Onedio Logo

Sokakta Başlayan Hikâyeler: Kreatif Ekonomide Mikro Girişimlerin Sessiz Devrimi

Kapak Görseli

Bir sabah Kadıköy Yeldeğirmeni’nde yürürken, bir sokağın köşesinde minik bir tabela gözüne çarpıyor. “Kahve + Zine + Sohbet.” İçeri giriyorsun. Duvarda genç bir illüstratörün işleri, köşedeki rafta bağımsız bir yayınevinin bastığı üç kitap, camın kenarında küçük bir masa: biri çizim yapıyor, biri fanzin okuyor.

İşte tam burada, sessizce bir ekonomi doğuyor. Kreatif Ekonomide Mikro Girişimler.

Ne büyük yatırım almışlar, ne dev pazarlama bütçeleri var. Ama dokundukları insanlar, dönüştürdükleri kültür, kurdukları bağ çok büyük. Müze Gazhane’deki sanat-kafelerden, Yeldeğirmeni’nin derin sokaklarında açılan bağımsız atölyelere kadar bu mikro yapılar, “büyüklük” tanımını yeniden yazıyor.

Mikro ama Etkili: Nohut Dergi Gibi Girişimler Ne Anlatıyor?

Mikro ama Etkili: Nohut Dergi Gibi Girişimler Ne Anlatıyor? Görseli

Nohut Dergi, bağımsız yayıncılığın kalbinde, yüksek ses çıkarmadan çok şey söyleyen bir örnek. Bir grup yaratıcı insanın bir araya gelip, kendi kısıtlı olanaklarıyla başlattığı bu girişim, bir dergiden fazlası. İçinde illüstrasyon var, edebiyat var, sokak kültürü var, bir tutam özlem, bolca yaratıcılık ve şehirle kurulan özel bir bağ.

Kapaktan kağıt dokusuna, kullanılan fonttan illüstrasyonların yerleşimine kadar her şey elle seçilmiş gibi. Çünkü gerçekten öyle. Bu işler genelde dört kişilik küçük ekiplerle yürütülüyor. Kimi içerik yazıyor, kimi mizanpaj yapıyor, biri dağıtımı üstleniyor, diğeri sosyal medya iletişimini sürdürüyor.

Her sayısı bir heyecan, bir telaş. Bazen tasarımın baskıya geçmesi için geceler boyu çalışılıyor. Bazen dağıtım kutuları sırt çantalara yüklenip kitapçılara bizzat bırakılıyor. Hiçbir şey otomatik değil. 

Tam aksine, her şey çok kişisel.

Belki de bu yüzden insanlar bu dergiyi seviyor. Çünkü içinde steril bir marka dili yok, doğrudan biri sana bir şey anlatıyor gibi. Bu samimiyet, yaratıcı ekonominin esas gücü.

Bu Mikro Yapılar Neden Bu Kadar Cazip?

Çünkü büyük üretimlerin ulaşamadığı yerlere ulaşabiliyorlar. Ana akım bir müzik platformunun görmezden geldiği türler, bu küçük girişimlerde yer buluyor. Büyük yayınevlerinin riskli bulduğu, deneysel ya da alışılmadık metinler, bu bağımsız girişimlerin sayfalarında doğuyor.

Bir galeri kurmak pahalıysa, bir kahvecinin duvarı galeriye dönüşüyor. Bir festival düzenlemek imkânsızsa, bir apartmanın terasında ses sistemiyle mini konser yapılıyor. İstanbul’da, İzmir’de, hatta artık Eskişehir ve Antalya gibi şehirlerde bu tür küçük üretim alanları çoğalıyor.

Çünkü gençler artık “kendi alanını yaratmanın” peşinde.

Sadece Ekonomi Değil, Kültürel Hafıza da Üretiyorlar

Bu mikro girişimlerin bir diğer sessiz gücü de, zamanla kültürel bir belleğe dönüşmeleri. Bugün eline aldığın bir zine, beş yıl sonra bir dönemin ruhunu taşıyan arşivlik bir belgeye dönüşebilir. Nohut Dergi gibi örnekler, aslında kendi çağının notlarını tutuyor. Ana akım mecraların gözünden kaçan hikâyeleri kayıt altına alıyor.

Küçük bir fanzinde rastladığın şiir, bir gün bir yazarın ilk yayını olabilir. Bugün çok izlenen bir illüstratör, belki de ilk çizimini bu dergilerde yayımlamıştır. Bu mikro alanlar, sadece yaratıcı üretime alan açmakla kalmıyor, aynı zamanda bir başlangıç noktası oluyor.

Mikro Girişim = Kendi Hikâyesinin Yayıncısı Olmak

Bu girişimlerde en çok sevilen şeylerden biri de şu: kimsenin onayına ihtiyacın yok. Büyük platformlar seni reddedebilir, ajanslar projeni fazla “niş” bulabilir. Ama mikro bir girişim, bu projeyi hayata geçirmen için yeterli alanı yaratabilir.

Bir şeyin güzel ve anlamlı olması için illa ki devasa kitlelere ulaşması gerekmez. Bazen sadece 100 kişinin ilgisini çekersin ama o 100 kişiden biri, bir sonraki projeyi başlatır. İşte bu zincirleme ilham, kreatif ekonominin en kıymetli tarafı.

Şehrin Ara Sokaklarında Yaratılan Kültür

İstanbul gibi büyük bir şehirde her yer alışveriş merkezine, zincir kafelere, kopyalanmış mekanlara dönüşürken; ara sokaklarda, alt katlarda, ara katlarda başka bir şey filizleniyor. Küçük, bağımsız, bazen kendi halinde ama ruhu olan mekanlar. Bu mekanlar, sadece ürün sunmuyor; bir ruh hali, bir yaşama biçimi, bir aitlik hissi sunuyor.

Yeldeğirmeni’nde bir fanzin atölyesi, Balat’ta bir sokak sanat kolektifi, Moda’da açılan butik plakçı… Bunlar şehrin dokusuna gerçek anlamda “dokunan” yerler. Ve hepsi mikro yapılar. Kimi zaman iki kişiyle kuruluyorlar, kimi zaman tamamen gönüllülükle yürüyorlar.

Ama bir şekilde kalıcı iz bırakıyorlar.

Son Söz Yerine: Küçük Ama Yeterli

Kreatif ekonomide mikro girişimler, belki sayılarla açıklanabilecek başarı hikâyeleri değil. Ama etkileri, yalnızca rakamla ölçülecek türden değil zaten. Kültürü yeniden tanımlıyor, üretimi demokratikleştiriyor, şehirle yeniden bağ kurmamıza aracı oluyorlar.

Bazen bir dergi, bazen bir kahve dükkanı, bazen bir zine standı... Ama her biri, başka bir şeyin kıvılcımı. Belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz şey de bu: Sessiz ama sahici hikâyeler.

Not: Nohut Dergi, bugün hâlâ aktif olarak yayın hayatına devam eden, bağımsız kültür-sanat üretiminin güncel ve güçlü temsilcilerinden biridir. Sosyal medya ve çeşitli dağıtım kanalları üzerinden yeni sayılar ve etkinliklerle topluluğuyla buluşmaya devam etmektedir.

Instagram

LinkedIn

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler İçerikler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tarz Değişikliği Sosyal Medyada Gündem Oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tarz Değişikliği Sosyal Medyada Gündem Oldu
Hintli Milyarder Sunjay Kapur Ağzına Arı Girmesi Sonucu Hayatını Kaybetti
Hintli Milyarder Sunjay Kapur Ağzına Arı Girmesi Sonucu Hayatını Kaybetti
Aylardır Cezaevindeydi: Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ İçin Tahliye Kararı
Aylardır Cezaevindeydi: Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ İçin Tahliye Kararı