Türkiye'yi demokrasi ve ekonomi alanlarında dünyanın en iyi ülkeleri arasına sokmaya çıktığımız yolda 18 yılı geride bıraktık. Sağlıktan eğitime, adaletten güvenliğe, ticarete kadar hep bu mücadeleyi yürüttük. Cumhuriyet tarihinde yapılanları 5'e 10'a katlayarak bugüne getirdik. Son 7-8 yıldır ülkemizin önünden eksilmeyen siyasi ekonomik tuzaklar, büyük ve güçlü Türkiye'nin önemini tekrar tekrar bize göstermiştir. Türkiye'yi eskiden olduğu gibi tekrar içine kapatarak, enerjisini boşa harcayamaya çalışan bir durum olduğu açıktır. Biz bu durumu hemen fark ettik.
Bu senaryoda kullanılan tüm oyuncuları birer birer devre dışı bıraktık. Milletimizin taleplerine ve beklentilerine uygun olarak zaten yürütmekte olduğumuz çalışmaları kapsamları reform paketleriyle yeni programlar geliştirdik. Son dönemde yeni reform programlarıyla, milletimizin huzuruna çıkıyoruz. İnsan hakları eylem planını daha önce açıklamıştık. Geçtiğimiz cuma günü de ekonomideki reformu kamu ile paylaştık. Türkiye'nin istikrar mücadelesini istiklal ve istikbal mücadelesi gibi önemli görüyoruz.
Reform programımızı, her alanda olduğu gibi ekonomide de istikrarı güveni sağlayacak adımları teşhis ettik. Kamu maliyesi, enflasyon, finans sektörü konularında çok sayıda düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Türkiye'yi salgınla birlikte hızlanan yeni siyasi ekonomik düzende hak ettiği yere çıkarmakta kararlıyız. Her reform programımız, kamudan özel sektöre kadar tüm tarafların görüş ışığında oluşturulmuştur. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı da kör bir üslupla sabote etmeye çalışanları milletimize havale ediyoruz.