Erdoğan, 'Beklentimiz, Anayasa Komitesinin Suriyelilerin meşru ve haklı beklentileri çerçevesinde kapsamlı bir siyasi değişiminin önünü açmasıdır.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durum da yaptığımız görüşmelerin gündemindeydi. Gelinen aşamada İdlip'de nispi bir sükunetin tesis edildiğini, saldırılarda bir azalma yaşandığını görmek memnuniyet vericidir.' ifadesini kullandı.
'Bir dönem terörle çatışmalarla anılan Suriye toprakları, Türkiye'nin çabaları neticesinde yıllar sonra yeniden huzura ve istikrara kavuştu.' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
'350 bini Kürt, 3 milyon 650 bin Suriyeli kardeşine son 8,5 yıldır kucak açan bir ülkeyiz. Artık bu kardeşlerimizin vatan hasretini dindirecek adımları atmamız gerekiyor.
Sayın Başkanla ağırlıklı olarak Barış Pınarı Harekatımız bağlamındaki son gelişmeleri ele aldık. Sayın Putin'e harekatımız hakkında kapsamlı bilgi verdim.
Bundan sonraki süreçte ana gayemiz, istikrar ortamını güçlendirmek ve kalıcı hale getirmektir.
Bu süreçte, Rus dostlarımızla beraber çalışacak gönüllü geri dönüşleri kolaylaştıracak projelere imza atacağız.'
Sayın Putin'le terörle mücadele, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanması ile mültecilerin geri dönüşü noktasında tarihi bir mutabakata imza attık.'
'Tel Rıfat ve Münbiç'teki tüm YPG'li teröristler, silahlarıyla beraber bu bölgenin dışına çıkarılacaktır.' şeklinde konuşan Erdoğan, '23 Ekim öğlen 12.00'den itibaren 150 saat içinde YPG'li teröristler ve silahları, 30 kilometrenin dışına çıkarılacak. 150 saatin sonunda Barış Pınarı Harekatı alanı sınırlarının batısı ve doğusunda, 10 kilometre derinlikte Türk-Rus devriyeleri başlayacak.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Rusya Suriye topraklarında ayrılıkçı hiçbir gündeme izin vermeyeceklerini söyledi.
Erdoğan, 'Terörist sızmalara karşı her iki ülke gereken önlemleri alacak. Muhtıranın gözetimi ve koordinasyonu için ortak bir mekanizma kurulacaktır.' diye konuştu.
Ne tarafa domalıyoz şimdi
ypg’yi bitirecez, güvenli bölge oluşturacaz ve suriyeli mültecileri oraya yerleştirecez diye harekat düzenleyip kahramanca savaşıp, ne yazık ki onlarca şehit verdik ama anlaşma sonucunda ypgli piçlerin “silahlarıyla beraber” 30 km aşağıya inmelerini ve orada kalmalarını ayrıca mültecilerin o bahsedilen güvenli bölgeye “gönüllülük esasıyla” gönderilmesini kabul ettik. yani şimdi biz istediğimizi aldık öyle mi? bizim istediğimiz ypg’nin yok edilmesi miydi yoksa bize bulaşmadan az aşağıda ne yaparsa yapsın mıydı? bari güvenli bölgeye isteseler de istemeseler de mültecileri yollayabilseydik... neyse soran olursa iyi bir anlaşma yaptık dersin sonra da lozana bok atarsın
Yaklaşık 8-9 yıl oldu ama ülkemizden suriyeli virüsünü ortadan kaldıracak siyasi antivitirüs halen geliştirilemedi. Huzur ve refah yaşam diye birşey kalmadı.