Türkiye, 6 yıl önce bugün Soma'daki maden faciasında kaybettiği 301 can için gözyaşı döktü.
DW Türkçe'den Burcu Karakaş'ın haberine göre, Manisa'nın Soma ilçesinde 6 yıl önce yaşanan faciadan kurtulan işçiler, değişen bir şey olmadığını söylüyor.
46 yaşındaki Sami Yavuz, patlamaya tanık olan maden işçilerinden. Yavuz, 'Eve gitmiştim, geri geldim. Döndüğümde çok kalabalıktı, her yer insandı' diye hatırlıyor.
10 yıl maden altında kalan ve 15 dakika ile kurtulan Yavuz, 'Ölen öldüğüyle kaldı, değişen bir şey yok.' diyor.
İki çocuk babası Sami Yavuz, patlamadan sonra işten çıkarılmış. Mayıs 2014’ten beri işsiz. Geçen sene Temmuz'da emekli olmuş, ancak halen tazminatını alabilmiş değil. Çeşitli ek işlerle geçinmeye çalışıyor.
Yavuz, 'Burada sadece maden var, başka bir şey yok ki… Ondan herkes kendini madene vurmuştu ama maden işi bitti artık burada' diyor. Yavuz'a göre madenin bitme sebeplerinden biri, iş güvenliği önlemlerinde Mayıs 2014’ten bu yana pek bir değişikliğin olmaması. Yavuz, 'Patlamadan sonra bir yıl güvenliği sıkı tuttular. Şimdi halen madende çalışan arkadaşlarla konuşuyorum. ‘Aynı bıraktığın gibi’ diyorlar' diye anlatıyor.
İlçede kısa bir süre önce, İmbat Madencilik tarafından işletilen bir kömür ocağında meydana gelen göçükte üç maden işçisi daha hayatını kaybetmişti.
Ahmet Mutluer ise, Soma'daki faciadan sağ kurtulabilmiş işçilerden. 33 yaşındaki iki çocuk babası Mutluer, şimdi madende işçi olarak değil, bir okulda idari personel olarak çalışıyor.
Mutluer, faciadan sağ kurtulduktan sonra yedi ay psikolojik tedavi görmüş. Madene tekrar girmeyi hiç istememiş, ama ekmek parası nedeniyle madende işe yeniden başvurmuş. O dönem maden işletmeleri, iş başvurusunda bulunanlardan kullandıkları ilaçları gösteren bir rapor istiyormuş. Mutluer'in başvurusu devam eden tedavisi nedeniyle aldığı ilaçlar gerekçe gösterilerek reddedilmiş.
Bir süre geçici işlerde çalıştıktan sonra şu an görevli olduğu okulda iş bulmuş. Mutluer, “Zor geçiniyoruz ama öyle böyle gidiyor. Akmasa da damlıyor” diyor.
301 işçinin ölümünden sonra açılan davada dosyaya giren bilirkişi raporları, yangının aşırı üretime ve alınmayan güvenlik tedbirlerine bağlı olarak meydana geldiğini, madencilere acil durumlarda tahliye ilgili tatbikat yaptırılmadığını, madendeki ısınma ve oksidasyon artışlarının olması gereği gibi ölçülmediğini ortaya koydu.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davadan 11 Temmuz 2018'de çıkan kararda ise 51 sanıktan 37’si beraat etti. Beraat edenlerden biri, şirketin olayın altı ay öncesine kadar yönetim kurulu başkanı olan Alp Gürkan'dı.
Aynı davada yargılanan oğlu Can Gürkan'a 15 yıl, şirketin genel müdürü Ramazan Doğru ile teknik müdür İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Şirkete yönelik ihmal suçlamalarını kabul etmeyen Can Gürkan ve avukatları, davada faciayı 'Gülen cemaati tarafından düzenlenen bir sabotaj' olarak nitelemişti. Can Gürkan, Nisan 2019'da tahliye edildi.
evet hala akp ye oy vermeniz bu değişmeyen şeylerden biri
6 yıldır akp ye verdiğiniz oylarda da değişiklik yok
aqp oyları bu olaydan sonra yükseldi. Siz daha kendinize sahip çıkamıyorsunuz.