Yıllar boyunca peynir kötü yansıtıldı, bu düşünce kalp krizi ve felç riskinin artmasıyla ilişkili olan yüksek miktarda doymuş yağ içerdiğiyle alakalıydı ama son zamanlarda yapılan bir araştırma tam tersini savundu. Detaylar için buyurun👇
Yıllar boyunca peynir kötü yansıtıldı, bu düşünce kalp krizi ve felç riskinin artmasıyla ilişkili olan yüksek miktarda doymuş yağ içerdiğiyle alakalıydı ama son zamanlarda yapılan bir araştırma tam tersini savundu. Detaylar için buyurun👇
Aslında araştırmalar peynirin kalp,bağırsak ve bilişsel sağlık üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu ve tip 2 diyabete karşı koruma sağlayabileceğini göstermektedir.
Japonya'daki araştırmacılar 65 yaş üstü 1.500'den fazla kişinin diyetlerini analiz etti, düzenli olarak peynir yediğini bildirenler (herhangi bir tür ve haftada bir ila her gün arasında herhangi bir şey) bilişsel testlerde daha iyi puan aldı ve hiç tüketmeyenlere kıyasla daha düşük demans riskine sahipti.
İçecek formunda verilen probiyotiğin bağırsak mikrobiyomunu, sindirim sisteminde yaşayan bakteri, mantar ve virüsleri yeniden dengelediği ve bunun da beyin fonksiyonlarını etkilediği düşünülüyor.
Bağırsak mikrobiyomu ayrıca beyni bağırsağa bağlayan vagus siniri aracılığıyla doğrudan beyne de etki eder. Serotonin ve dopamin gibi beyinde üretilen bazı kimyasallar da bağırsaklarda üretilir. 'Sağlıklı bağırsak, sağlıklı beyin' diyor Supercharge Your Brain kitabının yazarı Profesör Goodwin.
Profesör Goodwin, 'Peynir ayrıca, beyin için son derece faydalı olan oleamid ve dehidroergosterol adı verilen yüksek düzeyde antienflamatuar moleküller içerir' diye ekliyor.
2018 yılında, University College Dublin Gıda ve Sağlık Enstitüsü'nde yardımcı doçent olan Dr. Emma Feeney, kolesterol seviyeleri biraz yüksek olan 50 yaş üstü 164 kişinin üç gruba ayrıldığı ve günde 42 g süt yağı verildiği altı haftalık bir çalışma yürütmüştür.
Bir grup bunu 120 g eski kaşar şeklinde almıştır. Diğer bir gruba tereyağı ve yağı azaltılmış kaşar kombinasyonu şeklinde verilirken, üçüncü bir gruba ise peyniri taklit eden ayrı bileşenler (tereyağı, kalsiyum takviyesi ve peynirde bulunan proteine benzer kalsiyum kazeinat tozu) şeklinde verilmiştir.
Dr. Feeney, peynirin matrisinin ve yağın yapısında nasıl tutulduğunun anahtar olduğuna inanıyor. 'Peynirdeki yağ asitlerinin içindeki kalsiyumla bağlanarak, tereyağına kıyasla peynir yapısındayken enzimlerimizin onu parçalamasını daha zor hale getirdiği düşünülmektedir' diyor. Bu da peynirdeyken kan dolaşımına daha az doymuş yağ girdiği anlamına geliyor.
Yedi katılımcı iki hafta boyunca günde 240 g yüksek kalsiyumlu kaşar (çalışma için üretilmiştir) ve ardından aynı süre boyunca aynı miktarda düşük kalsiyumlu kaşar tüketmiştir. Yüksek kalsiyumlu peynir LDL kolesterolde daha büyük bir düşüşe yol açmıştır.
'Peynirden faydalı mikroplar ve besinler gibi pek çok iyi şey aldığınıza dair bir teori var, ancak belki de peynirin kendisi daha sağlıksız unsurların alımını engelliyordur' diyor.
Ancak bazı uzmanlar peynirin matrisine odaklanırken, diğerleri bileşenlerden biri olan süt ürünlerinden gelen doymuş yağın kendi başına faydalı olabileceğini ve hatta tip 2 diyabete karşı koruma sağlayabileceğini öne sürüyor.
Çoğu yağ asidi çift sayıda karbon atomuna sahipken, süt ürünleri diğer gıdalarda bulunmayan iki benzersiz tek zincirli yağ asidi C15 ve C17 içerir.
Diabetes UK'nin bakım müdürü Douglas Twenefour, diyabet hastası olan ya da hastalığa yakalanma riski taşıyanlara peynir ve diğer süt ürünlerini tüketmelerinin tavsiye edildiğini söylüyor.
2018 yılında yaptığı çalışmada, başlangıçta en yüksek kolesterol seviyesine sahip olanlarda daha büyük düşüşler görüldüğünü ve bu kişilerin diyetlerine peyniri dahil etmekten en fazla faydayı sağlayabileceklerini öne sürdüğünü de sözlerine ekliyor.