Bu kuşak işleri iyice karıştı.
Bu kuşak işleri iyice karıştı.
Aslında her zaman kuşaklara isim verilirdi, ancak son dönemde kuşak farklılıkları iyice konuşulmaya başlandı.
1946-1964 yılları arasında doğanlara savaş sonrası nesil patlamasının bir parçası oldukları için 'Boomer kuşağı' deniyor. Onlardan önceki kuşak yok sayılsa da, onların da adı 'sessiz kuşak'.
1965-1980 arasında doğanlara 'X kuşağı' deniyor. Bu kuşak, disiplinli ve çalışkan yönüyle öne çıkıyor.
1980-1996 (kimilerine göre de 2000) yılları arasında doğanlara 'Y kuşağı (milenyal)* deniyor. Bu kuşak günümüzün genç yetişkinlerini oluşturuyor. Teknoloji kuşağı olarak biliniyorlar.
1997 ve sonrasına ise 'Z kuşağı' deniyor. Günümüz dünya nüfusunun büyük bölümünü oluşturan Z kuşağı teknoloji öncesi dönemi hatırlamayan ilk kuşak.
Şu an 1997 sonrası olarak tanımlanan Z kuşağı muhtemelen yıllar sonra 2000'e kayacak. Z kuşağından sonra gelen kuşaklardan da bahsedelim. 2010 (kimilerine göre de 2015) yıllarından sonra doğanlara 'Alfa kuşağı' deniyor. Bu kuşak Y kuşağının çocuklarından oluşuyor. Z kuşağının çocuklarına da 'Beta kuşağı' denecek. 2025 ve 2039 yılları arasında doğacaklar. Daha doğmadan isimleri belli kısaca.
Son günlerin popüler tartışma konusu olan jenerasyonlarda yeni tanımlamalar yapılıyor. Örneğin 'geriatrik milenyal' adlı bir mikro jenerasyondan bahsediliyor. Geriatri tıpta yaşlı demek ve 65 yaş üstüne özgür rahatsızlıklarla ilgileniyor. Y kuşağının daha yaşlı olan kesimini anlatmak için kullanılan bu tabir 1980-1985 arası doğanları kapsıyor. 1993-1998 arasında doğanlara da Z kuşağına yakınlıkları nedeniyle 'zilenyal' diyenler var.
Şu an en çok konuşulan topluluk kuşkusuz Z kuşağı. Onların ne yaptığı, ne yapmadığı, gelecekte yapacakları sürekli gündemde. Çünkü en genç ve potansiyel sahibi nesil o. Diğer kuşaklar da bir zamanlar gençti, ancak artık onların zamanı geçti.
Ancak bu konuda bir yanlış anlaşılmayı açıklığa kavuşturmakta fayda var. Her kuşak kendisinden bir önceki veya sonraki kuşakla değil; iki kuşak ötesiyle çatışır. Boomer kuşağı Y kuşağını yetiştirdi, X kuşağı da Z kuşağını. Y kuşağı alfa kuşağına ebeveynlik yapıyor, Z kuşağı da beta kuşağına yapacak. Arada istisnalar olabilir; ancak genel durum böyle. Herkes kendi çocuğu veya ebeveyniyle anlaşamama eğilimindedir, zaman geçtikçe kuşaklar arasındaki fark artar.
Y kuşağının çok küçük bir kısmı Z kuşağının ebeveyni. Birbirine çok yakın bu iki kuşağın çatışması kuşaklar hakkında bildiğimiz genellemeleri de bozmuş oldu. Bunun sebeplerini açıklamak oldukça kolay. Y kuşağı teknolojiyle büyüyen ilk kuşak; dolayısıyla adaptasyonları çok daha yüksek oldu.
Günümüzde küçücük çocuklardan nine ve dedelerimize kadar herkes internet kullanımında aktif olabilir; yine de en aktif olunan yaşlar belli. Bundan 20 yıl önce de, 10 yıl önce de internette aktif olan kesim gençlerdi. Bugün de bu durumda bir değişiklik yok. En aktif, en takipçili, en popüler isimlere bakarsanız anlayacaksınız. İnsanlar nedense yaşlandıkça sosyal medya kullanımını ya azaltıyor, ya da farklı bir şekle dönüştürüyor.
Y kuşağının bir kısmı sosyal medyadan çekilmeye başladı ama büyük kısmı hala aktif. Çünkü onlar da tıpkı Z jenerasyonu gibi teknolojiye entegre bir hayat yaşıyorlar. Yaşlanmaya başladığını kabul edemeyen Y kuşağı, Z kuşağını da en çok eleştiren kuşak. Çünkü her iki kuşak da sosyal medyayı aktif kullanıyor, Y kuşağı Z kuşağını kendi gençliğiyle kıyaslıyor.
Bu durum Y kuşağını iyice kızdırıyor haliyle. Olaya Z kuşağının gözünden bakınca, onlar da haklı. Öncelikle kendilerine muhatap bulabildikleri tek büyükler Y kuşağı mensupları. Herkes 15 yaşındayken 30'un hayli ileri bir yaş olduğunu düşünür. Genç Z kuşağı da 40 yaşında birinin milenyal olarak tanımlanmasını anlamadığı için geriatric milenyal kavramını ortaya atıyor.
'Bizimkiler izleyip Pazar banyosu yaptıktan sonra uyumak gibisi yoktu' diyenlerdenseniz, tebrikler; siz de bir geriatrik milenyalsınız. 😊Yeni kuşağınız hayırlı olsun.
O kuşak yada bu kuşak.Ben hiçbirinin içinde yer almak istemiyorum.Bir salın yaa