Türk politikası gittikçe garip bir hal alıyor. Konuşulması gereken konular bırakıldı rakiplerin dil sürçmeleri, nitelikleri, niteliksizlikleri, basit hataları üzerinden bir politika yürüyor. Asgari ücretle geçinen insanlar, içinde bulundukları açlık sınırını unuttu parti başkanlarının yürüyen merdivene nasıl ters bindiğini konuşur oldu. İşte size gereksiz yere ülke gündemini yıllardır meşgul eden, Türkiye politikasına sızmış 25 argüman.
Sünni misin, alevi mi? Şia'yı mı tutuyorsun, Baasçı mısın? Vahhabilere nasıl bakıyorsun, komşunda ölenlerin kaçı sünni kaçı değil baktın mı, sordun mu?
Anneannen Ermeni mi? Sülalende Rum var mı? Ya Kürtlük, Çerkezlik? Varsa özür dile ve olmadığını ispat et. Hem senin büyükannenin ismi 'Lili', İbranice değil mi bu kelime? Bilmem ne dölü müsün?
Haram yerine helal, Milli marş yerine Çanakkale marşı mı dedin, rakibinin annesine mi küfrettin yoksa başka bir şey mi demek istedin? Dil sürçmesi çok önemli, profesör de olsan diline sahip çıkacaksın. Bir kere dilin sürçtü mü bittin, çünkü dünyada yok artık böyle bir şey.
Rakiplerinin seks kaseti çıktı mı meydanlarda bangır bangır bağıracak, ucu kendine dokundu mu 'bu ahlaksızlıktır' diyeceksin. Çünkü ahlaksızlık ancak ucu size dokunuyorsa ahlaksızlıktır.
Son 10 yıla damgasını vuran en yoğun gündem. Bugünlerde yine ortaya çıkması olası. Ama 5 yıl öncekileri hatırlayan kaldı mı? Hani 51 no'lu CD vardı, hani art arda 4-5 darbe falan yapılacaktı? Hah işte yalan oldu o artık, şimdi moda paralel deliller.
Son olarak hayvanat bahçesi müdürlüğünden gelme Tübitak müdürü tarafından he-ce he-ce montaj oldukları ispat edildi. Biz göremedik ama o biliyor ya yeter. Biraz güven duymayı öğrenin.
Gündelik hayattaki hataları en az 6 ay diline dolamazsan adam değilsin. Rakibin yürüyen merdivene ters mi bindi en az 1 yıl dalganı geçeceksin ki Türkiye kazansın. Ya da attan mı düştü hodri meydan.
Çok önemli bir konu, kadının bedeninin nasıl olması gerektiğine, neresinin görünüp neresinin görünmeyeceğine milletvekillerimizin, başbakanın karar vermesi en doğru olan. Kaç çocuk doğuracak, normal mi sezaryen mi olacak hepsini politikacılarımız daha iyi bilir.
Yeni moda, sırada kadının konuşması, susması, nefes alması var.
Off kadın ne geniş konuymuş ya. Konuş konuş bitmiyor.
Dış politikanın bir numaralı argümanı. Kimse bu ülkenin gücünü sınamayacak kardeşim!
Gerekenin ne olduğunu bugüne kadar kimse sorgulamadı, senin haddine mi? Büyüklerimiz gerekeni bilir ve yapar, sen sadece lafı alkışla geç.
...3 gün sonra sessizce geri gönderme.
Üstüne işemeden, çocuğuna cam kırıklı dondurma vermeye kadar geniş bir aralıkta değişen fantastik olaylar silsilesi.
Her ne kadar bir partimizin tekelinde olsa da yeri geldiğinde her politikacının istifade etmeye çalıştığı güzide argümanlarımızdan.
Senin havuzlu villan var, seninki 'sit alanına' yapılmış, senin villalar sıfırlama aracı... babacım.
Bu ülkenin başına ne geldiyse hep bunlardan ya. Konuş konuş bitmez.
Perde arkasında ticaret hacmini arttırdıkça perdenin önünde İsrail'e sayıp söveceksin. Marketinin raflarından kolalar taşarken vatandaşa aman kola almayın diyeceksin. 'Sen niye satıyorsun o zaman?' diyenlere de vesayetçi, paralel, İsrail uşağı falan de bir şeyler.
Başkaları hep eğiliyordu, artık bacak bacak üstüne falan atıyoruz ya.
Her durumda geçer akçe. 'Neredesin Hitler?' de, bulmacalarda 'seni arıyoruz' diye ağla. Ama naziler Almanya'da Türk yakıyormuş boş ver ya, oy alıyor musun ona bak.
'Milli' kelimesi hiç bu kadar güzel kullanılmamıştı.
İşine gelmeyen biri, bir şey, bir olay mı var? Paralel de gitsin, inanmayan olursa ona da paralel dersin, engel koyan mı var?
Yollar, köprüler, havaalanları, AVM'ler... Böyle beton aşkı betonu bulan adamda bile yoktu.
He-ce he-ce...
Hah işte komple son 12 yılın özeti.
Saati o almış anlayın artık bunu!