Ocaktan çıkan kömür ve kül atıklarının kendi tarlasının hemen yanına döküldüğünü söyleyen Elmas Kaya, 'Bir süredir orada madencilere sorduğunuz gibi bir koku yayılmaya başladı. Küllerin arasından sürekli ince bir duman tütüyordu. Üzerinden kış geçti. Yağmur ve kara rağmen o duman hiç kesilmedi. Bir gün elimdeki sopayla duman çıkan yeri biraz kazdığım sırasında biranda hızla alev çıktı. Biriken gazın neden olduğu alev o kadar yüksek çıkmıştı ki, yakındaki zeytin ağaçlarını yaktı.
Hatta itfaiye gelip yangını söndürdü. Ben ocaktaki yangının da böyle bir olaydan olduğunu düşünüyorum. Ben o zaman açık havada olmama rağmen, o gaz kokusuna dayanamamıştım, bayılacak gibi olmuştum. Bizim çocuklarımızın ocak içinde bayılmamalarının, ölmemelerinin imkanı yoktu' dedi. Adından arkasında oturan tutuklu ve tutuksuz sanıklara doğru dönen acılı anne, vicdanıyla mücadele ettiğini ifade edip, 'Biraz olsun yaşananlardan ders alsınlar. Vicdanımda mücadele ediyorum. Acaba bana verseler, ne yaparım diye. Ben acıma rağmen onları öldüremem. Ben katil değilim çünkü. Bunları vicdanlarına mahkum ediyorum. Dünyanın gazabı üzerlerinde olsun. En yükseğe onları şikayet ediyorum' dedi. Ardından, tutuklu sanıklara da, 'Siz mutlu olun' dedikten sonra salondan ayrıldı.