Soma'da 301 kişinin yaşamını yitirdiği madende çalışan bir işçinin açtığı dava Yargıtay aşamasına geldi. Eğer bilirkişi Soma Kömür İşletmeleri ile Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında 'muvazaalı sözleşme' olduğuna dair rapor verirse 2250 işçi beş yıl için geçmişe dönük şekilde kadrolularla aynı ücret, tazminat ve haklara sahip olabilecek.
Soma’da 301 işçinin can verdiği Eynez Maden Ocağı’nı işleten Soma Kömür İşletmeleri ile Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TKİ) arasında asıl işveren-alt işveren sözleşmesi imzalandığı sonucuna varıldı. Eynez’de çalışan bir işçinin açtığı davada; asıl-alt işveren ilişkisinde muvazaa (danışıklılık) olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildi.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre bilirkişiler heyeti, muvazaalı sözleşme olduğu sonucuna varırsa Eynez’de çalışan 2250 civarında işçi, beş yıllık geçmişe dönük olarak kadrolu işçilerle aynı ücret, tazminat ve haklara sahip olacak.
Soma’da 301 işçinin can verdiği Eynez Kömür Ocağı’da çalışan Ramazan Yılmaztekin adlı işçi, facianın ardından Soma İş Mahkemesi’nde dava açtı. Avukatı Gökhan Yavuz’un sunduğu dava dilekçesinde, TKİ’nin Eynez’i 2006 yılında Park Enerji’ye, 2009 yılında Soma Kömür İşletmeleri’ne devrettiği belirtilerek, işlemin hukuka aykırı olduğu savunuldu. TKİ’nin asıl işinin kömür üretimi olduğu fakat işi, 'hizmet alım sözleşmesi'yle alt işverene yaptırdığı ileri sürüldü. İş Kanunu’na göre devrin, teknolojik uzmanlık gerektiren işlerde söz konusu olabileceği ifade edildi. Bu nedenle TKİ ile Soma Kömür arasında sözleşmenin muvazaalı (danışıklı) olduğu, İş Kanunu’na göre müvekkilinin TKİ işçi olarak kabul edilmesi gerektiği kaydedildi. Dolayısıyla Soma Kömür’de görev yapan TKİ’ye bağlı üç işçiyle geçmişe dönük aynı ücret ve hakların verilmesini istedi.