Üçüncü duruşmasının görülmesine devam edilen Soma Katliamı Davası’nda çapraz sorgular devam etti. İfadelerde emniyet birimi amirlerinin eğitim almadığı ortaya çıktı. Emniyet amiri, risk değerlendirmesi ile ilgili “Geleceği tahmin edemeyiz” yanıtı verirken, görevlendirmenin nasıl yapıldığı sorusu yanıtsız kaldı. Sanıkların madende her şeyin düzgün gittiğini ve 301 işçinin neden öldüğüne dair hiçbir fikirlerinin olmadığını söylemeleri tepkilere neden oldu. Sanık avukatlarının uzun sorular sorarak mağdur işçilerin dinleneceği bir sonraki aşamayı geciktirmeye çalıştığını söyleyen müşteki avukatları duruma tepki göstererek duruşmayı terk etti.
Soma Katliamı Davası’nın üçüncü duruşmasının beşinci celsesi, tutuksuz sanıkların çapraz sorgusu ile devam etti. Duruşmada ilk olarak vardiya amiri mühendis Erdem Cambaz ifade verdi. İşe 2013 yılında Akın Çelik tarafından mühendis olarak alındığını, bir süre sonra Mehmet Efe tarafından emniyet amirliğine atandığını söyleyen Cambaz, “Bu konuda özel bir eğitim almadım. Bizden daha tecrübeli amirlerle çalışarak işimizi öğrendik” dedi.
Isı ölçmeyi bilmeyen amir: ‘9 derece fazlalık normal’
Kendisinin iş güvenliğinde değil, emniyet biriminde olduğunu söyleyen Cambaz’a müşteki avukatları iş güvenliği ile emniyet birimi arasındaki farkı sordu. Cambaz, iş güvenliği uzmanının kendisine verilen konularda risk analizi yaptığını, emniyet biriminin ise emniyetsiz bir durum olup olmadığını kontrol ettiklerini belirtti.
Müşteki avukatı Hatice Kılıç’ın normalde 24 derece olması gereken sıcaklığın 33 derece ölçüldüğüne ilişkin sorusuna “İşçilerin 33 derecede çalışması normaldir” yanıtı veren Cambaz, “Herhangi bir sorun olsa, uygun olmasa ben çalışmam” dedi. Cambaz, ısı sensörlerini takip edip etmediğine yönelik soruya ise ısı sensörü bilgisi olmadığı, sadece gaz okuması yapmayı bildiği yanıtı verdi.
Katliamdan sonra askere gittiğini ve sonrasında yeniden işe başladığı hatırlatılan Cambaz, işe nasıl alındığına ilişkin soruya ise yanıt vermekten imtina etti.
Fıtratçı savunma: ‘Her şey anidir, geleceği tahmin edemeyiz’
Cambaz’dan sonra maden teknikeri emniyet birimi amiri Soner Günay’ın çapraz sorgusuna geçildi. Gaz takibi ve işçilerin üzerlerine aldığı malzemeleri kontrol ettiğini söyleyen Günay, halen işine devam ettiğini ve bir sorun yaşamadığını belirtti.
Günay, sanık avukatlarının sensör değerlerinin düşürülmesi için içeriye hava verildiği iddiası sorulunca ise “Böyle bir şey bilmiyorum, ben hiç denk gelmedim” yanıtı verdi.
Müşteki avukatlarından Sercan Aran’ın “Üst amirinize risk değerlendirmesi konusunda bilgi verdiniz mi? Anlık riskli olaydan söz etmiyorum, daha sorasında yaşanacak bir olaya dair uyarınız oldu mu?” sorusunu yanıtlayan Günay, yaşadığı sıkıntıları amirlerine bildirdiğini ancak madendeki olayların “ani olaylar” olduğunu, geleceğe yönelik tahminde bulunamayacaklarını ileri sürdü.
İşe başladığında bir haftalık eğitimin dışında emniyet birimi için özel bir eğitim almadığını kaydeden Günay, acil eylem planında da yer almadığını, plan panoda asılı olmasına karşın yer almadığı için bakmadığını dile getirdi.
Görevlendirme ve eğitim soruları yanıtsız kaldı
Günay’ın ardından gaz izleme personeli Batuhan Ünlüyol’un sorgusuna geçildi. Sadece 48 adet cihazın izlenmesinden sorumlu olduğunu söyleyen, diğer başlıklara dair bir yetkisi olmadığını savunan Ünlüyol, sensör verilerinin deftere geçirilmesi sırasında yapılan değişiklik ile ilgili de dışarıdan müdahalenin olanaklı olmadığı yanıtı verdi.
Müşteki avukatlarından Aziz Aytaç’ın Merkezi Gaz İzleme Yönergesi’ni bilip bilmediği ve eğitim alıp almadığı ile ilgili soruya diğer sanıklar gibi sadece bir haftalık eğitim aldığı karşılığı veren Ünlüyol, Avukat İbrahim Arzu’nun “İzleme işinde yeterli olduğunuza inanıyor musunuz?” sorusuna ise “Ben işimi yapıyorum, onu bilemeyeceğim” yanıtı verdi.
Ünlüyol, Arzu’nun “Görevlendirmeyi kim yaptı? İşi nasıl yapacağınızı kimden öğrendiniz? Kim neye göre tarif etti size gaz izlemeyi?” soruları karşısında ise susma hakkını kullandı.
Sanıklar tek ses: ‘Katliamın sebebi belli değil’
Duruşmada son olarak Yasin Kurnaz’a bağlı çalışan iş güvenliği uzmanı Mühendis Ergün Yılmaz ve Harun Güneş’in sorgusuna geçildi. Yılmaz ocakta sığınak olup olmadığını bilmediğini söylerken, Güneş’in sorgusunda ise gerginlik yaşandı.
Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın “301 madencinin yaşamını yitirmesi ile ilgili söyleyeceğiniz bir şey var mı? Bu facia neden yaşandı?” diye sorduğu Harun Güneş, facianın sebebinin henüz belirlenmediğini, olayın seyrinin belirsiz olduğunu belirtti. Kozağaçlı bunun üzerine “Her şey güzeldi de bu 301 madenci neden öldü? Belli ki hepiniz aynı şeyi söyleyeceksiniz” diyerek tepki gösterdi.
Avukatlar duruşmayı terk etti
Sanık avukatlarının ifadeler sırasında müvekkillerine söyletemediklerini çapraz sorgu yoluyla söyletmeye çalıştıklarına dikkat çeken Kozağaçlı, sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit’in uzun sorular sorarak işçilerin dinleneceği bir sonraki celseyi geciktirmeye çalıştığını vurguladı.
Kozağaçlı’nın bu tepkisinin ardından müşteki avukatları salonu terk etti.
Mahkeme heyeti ise duruşmayı yarına (25 Ağustos) erteledi.