Arkadaşlarınızla sohbet ederken onları şaşırtmak ve dikkat çekmek istiyorsanız bu içeriğimiz tam size göre! Sizin için birbirinden ilginç bilgileri derledik. Sıraladığımız her bir bilgi size ''vay be'' dedirtebilir. İster günlük sohbetlerde ister bir akşam yemeğinde bu bilgileri kullanarak sohbetin yıldızı olabilirsiniz.
Hazır mısınız? O halde arkadaş ortamında satabileceğiniz birbirinden ilginç bilgilere geçebiliriz!
Her gün ellerimizi yıkarken ve dişlerimizi fırçalarken kullandığımız banyo ve tuvaletlerdeki lavabolarda hep bir küçük delik olduğunu fark etmişsinizdir. Boyut olarak küçük ama işlevi bir o kadar büyük olan bu deliğin ne işe yaradığını hiç düşündünüz mü?
Aslında taşma deliği olarak da bilinen bu delik, lavabonuzun taşmasını engelleyen bir güvenlik önlemi. Su seviyesi hızla yükseldiğinde, mesela musluk açık kalmışsa ve ana gider tıkanmışsa taşma deliği devreye girerek suyun taşmasını önlüyor.
Pek çok kişi akşam saatlerinde daha uygun fiyata benzin almak için sıraya giriyor. Ancak pratikte durum o kadar basit değil. Benzin depoları yeraltında sabit sıcaklıkta tutulduğu için sıcaklık farkının yakıt hacmi üzerinde önemli bir etkisi olmuyor. Bu sebeple, gece ya da gündüz alacağınız yakıtın miktarı arasında belirgin bir fark bulunmuyor.
Leyleklerin yavrularını yuvadan atması doğanın en sert hayatta kalma stratejilerinden biri. Anne leylek göç vakti yaklaştığında en zayıf yavrusunu feda etmek zorunda kalıyor. Peki, bunun sebebi ne?
Bunu yapan anne leyleğin asıl niyeti, daha güçlü olan yavruların hayatta kalma şansını artırmak. Zira leylekler büyük göç yolculuklarına çıkmadan önce yavrularını yeterince besleyip büyütmek zorundadır. Bu yüzden zayıf yavrular feda edilir.
Bayramlar yalnızca dini ve kültürel bir kutlama olmanın ötesinde eski Türkiye’de farklı geleneklerle de zenginleşmişti. Bugün pek çoğumuzun unuttuğu ama bir zamanlar bayramların olmazsa olmazlarından biri olan bir gelenek var: Misafirlere likör ikram etmek. Evet, doğru duydunuz. Bayramlarda ev sahipleri misafirlerine tatlı bir içki olarak likör sunarlarmış.
Çünkü bir zamanlar meyve ve benzeri tatları taze olarak tüketmek her zaman mümkün değilmiş. Seracılık henüz yaygınlaşmadığı için her meyve sadece mevsiminde bulunabiliyordu. Ancak likörler sayesinde o taze meyve lezzetleri alkolle birleşerek yıl boyunca tüketilebiliyordu.
Tarihte Fransız gemicilerin başlarına ponpon şapkalardan taktıkları görülüyor. Sert okyanus dalgalarıyla mücadele ederken denizciler sık sık geminin alçak tavanlarına kafalarını çarpıyorlardı. Ancak şapkalarındaki ponpon sayesinde kafalarını korumak bir nebze olsun kolaylaşıyordu.
Bugün berelerde ve şapkalarda gördüğümüz sadece süs gibi görünen bu minik detay, aslında denizcilerin hayatını kolaylaştıran bir koruma aracıydı. 16. yüzyılda İngiltere'deki denizciler ve askerler de 'Monmouth' adı verilen ponponlu şapkaları giyerlerdi.
Bugün sadece bir stil simgesi haline gelen bu ponpon şapkalar geçmişte askerlerin rütbesini, denizcilerin güvenliğini, din adamlarının saygınlığını ve kadın ve erkeklerin medeni durumlarını gösteren önemli birer semboldü. Zamanla bu pratik işlevlerin yerini daha çok stil ve moda aldı.
Havalimanında fiyatların ne kadar pahalı olduğunu mutlaka duymuşsunuzdur. Bunun tek bir sebebi yok; birden fazla sebebi var. Arz-talep dengesi, yüksek kiralar, kısıtlı depo alanları, fahiş ulaşım maliyetleri ve turistlere yönelik fiyat belirlenmesi gibi faktörler, havalimanlarında her şeyin bu kadar pahalı olmasının ana sebepleri olarak sıralanabilir.
Japon yemek kültürünün bizim alışık olduğumuz geleneksel mutfak anlayışımızdan oldukça farklı olduğunu biliyorsunuz. Ancak yalnızca yemek kültürleri değil, temizlik alışkanlıkları da farklı. Türkiye'de hemen hemen her evde bir bulaşık makinesi bulunurken Japonya’da bu makineler hiç de revaçta değil.
Bunun asıl sebebi, Japonların genellikle pratik ve hazır yemekleri tercih etmeleri. Ayrıca dışarıdan yemek söylemeyi çok seven ve mikrodalgada ısıtılan yemekleri sık sık tercih eden Japonlar, büyük bulaşık makinelerini genel olarak gereksiz buluyorlar.
Kafanızı çevirip bir etrafınıza baktığınızda birçok eşyanın dikdörtgen olduğunu göreceksiniz. Peki, dikdörtgenler sizce neden bu kadar çok tercih ediliyor? Başlıca nedeni, aslında tahmin edebileceğiniz gibi kullanışlılık ve verimlilik.
Örneğin, telefon ekranınız ve dizüstü bilgisayarınız dikdörtgen formuyla tam anlamıyla işlevsel oluyor. Zira dikdörtgenler, köşeli kenarları sayesinde daha pratik ve düzenli bir kullanım sağlıyor.
Bir dönem Osmanlı'da kahvenin yasaklandığını biliyor muydunuz? O zamanlar kahve, bir içecekten çok daha fazlasını temsil ediyordu. Bu yüzden bazı dönemlerde yasaklanarak halkın içmesine müsaade edilmedi.
Örneğin, 16. yüzyılda ilk kez Kanuni Sultan Süleyman döneminde kahvehaneler yasaklandı. Gerekçe olarak kahvehanelerin, halkı ibadet ve çalışma gibi temel görevlerden uzaklaştırması ve sosyal düzeni bozması gösterildi.
Ayrıca kahvehanelerin siyasi eleştirilerin yapıldığı yerler haline gelmesi, yöneticilerde rahatsızlık yaratıyordu. Kahvenin, tıpkı meyhanelerde olduğu gibi insanları ibadetten uzaklaştırdığı ve toplumsal bozulmaya yol açtığı savunuluyordu. Bu sebeple Osmanlı'nın bazı dönemlerinde kahve içme yasağı getirilmişti.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adı bazı yerlerde “Kamâl” olarak kullanılmış. Atatürk’ün isminin neden zaman zaman farklı yazıldığı konusu uzun zamandır tartışılıyor. 'Kemal' adı aslında Arapça kökenli olup 'olgunluk, mükemmeliyet' anlamına gelirken, 'Kamâl' ismi Türkçede farklı bir anlam taşır ve 'ordu ve kale' anlamına gelir.
Bazı resmi kayıtlarda Atatürk’ün isminin “Kamâl” olarak yer almasının temel nedeni de dilde özleşme çalışmalarına dayanıyor. Zamanla dildeki değişim ve siyasi atmosferin etkisiyle özellikle 1935 seçimleri sırasında Atatürk’ün adı “Kamâl” olarak kaydedildi. Zira o dönemde yapılan dil devrimi ve öz Türkçe’ye yönelme hareketi çerçevesinde Türkçe kökenli kelimelere daha fazla yer verilmesi hedeflenmişti.
Kırmızı bir iPhone veya Apple aksesuarı satın aldıysanız, arkasındaki (PRODUCT)RED yazısını fark etmiş olabilirsiniz. Peki, bu ibarenin sadece bir tasarım tercihi değil, aynı zamanda önemli bir sosyal sorumluluk projesinin simgesi olduğunu biliyor muydunuz?
(PRODUCT)RED, New York merkezli bir organizasyon olan (RED)’in lisanslı bir markasıdır. Amacı ise önlenebilir hastalıklar ve yoksullukla mücadele etmek için küresel bir hareket yaratmaktı. (RED); Apple, Nike ve Amazon gibi dev şirketlerle ortaklık yaparak özel (RED) markalı ürünler üretiyor.
Bu ürünlerden elde edilen kârın bir kısmı, hayati sağlık hizmetleri ve projeleri desteklemek için bağışlanıyor. Kısacası, (PRODUCT)RED logolu ürünler satın aldığınızda, paranızın bir kısmı hayır işlerine gidiyor. Kırmızı Apple markalı ürünlerin arkasında yazan ibarenin sebebi de tam olarak bu.
Hepimizin alışveriş yaparken sıkça kullandığı alışveriş arabaları günümüzde marketlerin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Peki, bu pratik icadın geçmişte hangi fikirle ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Cevabını öğrenmek için sizi içeriğimize alalım!
Bu bilgi aslında biraz eskidi. Birçok kişi asıl sebebi duymuştur diye düşünüyoruz. Fakat yine de duymayanlar için bir kez daha paylaşma gereği duyuyoruz. Kısaca söz etmek gerekirse, pizza kutularının orta kısma yerleştirilen bu minik plastik, kutunun çökmesini engelleyerek pizzanın sıkışmasını önlüyor ve her dilimin bütünlüğünü koruyor. Bu sebeple, oldukça önemli bir işlevi olduğunu söylememiz mümkün!
Çoğumuzun aklına “en büyük canlı” denince mavi balina veya dinozorlar gelir. Ancak 2022'de yapılan bir keşif, dünya üzerindeki en büyük yaşam formunun bu devlerin bile ötesinde olduğunu gösterdi. 2022 yılında bilim insanları, Avustralya’nın sahillerinde 200 km kareyi kapsayan dev bir deniz otu keşfettiler.
1500'den fazla futbol sahasının yan yana dizildiği büyüklükte bir alanı kaplayan bu bitki, Guinness Rekorlar Kitabı tarafından dünyanın en büyük canlısı olarak tescillendi.
Kırmızı ve yeşil renk genel olarak yılbaşıyla ilişkilendiriliyor. Çam ağaçları, kırmızı kıyafetli Noel Baba, kırmızı ve yeşille süslenmiş mekanlar… Yeni yıl ruhunun geldiğini bu renklerle anlıyoruz. Peki ama neden yeşil ve kırmızı? Bu konuda birkaç teori var.
Bu teorilerden en bilineni, 1930'lu yıllarda yayınlanan bir Coca Cola reklamı. Şirket, reklamında kırmızı ve yeşile ağırlık verdi. Hediyeler dağıtan kırmızı giysili bir Noel Baba ve yanında yeşil bir çam ağacı kullanıldı. Reklam yayınlandığı dönem çok sevildiği için kırmızı ve yeşil renkleri hafızalara kazındı.
Başka bir rivayete göre de bu renklerin çıkış noktası Orta Çağ Avrupası’na dayanıyor. Noel yaklaşırken Avrupalılar bir parti verir. Her şey ölü gibi görünürken yaşam belirtisi olarak yeşil yaprakları ve kırmızı çiçeğiyle kış ortasında bile canlı kalan kokinalar kullanılır. Soğuk ve kasvetli kışın ortasında yaşam umudu veren bu bitkiler yılbaşı rengi olarak kullanılmaya başladı.
Bir diğer rivayete göre ise Hristiyanlıkta kırmızı ve yeşil Hz. İsa ile bağdaştırılıyor. Noel Baba figürünün kaynağının Hristiyan aziz St. Nicholas olduğu düşünülüyor. Din adamları dönem kırmızı bir pelerin giyiyordu. Bu nedenle yılbaşında kırmızı renginin kullanıldığı düşünülüyor.