Kısır Türk mutfağının en sevilen tariflerinden biri. Altın günlerinin vazgeçilmezi olan bu yemek bulgur, salça, yeşillikler ve baharatların enfes uyumuyla hazırlanıyor. Ancak adının nereden geldiği konusu sıkça kafa karıştırıyor. Hem yemek olarak “kısır” diyoruz, hem de doğurgan olmayan insanlara, hayvanlara ve verimsiz topraklara. Bu iki anlamın birbiriyle bağlantılı olup olmadığı merak ediliyor.
Dil bilimciler ve mutfak tarihçilerine göre kısır ismi çok büyük bir olasılıkla Arapça kökenli bir kelimeden türemiştir. Arapçadaki KSR kökü “kırmak” anlamını taşır. Bu kökten türeyen kasir veya kesir kelimeleri “kırık” veya “parçalanmış” anlamına gelir. İşte, tam bu noktada kısırın temel malzemesi olan kırık bulgur devreye giriyor.
Yemeğin ana malzemesi olan bu ince bulgurun özellikleri kısırın adını doğrudan şekillendirmiş olabilir. Kültürel etkileşimlerle birlikte Arapçadan gelen “kasir” kelimesinin Anadolu’da “kısır” olarak telaffuz edilmeye başlandığı düşünülüyor.
Kasisler hız kesmek için miymiş? Yok artık daha neler... Ben böbrek taşı düşürmeye yardımcı olsun diye halk sağlığı düşünülerek konuyor sanıyordum.