyle mahkemeye sunduğum halde hiçbir işe yaramadı ne de olsa kadının beyanı esastır! Ortada ne aldatma,ne şiddet var , soruyorum o zaman ben neden her zaman sonu bitmeyen bir borca uyanıyorum ?
Hukuki ve sosyolojik gerçeklerden uzak, algı manipülasyonu amaçlayan, kalitesiz bir içerik. Toplumun dezavantajlı kesimlerine hukuki zeminde uygulanan pozitif ayrımcılığı biz de destekliyoruz ama böyle de saçmalamanın anlamı yok. İtici oluyor gerçekten.