Son 1000 Yılın En Büyük 10 Toplumsal Değişimi

Avrupa, geçtiğimiz Milenyumda birçok toplumsal olayla şekillenmiştir. 

Peki hangi olaylar, hangi yüzyıllarda modern dünyayı şekillendirmiştir? Dünyada toplumsal alanda yapılan inkılaplar nelerdir? Toplumsal tabakalaşma olmuş mudur? Kronolojik olarak sıraladık.

1. Kaleler-11. Yüzyıl

Birçok insan kalelerin çatışmanın ve karışıklığın temsili olduğunu düşünüyor. Ancak kale burçları savaş kadar barışın sembolü olarak da görülmelidir. 1000'li yıllarda Avrupa'da çok az, İngiltere'de ise hiç kale yoktu. Bu bölgesel savunma eksikliği, toprakların kolayca işgal edilebilmesine yol açıyordu. İngiltere'yi istila eden I. William bu eksikliği gidermek için fazlasıyla çaba sarfetti. 11. yüzyıl boyunca Avrupa'daki bütün lordlar, kendilerini ve topraklarını korumak adına kaleler inşa etti. Tabi bu durum yakınlarındaki toprakları işgal eden kralların işini fazlasıyla zorlaştırmıştı. Bu durumda lordlar, kendi topraklarının sahibi olduklarını ve korumak zorunda olduklarını kavrayarak, kendilerini bir lorddan ziyade topraklarının kralları olarak görmeye başladılar. Politik liderler bu şekilde korumaları gerekenlerin sadece kendi insanları değil, kendi sınırları içerisinde yaşayan herkes olması gerektiğini kavradılar ki bu o zamanın standartlarına göre büyük bir değişimdi.

2. Kanun ve Düzen-12. Yüzyıl

İnsanların yabancı bir ülkeyi ziyaret ederken dikkate aldıkları ilk şey, o ülkede nasıl güvende olacakları konusudur. Doğrusunu söylemek gerekirse, insanları ziyaret edecekleri bir ülkeye gitmekten vazgeçmelerinin yegane sebebi, oradaki kanunların ve düzenin eksikliğidir. Yani şöyle ki, kanun düzeninin uygulanmasının  başlangıç sistematiği, Avrupa tarihinin dönüm noktalarından birisidir. Bu durum, hukuk kitaplarının derlenmesi, hukuk biliminin gelişmesi, İngiltere'de ise; seyyar hakimliğin gelişmesi, bölge hakimlerinin oluşması ile birlikte jüri sisteminin kurulmasıyla meydana geldi.

3. Alışveriş-13. Yüzyıl

Bilindiği üzere, para bin yıllardır hayatımızda. Ancak bu demek değildir ki, para eskiden de şu anki kullanıldığı işlevde kullanılıyordu. 13. yüzyılın başlarında İngiltere'de çok fazla insan para kullanmazdı. Ülkenin büyük çoğunluğunun yaşadığı yerlerde insanlar, alışveriş yapmak için takas yöntemini kullanırdı. Dönemin lordları köylerde yaşayan vatandaşlarına arazilerin bir kısmı karşılığında tarım yapmalarına izin verdi. Aynı zamanda parayla ticaret yapmalarına izin verdiği insanlar, pazar yerlerinde yaşayan ve sayıları 300 ila 500 kişi arasında değişirmiş. Sonrasında, 13. yüzyıl boyunca İngiltere'de 1400 market kuruldu. Bununla beraber Avrupa'da da bu sayı 4 katına çıktı. Hepsi başarılı olmasa da bir kısmı istediklerini elde etti ve bütün Hristiyan alemi takas sisteminden paralı ticarete kaydı. 1300'lerde altın sistemine ve İtalyan bankaları tarafından kredi sistemine geçilerek Avrupa kıtasının karşısına kadar yayılan bir süreç ortaya çıktı.

4. Veba-14. Yüzyıl

İnsanlık tarihinin başına gelen en büyük ve en önemli felaketlerden birisidir ve bu durumda teknolojinin yapabileceği hiçbir şey yoktu. 7 ay içerisinde ülke nüfusunun yarısının öldüğü bu hastalığın ölümcül sonuçları, I. Dünya Savaşı'ndan 200 kat daha etkiliydi. Sosyo-ekonomik sonuçların başı çektiği bu hastalık, toprak sahiplerini de derinden etkiledi. Azalan nüfusla birlikte toprak sahipleri, çalıştırmak için işçilere daha fazla para ödemek zorundaydı. Bu sırada insanlar şunu da sorgulamaya başladı. Yardımsever Tanrı neden bu kadar masum çocuğun ölümüne izin veriyordu? İnsanlar ölümü kabullenmeye başladı, inançları onları aşağılamaya başlamıştı. Sonuç olarak veba sadece insanları öldürmedi, toplumun yaşayış biçimini değiştirdi ve tabi ki ölümle ilgili beklentilerini de...

5. Cristopher Colombus-15. Yüzyıl

İnsanlık tarihinin en önemli ilişkisi, yine insanla toprak arasındaki ilişki olmuştur. Basitçe, ne kadar toprağa sahipsen o kadar doğal kaynağa sahipsin demektir. Şu bir gerçek ki, bu konuda Kolomb dünya tarihinin en önemli figürlerinden birisidir. Tabi ki şovunu da yaparak, Avrupalılara hayatları boyunca hayal edemeyecekleri toprakların yolunu gösterdi. Hiçbir teknolojiden güç almadan, daha 300 yıl önce hayatlarına giren pusula sayesinde 1492 yılında Haiti Adası'nı keşfetti. Sosyo-ekonomik baskılarsa Kolomb'un en büyük dezavantajı oldu zira kendi arzusu zengin bir toprak sahibi olmaktı. Kolomb'un İspanya'dan daha ileriye giderek yaptığı keşiflerin en büyük sonuçlarından biri de, İspanyolca'yı Çince'den sonra en fazla konuşulan ikinci dil olmasıdır. 1492 yılına kadar insanlar, Antik Roma ve Yunan yazarların doğru ve gerçek bilgilere ulaştığına inanıyordu. Ancak Amerika ile ilgili hiçbir bilgiden söz edilmemişti. Bunun üzerine, şayet Amerika bilgisi gözden kaçırıldıysa, biz de birçok şeyi bilmiyoruz sonucuna vardılar. Böylece Atlantik Okyanusu'nun geçilerek Amerika'nın keşfi, bilgeliğin ve bilgilerin yeniden değerlendirilmesine yol açtı.

6. Kişisel Şiddeti Reddetmek-16. Yüzyıl

Endüstri çağı öncesi dönem, bizim standartlarımıza göre fazlasıyla şiddet ve acımasızlık içeriyordu. Orta Çağ'da cinayet oranı korkunç sayılara ulaşmıştı. Ancak 1500'den sonra cinayet oranlarında gözle görülür şekilde düşüş meydana geldi. Bu durum 20. yüzyılın sonlarında tekrar artmaya başlayana kadar, her yıl yarı yarıya azalış gösteriyordu. Sebebi ise, insanların daha fazla iletişime geçmeleri, okur yazar oranlarındaki artış ve devletlerin emniyet konusunda daha fazla hassasiyet göstermesiydi. İnsanlar kavga ederken ya da birbirlerine bıçak çekerken 2 kez düşünmek zorundaydı artık. Kolluk kuvvetleri, amirlerine peşlerine düştükleri zanlılar ve olaylar için hesap veriyordu ki bu durum önceki yüzyıla göre daha büyük bir titizlik olmasını sağladı. Sonuç olarak bu yüzyıl boyunca yapılan değişikliklerle toplum biraz daha güvenli bir hal aldı.

7. Bilimsel Devrim-17. Yüzyıl

16. ve 17. yüzyılda Avrupa'yı kasıp kavuran cadılık olayı sadece bir hurafe değildi. Eğer sevmediğin birisi öldürülürse, bunun üzerine hem bu cinayetle hem de cadılıkla suçlanabilirdin. Suçlandığın anda ise, cadılığa inanmadığını ya da var olmadığını iddia etmenin hiçbir faydası olmazdı. Cadılık kanunlar gereği tanınmıştı ve bu tamamen bir batıl inançtı. 17. yüzyılda bu inançların yerini bilimsel teoriler almaya başladı. Eski inanç, Güneş'in Dünya'nın etrafında döndüğü üzerineyken, Galile bu teoriyi çürüttü. İnsanlar hayatlarını tehdit eden hastalıklarla yüzleşmeye başladı. Eskiden çare sadece Tanrı'da aranırken, sonrasında doktorlara da görünmeye başladılar. Ancak en önemli konu insanların bilime güvenmeye başlaması oldu. Öyle ki, 1687 yılında yayınlanan Isaac Newton'un 'Doğal Felsefenin Matematik İlkeleri' kitabı sadece bir avuç insan tarafından algılanabilirken, 1700'lerde önde gelen bilim adamlarına karşı dünyayı anlayabileceklerine dair bir güven oluştu. Bununla birlikte yöntem değişti ve insanlar gizemli olayları çözmek için batıl inançlara başvurmaktan vazgeçmeye başladı.

Bu arada fotoğrafta Isaac Newton'a ait ilk aynalı teleskobu görüyorsunuz.

8. Fransız İhtilali-18. Yüzyıl

Hiç şüphe yok ki, 1789 yılındaki Fransız Devrimi, sadece Fransa'nın değil, tüm batı dünyasının devrimiydi. Bu ideal ilk olarak ülke çapında test edildi ve bütün insanların adaletin önünde eşit olması gerektiği düşüncesi savunuldu. Bu durum bütün Avrupa'yı; insan hakları, politik eşitlik ve kadın hakları konusunda tekrar düşünmeye zorladı. Birçok hükümet bu değişime karşı başta ihtiyatlı olsalar da, köleliğin kaldırılması, evrensel eğitim, kadın hakları ve kadınların mülk edinebilme hakları, halk sağlığı ve ölüm cezasının hafifletilmesi gibi konularda ciddi adımlar atıldı.

9. Haberleşme-19. Yüzyıl

Bizler 20. yüzyılın iletişim devrimine sahne olduğunu düşünsek de, asıl devrim 19. yüzyılda yatıyor. Evet 1900'lerde büyük büyük babalarımızın cep ya da ev telefonları yoktu, evet 2000'de dünyanın yüzde 40'ının kendine özel telefonu var ancak asıl iletişim devrimi 19. yüzyılda yatıyor. 1900'de insanlar telgrafı kullanmaya başladı. 1805'te ise Trafalgar Savaşı'nın haberi 2 ay içerisinde ilgili yerlere ulaştırıldı. Bu ulaştırma sürecinde ise haber, 21 at değiştirilerek yapıldı. Uluslararası telgraf sistemi 1872 senesinde faaliyete geçince, Avusturalya'ya bile mesaj göndermek basit bir hale geldi. Tren yolları, telefon ve telgraf istenilen mesaj hızla ulaşmaya başladı. Bu yolla hükümetler, kendi halkının kontrolünü sağlama ve diğer ülkelerde olan gelişmelerden haberdar olmak adına önemli bir yol katetti. Zira haberleşmenin eski usulü, başka ülkelerde görev yapan 'güvenilir' insanlardı.

10. Geleceğin Buluşları-20. Yüzyıl

Hiç şüphe yok ki, yaşadığımız 20. yüzyıl içerisinde teknoloji çok ama çok gelişti. Ancak değişen sadece teknoloji değildi. 1900'lerde çok az insan gelecek hakkında düşünüyordu. William Morris ve yanındaki bir kaç sosyolog, görmek istedikleri ütopik dünyayla ilgili yazılar kaleme aldı ancak toplum olarak nereye gittiğimiz hakkında çok az ciddi düşünceye yer verilmişti. Bugüne geldiğimizde ise artık her şeyi öngörebiliyoruz. Havanın nasıl olacağı, nasıl konutlara ihtiyacımız olacak hatta önümüzdeki 30 yıl çöplerimizin nereye atılacağı ya da nerede imha edileceğine kadar her şeyi öngörüyor ya da biliyoruz. Dünya nüfusunun 2300 yılında ne kadar olacağını bile tahmin edebiliyoruz. Küresel ısınmanın ne boyutlarda olduğunu görebiliyoruz. Kısacası, sınırlı bir gezegende, sınırlı kaynaklarla yaşıyoruz ve bunun şimdilik bir çözümü yok. Ancak bundan yüzlerce ya da binlerce yıl sonra, şayet insanlık devam ederse, 20. yüzyıl modern yeni dünyanın başlangıcı olacak tabi insanlık geçmişini ve geleceğini göz önünde bulundurarak yaşayabilirse...

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler