Sokrates'in Baldıran Zehrini İçip İntihar Etmeden Önceki Son Anını Tüm Trajikliğiyle Anlatan 'Sokrates'in Ölümü' Tablosu

Atina halkının 'soru sormasını' engellemenin bahanesi türlü sebepler öne sürerek ölüme mahkum ettiği Sokrates'in en yakınındaki dostuna 'tavuk borcunu ödemesini' salık verip baldıran zehri içip yaşamına son verdiği o meşhur tabloyu, Sokrates'in Ölümü'nü hepimiz görmüşüzdür.

Bu tablonun detayları da tıpkı Sokrates'in hayat ve düşünce hayatı gibi hayli ilginç. Twitter'da sanat tarihi konularında bizleri aydınlatan Celine Symbiosis tabloyu bugüne dek akıllara gelmeyen detaylarıyla anlatıyor.

Tablo 1786 sonbaharında 38 yaşındaki J.L.David tarafından yapıldı.

Sokrates'in kolları güçlü, vücudu dimdik. Yüzünde ne korku ne de pişmanlık var.

Sokrates'in ölüm yatağının ayak ucunda Platon oturmuş, bu adaletsizliğe sessizce tanıklık ediyor.

Yerde bir kalem ve parşömen tomarı.

David'in Platon'u kır saçlı, yaşlı bir adammış gibi resmettiğine bakmayın.

Sokrates öldüğünde Platon 29 yaşındaydı.

Ölüme el sallayan bir kadın...

Sokrates'in eşi Xanthippe gardiyanlar eşliğinde hapishane hücresinden dışarı çıkarılıyor.

Sokrates'i hapisten kaçması için daha önce ikna etmeye çalışan en yakın dostu Kriton hemen yanında oturuyor.

Bağlılık ve endişe bir arada.

David'in Sokrates'in ölümü için kafasında kurguladığı sahnede Sokrates zehri içiyordu.

Ama şair arkadaşı André Chenier bu fikri beğenmedi ve ona, yasalara itaat eden ama son sözlerini söyleyerek içinden gelen çağrılara sadakat gösteren bir adam olarak resimlemesini söyledi.

Peki Felsefenin Tesellisi kitabının yazarı Alain de Botton bu resimden neden etkilenmiş biliyor musunuz?

Resmedilen davranış ile onunki arasında zıtlık olmasından dolayı.

Herkes tarafından sevilmek isterken doğruyu söylemektense, insanların duymak istediklerini söylediğini düşündüğü için...

Çoğunluk tarafından kabul gören fikirleri sorgulamadığı için...

Alanlarında otorite olmuş kişilerin onayını almaya çalıştığı için... Oysa Sokrates onun olamadığı şeydir.

Toplum tarafından kabul görmediği ve suçlu bulunduğu zaman düşüncelerini değiştirmez, güveni kırılmaz.

Bu resim ona toplumun onayladığı davranış biçimlerine ve fikirlere doğru tembelce yönelmektense başka şeyler de yapabileceğini düşündürür.

Soluk aldığım ve aklım başımda olduğu sürece felsefeyle uğraşmaktan, öğütler vermekten ve doğruyu anlatmaktan vazgeçmeyeceğim.' diyordu Sokrates.

Peki J.L.David'in bu resmi size ne düşündürdü?

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
09.02.2019

Anladığım kadarıyla Sokrates, hem siyasal hem de dinsel düşüncelerinden dolayı gençleri yanlış yola soktuğu gerekçesiyle idama mahkum edilmiş. Suçunu kabul edip tazminat ödeyerek ölümden kurtulabilirmiş, ama bunu da yapmamış. Çünkü bu şekilde ölümden kurtulması, söylediklerini ve onları söyleme özgürlüğünü inkar etmiş olacaktı. Ayrıca ölürken bile borcunu düşünmesi yüce ahlaklı bir insan olduğunu gösteriyor. Avrupa tarihinde haksız bir şekilde ölüme mahkum edilen ilk düşünce suçlusu da Sokrates oluyor. Aslında o baldıran zehrini içince ölmemiş, ölümsüz olmuş. Hayatın her anında ahlaklı olabilmeyi, düşüncelerimizden ödün vermemeyi, inandığımız yolda hayatımızdan bile feragat edebilmeyi göstermiş.

Ve orda bulunan öve öve bitiremediğimiz devlet kitabı ile tüm dünyada fesefenin ve yönetimin mihenk taşlarından olan Platon köleciliğin en büyük savunucusuydu ve yunanli olmayan milletleri aşağılayan hatta ve hatta kendi polis devletleri arasında bile Atinaya ayrıcalik taniyan kibirli bir düşünürdür.Sakın bana demeyin ki o dönemin şartları açısından bak falan filan o dönemde kölecilik konusunda çok daha ılıman düşünürler vardır başta sokrates olmak üzere

07.02.2019

elestrileriniz dogru. o konuda bir itirazim yok ama turkiyede genel olarak cok yaptigimiz bir hata bir kisiyi ya herseyi ile iyi kabul ediyoruz, yada herseyi ile kotu, seytan. yok oyle bir sey. herkezin, en peygamber vari insanin bile dogrulari oldugu kadar kusurlarida olur, yanlis carpik dusunceleride olur. turkiyede olaylari genellikle kisiler uzerinden tartisiyoruz, nadiren dusunceler fikirler tartisiliyor.

06.02.2019

ahmet haşim der ki şiiri yorumlamak bülbülü eti için öldürmeye benzer sanırım sanatın her alanı için geçerli bu sanat biraz yorumlanmadan herkesin kendi bilgisine kültürüne ve düşüncesine bırakılmalı diye düşünüyorum o yüzden tablonun bu kadar irdelenmesi ne bileyim hoşlanmadım

06.02.2019

Şiiri yorumlamak bülbülü eti için öldürmeye benzer-Ne güzel cümleymiş. Keşke okul döneminde rastlasaydım bu cümleye. Her şiir için bir inşa yazardık. Bıktım usandım inşalardan cocukluğumda.

TÜM YORUMLARI OKU (16)