İbrahim Salgın, Akdeniz anemisi oğlu İsmet için madende çalışıyordu. Bir yandan 149 madenci arkadaşından kan örneği alarak çocuğuna donör arıyordu. Soma faciasında kendisi ve diğer arkadaşları hayatlarını kaybetti.
Somalı işçi İbrahim Salgın (37), Akdeniz anemisi olan 14 yaşındaki oğlu İsmet Salgın’n tedavi masrafları için madene girmişti. Yerin metrelerce altında yaptırabildiği ‘sigorta’, oğlunun on binlerce lira tutan ilaçlarını karşılıyordu. İsmet bir yandan ilaçlarla hayata tutunuyor diğer yandan kurtuluş çaresi olan ilik nakli için uygun iliğin bulunmasını bekliyordu.
Milliyet gazetesinden Damla Yur’un haberine göre, İsmet’e uygun ilik aradan geçen süreye rağmen bulunamayınca baba İbrahim Salgın, madenci arkadaşlarından donör olmalarını istedi. 149 madenci İsmet’e umut olmak için kan örneği verdi. Ancak yaşanan faciada, baba İbrahim’le birlikte kan örneği veren mesai arkadaşları da hayatlarını kaybetti. Anne Aynur Salgın, iki ayrı acı yaşarken umutlu haber İzmir’den geldi; “İsmet’e uygun ilik Avrupa’dan bulundu.”
Geride çocukları 14 yaşındaki İsmet, 10 yaşındaki Gökçe ve 7 yaşındaki Şirin ile acılı bir eş bırakan İbrahim Salgın, bir kahvehane işletirken Akdeniz Anemisi hastası oğlunun tedavisini karşılayacak sigortalı bir iş bulmak için kahvehanesini kapatarak 4 yıl önce madene girmişti.
Ve o telefon geldi
Soma faciasıyla iki ayrı acı yaşayan Salgın ailesinin evinde dün yasla birlikte endişeli bir bekleyiş vardı. Anne Aynur Salgın, elinde cep telefonuyla evde adeta yerinde duramıyordu. Nedeni de uygun ilik için bekledikleri haber. Gelen her telefonu hiç kaçırmadığını belirten anne Salgın, bir anda ağlayarak “O telefonu anlayamadım. Acaba?” diye soruyor.
Çocukların okuldan gelmesiyle bir nebze de olsa sakinleşen Salgın oğluna dair umutlarını şöyle anlatıyor; “İsmet’in ilaçlarından sadece 2 kutu kan hapı 15 bin lira. O ilaçları da 3 aylığına kullanıyor. Onun dışında demir düşürücü, kalp hapı gibi ek hapları da var. Kahvehanesini işleten eşimin madene girme sebebi devlet güvencesi altına gelip bu ilaçları temin etmek. Ancak oğlumun bir ikinci tedavisi daha var ki o da ilik nakli. Bunun için başvurmadığımız merkez kalmadı. Bir sonuç alamadık. Eşimin aklına iş yerindeki arkadaşlarının kanlarına bakılması geldi. Çalıştığı panodaki herkes kabul etti ve kan verdiler. Kanlar incelemedeyken bu olay meydana geldi. Henüz sonuçlar gelmemişken ümidimizi hep yüksek tuttuk. O kadar kişiden bir tane çıkar diye düşündük. Eşimin ölüm haberini aldığımda evde ağlarken eşimin evde bıraktığı telefonu çaldı. Telefondaki sesle bir türlü anlaşamadık. Çünkü ben bir yandan da ağlıyorum. Sonra bir anda telefon kesildi. Şarjı biten telefonun şarjını bulamadığım için de açamıyorum. Acaba o telefon 149 kişinin kanından gelen cevap mıydı?
Bu eğer doğruysa ne yapılır bilinmez ancak İsmet için kan veren 149 işçinin hiçbiri yaşamıyor.”
10’da 10 uyumlu
Anne Salgın, evden ayrılırken, kan örneklerini hangi hastanenin aldığını bilmediğini, kesilen telefondaki kişinin de kim olduğunu bilmediğini söyleyerek “Haberi okursalar bana lütfen ulaşsınlar” dedi. Milliyet, İsmet’e ilik arayan hastaneyi bularak yetkililerle görüştü. İsmet için ulusal ve uluslararası kan bankalarında ilik arayan Ege Üniversitesi Hastanesi Pediatrik Kemik İlik Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Savaş Kansoy, uygun iliğin bulunduğu müjdesini verdi. İsmet’in sağlık durumunu yakından takip ettiğini ve uygun iliğin Avrupa’daki bir donörden bulunduğunu belirten Kansoy, son bir testin daha yapılacağını ardından da aileyle temasa geçileceğini söyledi. İlik bulunması için tüm Türkiye’nin seferber olduğu Melis’in de ilik naklini gerçekleştiren ekipte yer alan Prof. Dr. Kansoy, “İsmet’e yurtdışından bulunan ilik 10’da 10 uyumlu. Donörden alınan kanın ileri tetkiklerini yapıyoruz” diye konuştu.
Damla Yur | Milliyet