Sodimer'den Öğrenci, Öğretmen Ve Velilere Okula Dönüş Önerileri

ANKARA (AA) - YILDIZ AKTAŞ - Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Derneği (SODİMER) öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik okula dönüş önerilerini içeren üç ayrı rapor hazırladı.

SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitimin ikinci aşamasına bugün itibarıyla geçildiğini anımsattı.

Uzun bir aranın ardından öğretmen ve öğrencilerin aşamalı olarak okula döndüğünü ifade eden Eraslan, bu süreçte, öğrenci, öğretmen ve velilerin dikkat etmesi gerekenleri içeren üç rapor hazırladıklarını belirtti.

Araştırmacılar Aslı Ünal ve Hande Sıla Ergezer ile hazırladıkları çalışmalara SODİMER'in internet sayfasından ulaşılabileceğini kaydeden Eraslan, raporlarda öğrenci, öğretmen ve veliler için önerilerin yer aldığını dile getirdi.

Öğrencilere yönelik raporda, kişisel temizlik ve hijyen ile öğretmen ve arkadaşlarla ilişkilerde sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmesi gerektiğinin vurgulandığını aktaran Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Öneriler arasında, öğrencilerin dijital eğitim sürecinde anlamadığı ve eksik olduğunu düşündüğü konuları belirleyerek bu konularda öğretmenlerinden yardım almaları, psikolojik yardım almaktan çekinmemeleri yer alıyor. Yine öğrenciler dijital eğitim sürecinde yaşadığı deneyimleri akranları ve öğretmenleriyle paylaşmalı, dijital eğitim içeriklerine ulaşabilmek için cihazının EBA sistemi ile uyumlu olmasına dikkat etmeli, uzun zamandır evde vakit geçirdikleri için okulda olduğu süreçte sosyal ve fiziksel etkinliklere öncelik vermeli, okulda ve dijital eğitimde öğrendikleri bilgileri güncel tutmak ve pekiştirmek için dijital kütüphane, eğitici dijital oyun ve online eğitim etkinliklerini kullanmalı. Bu şekilde yapan öğrencilerimiz okula daha kısa sürede adapte olacaklardır. '

Öğretmenlere yönelik raporda da önemli uyarıların bulunduğuna işaret eden Eraslan, okullarda eğitime başlandığında ilk olarak Kovid-19'a karşı alınacak hijyen önlemlerinin belirlenmesi ve çeşitli yöntemlerle öğrencilere aktarılması gerektiğini vurguladı.

  • 'Öğretmenler tarafından Kovid-19 belirtileri iyi tanımlanmalı'

Önlemlerin, öğrenciler ve diğer personel tarafından uygulanmasının takibinin önemli olduğunu kaydeden Eraslan, öğretmenlere yönelik önerileri şöyle sıraladı:

'Öğretmenler tarafından Kovid-19 belirtileri iyi tanımlanmalı ve belirti gösteren bir öğrenciyle karşılaşıldığında atılacak adımlar planlanmış olmalıdır. Öğrenme kayıpları ve öğrenme eksiklikleri belirlenmelidir. Bunun için her kurum 'neler hatırlıyorum değerlendirmesi'ni yapmalıdır. Yapılan değerlendirme sonucunda öğrencilerin eksik kaldığı noktalar belirlenmeli, öğretmenler bu konulara yönelik sınıf içi çalışmalar ve etkinlikler gerçekleştirmelidir.'

Yemek ve ders etkinlikleri için mümkün olduğunca açık hava ortamlarının tercih edilmesi gerektiğini belirten Eraslan, öğrencilerin duygu ve ihtiyaçlarına daha fazla dikkat edilmesinin önemine işaret etti.

Hijyen malzemelerinin doğru şekilde kullanılması gereğini dile getiren Eraslan, 'Sınıflar ve öğrenciler aynı öğrenme ihtiyaçlarına sahip öğrenme grupları özelinde tasarlanmalı, planlanmalı ve yürütülmelidir.' ifadelerini kullandı.

Uzaktan eğitim döneminden sonra, öğrenci ve öğretmenlerin okula adaptasyon süreci yaşamasının normal olduğunu kaydeden Eraslan, 'Bu süreçte, öğretmenlere birçok görev düşmektedir. Öğretmenlerin öğrencilerine karşı daha anlayışlı ve sakin bir tutum sergilemesi oldukça önemlidir. Öğrencileri derse katılım için motive etmeye yönelik etkinlikler ve oyunlaştırma yönteminin derslere dahil edilmesi bu konuda etkili olacaktır.' diye konuştu.

  • 'Aileler hijyen malzemeleri konusunda çocuklarını bilinçlendirmeli'

Bu süreçte ailelere de önemli görevler düştüğüne dikkati çeken Eraslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Aileler maske, dezenfektan, eldiven gibi hijyen malzemelerinin kullanımı konusunda çocuklarını bilinçlendirmelidir. Çocuklara arkadaşlarıyla oynarken ya da yemek saatlerinde sosyal mesafe kurallarını ihlal etmemesi anlatılmalı, maske gibi kişisel eşyalarını diğer kişilerle paylaşmaması gerektiği uygun bir dille açıklanmalıdır. Yüz yüze eğitim sistemini tercih etmeyerek dijital eğitime devam edecek velilerin, eğitim konusunda öğretmenlerle iş birliği içinde olması oldukça önemlidir. Veliler okulla birlikte çocuğa en uygun öğrenme yöntemine karar vermeli, çocuğa özel programlar oluşturulmalı ve çocuğun bu programa bağlı kalmasına özen gösterilmelidir. '

Dijital eğitim sürecinde kullanılan tablet özelliklerinin EBA ile uyumlu olması gerektiğini anlatan Eraslan, velilerin, eğitim süreci boyunca öğretmenlerle iletişim halinde bulunmasının önemli olduğunu belirtti.

  • 'Veliler sabırlı ve destekleyici bir tutum sergilemeli'

Öğretmen tarafından gönderilen ders sonrası pekiştirme etkinlikleri ve ödev gibi içerikler konusunda öğrencilerin teşvik ihtiyacı duyabileceğini ifade eden Eraslan, şunları kaydetti:

'Çocuklar sürece uyum sağlarken veliler de sabırlı ve destekleyici bir tutum sergilemelidir. Uzun zamandır vaktinin büyük bir bölümünü evde geçiren ve eğitimine dijital ortamlarda devam eden öğrencilerin okula uyum sağlamakta çeşitli zorluklar yaşaması oldukça normaldir. Bu süreçte ise velilerin çocuklarına karşı anlayışlı, sabırlı ve destekleyici yaklaşımı çocukların psikolojik olarak okula hazırlanmasında oldukça önemlidir.

Dijital eğitim devam ederken öğrencilerin teknolojik motivasyonları da yüksek tutulmalıdır. Tablet, televizyon, telefon ve bilgisayar gibi teknolojik cihazlar pandemi sürecine kadar bir eğlence aracı olarak benimsenirken, dijital eğitim sürecinde bir ders aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu sebeple öğrencilerin sürece uyum sağlama konusunda birtakım sıkıntılar yaşaması muhtemeldir. Bu süreçte aileler çocuklarının teknolojik motivasyonunu yüksek tutabilmek için çaba göstermelidir. Öğretmenler tarafından belirlenen öğrenme planına uygun davranılmalıdır.'

Popüler İçerikler

Çiçekten Para Mı Kazanacaksın Deyip Güldüler: Şimdi Bir Kilodan 500 Bin Lira Kazanıyor
MasterChef Beyza Şiddete Uğradığını İtiraf Etti: "Yüzüm Yanınca Bu Yüzden Üzülmedim!"
Kızılcık Şerbeti'nden Türkiye'de Kadın Olmanın Zorluklarına Tepki Veren Sahne