Son 33 Yıldır Yapılan Araştırmalara Göre Boşalma Sıklığı Prostat Kanseri Riskini Etkiliyor Olabilir!

Sheffield Hallam Üniversitesi'nde biyokimya alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Dr. Daniel Kelly, Conversation'da 'Boşalmak sıklıkla prostat kanseri riskini azaltır mı?' başlıklı bir makale yayımladı. Makalede, son 33 yılda gerçekleştirilen tıbbi makalelere atıfta bulunan doktor Kelly, boşalma sıklığının altını çizdi. 

İşte, detaylar... 

UYARI: Bu içerik herhangi bir sağlık önerisi değildir. Devam etmekte olan araştırma verileri üzerinden ele alınmıştır. Konuya ilişkin henüz kesin bir veri bulunmamaktadır.

Öncelikle bilmelisiniz ki prostat kanseri, erkek sağlığına yönelik en önemli tehditlerden biridir!

Prostat kanseri, erkek sağlığına yönelik en önemli tehditlerden biri olmakla birlikte, dünya genelinde erkeklerde en sık teşhis edilen ikinci kanser türü olduğu biliniyor. Birleşik Krallık'ta ise en yaygın kanser türü olarak öne çıkıyor.

Prostatın ana görevi düşünüldüğünde, uzun yıllardır pek çok tıbbi araştırma, boşalmanın prostat kanseri riskini azaltıp azaltmadığı konusu üzerinde durmaktadır.

Prostatın ana görevi, meni üretimine yardımcı olmak. Bu nedenle, bilim insanları uzun yıllardır cinsel aktivitenin prostat kanseri riskini nasıl etkilediğini araştırıyor. Özellikle, boşalmanın prostat kanseri riskini azaltıp azaltmadığı konusu üzerinde duruluyor.

Sheffield Hallam Üniversitesi'nde biyokimya alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Dr. Daniel Kelly, Conversation'daki makalesinde bu konu üzerine yoğunlaşan 33 araştırmaya değiniyor.

Son 33 yılda yapılan tıbbi araştırmaların bir incelemesi, boşalma sıklığının prostat kanseri riskini azaltabileceğine dair kanıtlar olduğunu gösteriyor. Bu araştırmalar, boşalmanın, prostat kanserine yol açabilecek potansiyel toksin ve kristal benzeri yapıların birikimini azalttığını öne sürüyor. Ayrıca, boşalmanın prostat içindeki iltihabı azaltarak veya bağışıklık tepkisini artırarak kanser gelişimini önleyebileceği düşünülüyor.

Araştırmalarda yaş faktörüne de dikkat çekiliyor: Belirli yaş aralıkları ve dönemlerde boşalma sıklığı prostat kanseri riski üzerinde en büyük etkiye sahip olabilir.

Yaş faktörü de bu konuda önemli bir rol oynuyor. Bazı araştırmalar, boşalma sıklığının koruyucu etkisinin sadece belirli yaş gruplarında (örneğin 20-29 veya 30-39 yaşları) geçerli olduğunu, bazen ise sadece ileri yaşlarda (50 ve üzeri) etkili olduğunu tespit etmiş. Ayrıca, bazı durumlarla ergenlik dönemindeki boşalmanın, prostat kanseri riski üzerinde en büyük etkiye sahip olduğu görülmüştür.

Araştırma verilerine göre, boşalma sıklığı, prostat kanserini etkiliyor olabilir!

Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, ayda 21 veya daha fazla kez boşalan erkeklerin prostat kanseri riskinin, ayda dört ila yedi kez boşalan erkeklere göre %31 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. 

Avustralya'daki bir başka araştırma ise, haftada 5 ila 7 kez boşalan erkeklerin prostat kanserine yakalanma riskinin, haftada 2 ila 3 kezden daha az boşalan erkeklere kıyasla %36 daha düşük olduğunu bulmuştur.

Kelly, araştırmacıların mastürbasyon ya da boşalmanın neden sağlıklı olduğunu tam olarak bilmese de bazı teorileri olduğunu ifade ediyor.

Kelly, 'Mekanizmalar tam olarak anlaşılmamış olsa da, bu çalışmalar boşalmanın, prostatta birikebilen ve potansiyel olarak tümörlere neden olabilen toksinlerin ve kristal benzeri yapıların konsantrasyonunu azaltarak prostat kanserini azaltabileceği fikriyle örtüşüyor.' açıklamasında bulunuyor. 

Daha sonra 'Benzer şekilde boşalma, kanser gelişimi için bilinen bir risk faktörü olan iltihabı azaltarak veya tümör hücrelerine karşı bağışıklık savunmasını artırarak prostat içindeki bağışıklık tepkisini değiştirebilir' diye ekliyor.

Araştırma sonuçlarının kesin olmadığını bilmenizde yarar var! Zira bu konuya ilişkin araştırmalar devam ederken farklı faktörlerin de kanser etkisinin olduğu dikkat çekiyor.

Ancak, bu araştırmaların sonuçları kesin değildir ve farklı faktörler sonuçları etkileyebilir. Örneğin, daha sık boşalan erkeklerin daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olabileceği ve bu durumun kanser teşhisi konma olasılığını azaltabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, boşalma sıklığının azalmasının, artan vücut kitle indeksi, azalan fiziksel aktivite ve boşanma gibi genel sağlıkla ilgili faktörlerle ilişkili olabileceği belirtilmektedir. 

Ayrıca, testosteron hormonunun da prostat kanseri riski üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Hatta son dönemlerde, yüksek testosteron seviyelerinin prostat kanseri riskini artırmadığı, hatta düşük testosteron seviyelerinin riski artırabileceği öne sürülmüştü.

Kelly bu konuya ilişkin 'Cinsel aktivite ve boşalmanın prostatın ötesinde kalp, beyin, bağışıklık sistemi, uyku ve ruh hali üzerinde olumlu etkiler de dahil olmak üzere faydaları var' yorumunda buluyor.

Doktor Kelly, yararı kesin olmasa da yararı olacağını ifade ediyor. 👇

'Dolayısıyla, boşalma sıklığı ile prostat kanseri arasındaki bağlantı tam olarak anlaşılmamış olsa ve daha fazla araştırmaya gerçekten ihtiyaç duyulsa da, sık sık boşalma (mantık dahilinde) kesinlikle hiçbir zarar vermeyecek, muhtemelen işe yarayacaktır ve bu nedenle bir erkeğin sağlıklı yaşam tarzının bir parçasını oluşturmalıdır. '

İlginizi Çekebilir

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) Açıkladı: Pastörize Sütte Kuş Gribi Virüsü Bulundu
Zararı Yalnızca Bedene Değil: Erken Yaşta Tüketilen Abur Cubur Beyinde Kalıcı Hasara Yol Açıyor Olabilir mi?

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR

asılın beyler sağlık önemli.

26.04.2024

Seks yoksa hayatınızda veya çok azsa en başta psikolojik ve sonrasında fiziksel hastalıklar yoldadır.

26.04.2024

Otuzbirciler bunu beğendi..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ