Soma Faciası Davasında Sağ Kurtulan İşçilerin Dinlenmesine Başlandı

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görülmesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başlandı. İki hafta sürmesi beklenen duruşmalarda, facia sırasında madenden çıkartılan işçiler ile kurtarma çalışmalarına katılan ekipler, acıya tanıklıklarını anlatacak. Duruşmaya girmeden önce ölen madencilerin aileleri de adalet nöbetlerinin, mücadelelerinin sonuna kadar süreceğini, söyledi.

Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 45 günlük aradan sonra tekrar başlandı.

Madenci aileleri yürüdü

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Duruşma öncesinde, Gar önünde toplanıp topluca yargılamanın yapılacağı kültür merkezinin yakınına kadar yürüyen Somalı iççilerin aileleri ile onlara destek veren kitle örgütü üyeleri, polisin arama noktasından geçip davayı izlemek üzere salona girdi. Bu sırada, kısa açıklamalar yapan ölen madencilerin aileleri, adalet nöbetlerinin, mücadelelerinin sonuna kadar süreceğini, söyledi.

Facia anına tanıklık yapan işçilerin dinleniyor

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Duruşma başlamadan önce Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, salonda bulunan mağdur ailelerden, ifadelere sözlü müdahalelerde bulunup yargılamayı aksatmamaları, uyarısında bulundu. 

Yaklaşık 15 gün sürmesi beklenen duruşmalarda, iddianamede mağdur olarak geçen, facia anına tanıklık yapan işçilerin dinlenmesine devam edilecek. Bu işçilerin yaşadıkları yaşam mücadelelerini anlatmasından sonra bu kez kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerin ifade işlemlerine geçileceği öğrenildi. Mağdur işçilerin ve kurtarma ekiplerinin, anlattıklarıyla, tartışma konusu olan kazanın oluşuyla ilgili bilgi vermelerinin yanı sıra ocakta ihmal olup olmadığının aydınlatılmasını sağlayacak.

'Alev püskürür gibi yanıyordu'

Bant görevlisi Serdar Tavukçu dinlendi. Çalıştıkları sırada, bantların durduğunu, arkadaşlarının sensör değerlerindeki aşımdan dolayı elektriklerin kesildiğini, bandın da bundan durduğunu kendisine söylediklerini aktaran Serdar Tavukçu, '4'üncü bant boyunda Ahmet Ercan, 'yangın var' dedi. 'Kablolar yanıyor, eğer alta düşerse, bant da yanar' dedi. Ben de o tarafa baktığım zaman alevi gördüm. Alev püskürür gibi yanıyordu' dedi. 

Alevi fark ettikten sonra güvenli olan bölgeye geçtiklerini, oraya da dumanın gelmesinin ardından içinden temiz hava geçen boruları kesip soluyarak hayatta kaldıklarını anlatan Serdar Tavukçu, 'Yaklaşık 150 metre kadar sürünerek ilerledik. El ele yürüdük sonra. Uzaktan 'yaşayan var mı?' diye bağırıyorlardı. Biz de elimizdeki lambaları salladık. O zaman gelip bizi kurtardılar' dedi. 

'Madencilikten de anlamaya başladın'

Olay anında koku hissetmediğini, patlama sesi de duymadığını vurgulayan Serdar Tavukçu'ya, tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan da soru sordu. Can Gürkan'ın daha önce verdiği ifadelerindeki çelişkileri sorması üzerine Serdar Tavukçu, 'Olay anında alevleri görünce ve güvenlik amirleri de uzaklaşmamızı isteyince korkup kaçtık. Benim ifadelerimde çelişkiler yok. Aldığımız ilaçlardan dolayı zaman zaman soruları farklı anlayabiliyorum. Ne yaşamışsak onu anlatıyorum' dedi. Salonda bulunan madenci aileleri ise, sık sık finans eğitimi aldığını madencilik deneyimi olmadığını hatırlatan Can Gürkan'a, 'Madencilikten de, anlamaya başladın' sözleriyle tepkilerini ifade etti. 

Akın Çelik'e okul birinciliği tepkisi

Can Gürkan'an sonra Serdar Tavukçu'ya bu kez tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın Çelik, sorularını yönetti. Ancak bu işlemin uzun sürmesi ve ayrıntılı bilgiler sorması üzerine, ilk olarak araya giren Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, 'Kendi bilgiden şeyleri neden soruyorsun?' dedi. Madenci aileleri de, Akın Çelik'in, okulunu birincilikle bitirdiğini daha önceki duruşmalarda ifade etmesine atıfta bulunup, 'Okul birincisiymişsin. Şimdi de, yüksek lisans mı, yapıyorsun?' tepkisinde bulundu. 

'Kaderin üzerine kader olmaz, şikayetçi değilim'

Serdar Tavukçu'dan sonra yine aynı bölgede bant görevlisi olarak çalışan Mustafa Elibol, tanık olarak dinlendi. Yerüstüne 15 yıl çalıştıktan sonra 4 yıldır da yeraltında çalışmaya başladığını anlatan Elibol, şunları söyledi:

'Sabah işe başladıktan sonra, saat 14.00'e kadar bize verilen görevleri yerine getirdik. Daha sonra bize vardiya bitiminde, bant tamiri yapılacağı söylendi. Ben de tamir için gerekli malzemeleri, getirdim. Bu sırada bant durdu. Bir arkadaşım, 'elektrik arızası var' dedi, bir diğeri ise, dinamit patlatılacağı için durdurulduğu söyledi.' 

Kısa süre çalışan bandın sonra tekrar durduğunu, ağır bir malzemenin yere düşmesi gibi ses duyduğunu söyleyen Mustafa Elibol, o yöne baktığı zaman, püskürür şekilde alev topunu gördüğünü anlattı. Bu andan itibaren kurtulana kadar verdiği mücadeleyi de anlatan Mustafa Elibol, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Alev hızla bizim yüzümüze doğru vurdu. Siyah duman çıktı. Arkadaşlar 'bu yangın çok büyük söndüremeyiz' dedi. Güvenli alana geçtik. Burada sayım yaptığımız zaman 146 kişi vardı. Saat 18.00'e kadar bekledik. Bu anda havanın yön değiştirilmesiyle, duman bizim tarafımıza geldi. Bizler de bulunduğumuz bölgeden ayrıldık. Bazı arkadaşlarımız dumandan etkilenip bayılmaya başladı. Onları kurtarmaya çalıştığımız sırada zorlandık. Sonra dumanın da etkisini arttırmasıyla, herkes kendi derdine baktı. Arkadaşlarımızı kurtarmaya çalışmayı bıraktık.'

Bir arkadaşıyla birbirlerine destek olarak yukarı çıkmaya çalıştıklarını, bu anda 10 dakika kadar baygınlık geçirmesinin ardından kendisine geldiğini ve yanan bandı kesip yollarını açtıktan sonra da kurtarma ekiplerince çıkartıldıklarını, ifade etti. 

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın sanıklardan şikayetçi olup olmadığına yönelik sorusuna, 'Kaderin üstüne kadar olmaz, şikayetçi değilim' yanıtı veren Mustafa Elibol, mağdur avukatlarının, kurtarma çalışmalarına yönelik sorusuna da, 'Eğer erken başlanılsaydı, ölenlerin sayısı yarı yarıya düşerdi' ifadesini kullandı.

Davanı geçmişi

Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen yıl 13 Mayıs'taki maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 Mart tarihinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, tutuklu 8 kişi için, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20-25 yıl, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi.

Davanın sanıkları

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 37 sanık ise maden mühendisleri Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal'dan oluşuyor. 

DHA

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!