Duruşmada ilk olarak mağdur sıfatıyla işçilerden Ramazan Demir, ifade verdi. Geçen Cuma günü ifade veren Has Karabeyoğlu'nun anlattıklarına sinirlenip, yerinden kalkarak 'itiraz ediyorum' diye bağırınca salondan çıkartılan Ramazan Demir, bu hareketinden dolayı özür dilediğini mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'ya aktardı.
Ardından ifadesine başlayan Ramazan Demir, usta olarak üretimde görev almasına rağmen, olay günü çalışan sayısının az olması nedeniyle geçici olarak U3 bölgesindeki 4'üncü bantta şalterci olarak görevlendirildiğini anlattı. Saat 14.20 civarında dinamit atıldığını, kısa bir süre sonra çalıştırmak için 4'üncü bandın şalterine bastığını söyleyen Ramazan demir, 'Ancak bant çalışmadı. Bir süre sonra arkadaşlarım 'duman geliyor' dedi. Dumanı görünce şoka girmişim, ne yaptığımı bilmiyorum. Duman gelince kılçık bacaya gittim, benden önce çıkan arkadaşların sesini duyunca yardım istedim. Dumandan önce bir patlama sesi duymadım. Dinamit atımıyla duman arasındaki zamanı hatırlamıyorum. Ama dinamit atılan yerle dumanın geldiği yerin alakası yok' dedi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu'nda görülen davada mağdur sıfatıyla Ramazan Demir ifade verdi.
Demir, 'Sürekli bizden daha fazla iş istenir. Herkes bağırır neden üretim geç kaldı diye. Kimse sormaz eve neden yemek yemeden gittiğimizi' dedi.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın sorusu üzerine 'Benim de iki çocuğum yetim kalabilirdi. Bu nedenle şikayetçiyim' diyen Demir, savcılık, iş müfettişleri ve meclis araştırma komisyonundaki anlatımlarında, dinamit patlama saatine ilişkin çelişki bulunduğunun hatırlatılması üzerine, 'Saat konusunda çok emin değilim' yanıtını verdi.
Madenden yaralı kurtulan işçi Hasbi Demir, 'Madende kömür az çıkarsa küfür yerdik. Küfür madende besmele gibi bir şeydi' dedi.
'Avukat bey, sen hiç iki cenaze gömdün mü?'
Sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit'in, olaya ilişkini tekrar sorularına sinirlenen ve psikolojik tedavi gördüğüne dair mahkemeye rapor sunan Ramazan Demir, bunun için ara istedi. Bunun üzerine duruşmaya ara verilmeden yaklaşık 5 dakika dinlenen Demir, ardından ifadesine devam etti.
Yaşananlara tepki gösteren mağdur ailelerin avukatları da, faciadan sağ kurtulan işçilerin, ifadeleri sırasında o anı tekrar yaşadığını, sanık avukatlarının soru sorma biçimini eleştirdi. Bu tartışmalar yaşandığı sırada ise salondaki madenci aileleri avukatlara yönelik tepkilerini sürdürdü.
Bir madenci yakını 'Avukat bey, sen hiç iki cenaze gömdün mü?', bir başka madenci yakını 'Ben iki tane babasız çocuğa bakıyorum' derken, bir madenci annesi de elindeki bebeği kaldırıp, 'Babası öldüğünde 28 günlük kaldı bu bebek. Al bak' diye bağırdı.
Ramazan Demir'in ifadesi tamamlandıktan sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya öğle arası verdi.
İki kişi ifadelerini değiştirerek şikayetlerini geri aldı
Mağdur sıfatıyla dinlenen madende bant işçisi olarak görev yapan Hüseyin Beki, mahkemede olay günün yaşananları anlattı. Beki, 'Duman çıktıktan sonra hepimiz toplandık. Top atımı sırasında bantçılar olarak bandı durdurduk. Dinamit atımı bittikten sonra bant çalıştı. Bandı çalıştırırken bir sorun olmadı. Zaten bir sorun olduğunda ilk biz müdahale ediyoruz.' dedi. Yangının fark edilmesinden sonra yaşananları anlatan Hüseyin Beki, 'Bizim ekipteki ya da tarama ekibinden biri telefona gitti. Dumanın boyutu belliydi, hemen haber vermemiz gerekiyordu. Kimin haber verdiğini bilmiyorum. Yukarıdan ilk Erkan bey geldi. Su tutmaya başladı. Dumanın 4'üncü banttan geldiği belliydi.' şeklinde ifade etti. Dumanı ilk gördüklerinde panik hali yaşamadıklarını ifadesine ekleyen Beki, ardından temiz havaya doğru yürüdüklerini söyledi. Temiz havaya çıktıklarında maskelerini taktıklarını dile getiren Hüseyin Beki, 'Maskeleri taktıktan sonra daha kötü olduk ve çıkarttık.' diye konuştu.
'Sen de dubleks mi aldın?'
İfadesinin ardından Mahkeme Başkanı'nın sorularını yanıtlayan Beki'nin daha önce Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadeyle çelişkili ifadeler verdiği dikkat çekti. Olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesinde olay günü top atımı sırasında emniyetçinin olmadığı yönünde ifade veren Hüseyin Beki, mahkemede ifadesini değiştirerek olay günü top atımı sırasında emniyetçinin orada olduğunu iddia etti. İfadesinin sonunda şikayetçi olmadığını söyleyen Beki'ye mahkemede bulunan madenci yakınları 'Sen de dubleks mi aldın?' diyerek tepki gösterdi.
'Ekmeklerini yedim. Allah razı olsun'
Mahkemede şikayetini geri alan diğer bir tanık ise madende bant işçisi olarak çalışan Fikri Yıldırım oldu. Olay günü yaşadıklarını mahkemede anlatan Yıldırım, olay anında zaman zaman aptal aptal güldüklerini, kimisin ağlamaktan gözlerinin kan çanağına döndüğünü söyledi. Fikri Yıldırım, 'Arkadaşlarla konuşuyorduk. İşimizi bitirmiştik. Birden duman geldi. Herkes 'Kaçın, kaçın!' diye bağırıştı. Kaçmaya başladık.' dedi. Yıldırım'ın Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği ifadede şikayetçi olurken mahkemede 'Ekmeklerini yedim. Allah razı olsun.' diyerek şikayetini geri çekti.
Tanıkları 'İşe alacağız' iddiası
Yıldırım'ın hala Eynez Soma A.Ş.'de çalıştığını ifade etmesi üzerine bir madenci yakını 'Bu mahkemeye gelecek tanıklara, gelmeden 10 gün önce 'Seni işe alacağız' deniyor. Yazıklar olsun' diyerek tepki gösterdi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ceza davasının 4'üncü duruşmasının 5'inci oturumu sonra ererken, 6'ıncı oturumunda tanık ve mağdurların dinlenilmesine yarın devam edilecek.