Skull and Bones İnceleme Dosyası! Ubisoft'tan Hayal Kırıklığı

Assassin's Creed IV: Black Flag'in ardından geliştirilmeye başlanan Skull and Bones, uzun yıllar sonra oyuncularlar buluştu. Biz de günahıyla sevabıyla sizler için bir inceleme hazırladık.

Skull and Bones'un ortaya çıkışı.

Öncelikle bu oyunun ortaya çıkış hikâyesine kısaca değinelim. Skull and Bones, ilk etapta başarılı bir çıkış yapan Black Flag'in genişleme paketi olarak tasarlanmıştı. Ardından oyunun gidişatının MMO bir yapıya bürünmesi ile ayrı bir oyun olarak geliştirilmeye başlandı.

Geliştirme süreci 10 yılı geçti.

Oyunun birçok radikal değişikliğe uğraması doğal olarak da geliştirme sürecini bir hayli uzattı. 2013'de geliştirilmeye başlanan oyun, 2024'ün Şubat ayında piyasaya sürüldü. Bu süreçte de defalarca ertelenen oyun, eninde sonunda oyuncularla buluştu. Peki bu buluşma nasıl oldu? Gelin bu soruya detaylara değinerek cevap verelim.

Skull and Bones, nasıl bir deneyim sunmayı amaçlıyor?

Bu yapımı kısaca tanımlamak gerekirse, çok oyunculu deneyime odaklanan açık dünya bir korsanlık oyunu diyebilirim. Eşli oyuncu desteği sunan bu yapımı isterseniz tek başınıza da oynayabiliyorsunuz. Skull and Bones'un temel yapısı da servis oyunu mantığında ilerleyecek. Her gelen güncelleme ile yeni görev zincirleri, yeni gemiler ve silahlar gelecek.

Bu oyun bizlere ne anlatıyor.

Korsanlığın altın çağında, Hint Okyanusu'na gidiyoruz. Peki bu oyun hikâye olarak ne anlatıyor diyecek olursanız da bir şey anlatmadığını söyleyebilirim. Oyunda bir hikâye ve görev zinciri var fakat ben bunu neden yapıyorum diye kendi kendinize sık sık soru sormanız mümkün. Skull and Bones'un hikâyesi sadece hikâye modu olması için konulmuş gibi bir hissiyat veriyor.

Ana hikâye ve görev zincirleri.

Oyunda ana görev zincirine sahip birkaç NPC mevcut. Bu NPC'lerin bizlere verdiği görevler ise oldukça sıradan ve tekrara binen bir yapıya sahip. Görevlerin çoğu, şunu şurdan al şuraya götür, git iki tane gemi batır gel tarzı bir yapı etrafında dönüp duruyor. Bu da bir noktadan sonra oyunu sıkıcı bir hale getiriyor.

Yan görevler de tekdüzelikten kurtulamamış.

Ana görevlerde geçerli olan tekrara binme olayı yan görevlerde de geçerli. Bir iki tane özgün görev dışında neredeyse aynı şeyleri yapıyorsunuz. Görevlerin tekrara binmesinin yanı sıra, eğlenceli bir içerik sunmayı da başaramıyor. Eşya taşıma, malzeme toplama ve bir iki gemi batırma görevi dışında çok büyük bir beklentiniz olmasın.

Oynanış mekanikleri.

Oyunun en önemli kısımlarına değinmeye başlayalım. Korsanlık oyununda yapmanız gereken en önemli unsurlardan birisi gemi savaşlarıdır. Skull and Bones, bu konuda iyi bir deneyim vadediyor. Black Flag'e nazaran biraz daha arcade bir yapı mevcut. Gemilerle savaşmak iyi bir deneyim sunuyor. Bunun yanında Dualsense tetik destekleri de deneyimi bir üst kademeye çıkarmaya yardımcı oluyor.

Oyunda gemiden indiğinizde neredeyse yapacak hiçbir şey yok.

Skull and Bones, gemi dışında neredeyse hiç bir şey sunmuyor. Kara parçalarına indiğinizde yürümekten ve NPC'ler ile iletişime geçmekten başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Gemi kuşatmalarında da herhangi bir katkınız olmuyor. Kuşatma tuşuna bastığınız anda kısa bir ara sahne giriyor ve savaş bitmiş sayılıyor. Kısaca oyunda gemi dışında yapılabilecek herhangi bir aktivite bulunmuyor.

Kötü şöhret sistemi.

Skull and Bones, Infamy adında bir rütbe sistemine sahip. Türkçesi 'Kötü Şöhret' olan bu sistem ne kadar yüksek olursa, oyundaki kısıtlı yerlere erişiminiz oluyor. Toplamda 10 Infamy seviyesi bulunuyor ve bu seviyelere görev tamamlayarak ulaşıyoruz. Her görevin kazandırdığı Infamy oranı ise farklılık gösteriyor.

Yağmalar, hazine avları ve araştırma görevleri

Skull and Bones, Black Flag'de de olan kale kuşatma bölümlerini bünyesinde barındırıyor. Belirli kuleleri yok ettikten sonra bir süre savunma yapıyoruz, sonrasında da bölgeleri yağmalayabiliyorsunuz. Bu kuşatma esnasında da gemiden inip herhangi bir aksiyonda bulunamıyoruz. Bunun yanında bulduğunuz hazine haritalarını da takip ederek gömülü hazineleri keşfedebiliyorsunuz. Etraftaki kişilerden duyduğunuz dedikoduları da araştırarak söylentilerin peşine düşebiliyorsunuz.

Efsanevi canavarlar ve hayalet gemiler.

Bu etkinliklerin haricinde oyunda ilginç konseptte bazı içerikler de mevcut. Belirli Infamy seviyesine ulaştıktan sonra, efsanevi deniz canavarlarını avlamaya gidebiliyorsunuz. Bunun yanında sadece geceleri ortaya çıkan hayalet gemilerle de savaşıp ödüller kazanabiliyorsunuz.

Kontratlar, ödül avları ve ek işler.

Infamy seviyenizi artırmak için en iyi seçenek kontratlar ve ödül avları oluyor. Kontratlar haritadaki NPC'lerden aldığınız görevler oluyor. Bunlara yan görev de diyebiliriz. Ödül avları ise belirli bir yerden alınan ve belirlenen hedefleri ortadan kaldırarak ödül ve rütbe kazandığımız bir görev türü. Ek işler de yine belirlenen yerlerden alınıp, Infamy seviyenizi artırmanıza yardımcı oluyor.

Gemi ve silah çeşitliliği

Oyunda başlangıç olarak 10 farklı gemi bulunuyor. Silah konusunda da 9 farklı silah çeşidimiz var. Silahların da farklı perk'leri bulunuyor. Bu perk'ler ateş hasarı, zırh delme ve patlayıcı hasarı gibi farklılıklar sunuyor. Aynı şekilde gemi zırhlarının da çeşitlilikleri mevcut. Taktığınız zırha göre belirli silahlara karşı hasar azaltmaları kazanabiliyorsunuz.

Korsanlık döneminin atmosferi ve grafikler.

Skull and Bones, döneminin atmosferini iyi yansıtmayı başarmış. Oyundaki doğal ortamlar güzel ve denizde gemi sürmek de oldukça keyifli. Grafik konusunda ise aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Oyunun grafikleri neredeyse PlayStation 3 neslinden kalma gibi duruyor. Özellikle uzak çizim mesafeleri sanki ucuz yollu bir asset kullanmışlar hissiyatını veriyor. Bu da '4A' olarak nitelendirilen bir oyun için fazlasıyla kötü bir imaj çiziyor.

Teknik detaylar

Oyundaki teknik kısma da biraz değinelim. Öncelikle oyunun grafiklerinin bu nesilden olmadığını az önce söylemiştim. Buna rağmen PlayStation 5 üzerinde sık sık FPS drop yediğim anlar oldu. Özellikle yeni bir mekana girerken kaplamaların tam yüklenmediği ve FPS'in 30'un altına düşmesi göze batıyor.

Skull and Bones için son sözler.

Büyük bir korsanlık teması hayranı olarak, Skull and Bones çoğu anlamda başarısız ve sıkıcı bir oyun. Görevlerin tekdüzeliği, içerik eksikliği ve görsel anlamda yetersiz kalması bu yapımı geriye taşıyan noktalardan. Korsanlık temasında bir oyun deneyimlemek istiyorsanız, 2013 yapımı Black Flag'i oynamanızı tavsiye ederim.

İlginizi Çekebilir

Electronic Arts'ın Büyük Umutlarla Çıkardığı Immortals of Aveum İngiltere Marketlerinde 1 Pound'a Satılıyor!
Oyun Dünyasının En Dişli Kadını Lara Croft'un Yeni Hali Ortaya Çıktı
Elden Ring'in Tüm Hakları Artık FromSoftware Tarafında

Popüler İçerikler

Mert Demir'in Ateşine Düşen Düşene: Yılmaz Morgül ve Selen Görgüzel'den Sonra Hatice de Kendini Parçaladı!
Arka Sokaklar'a Dönen Şevket Çoruh'tan Kahkaha Attıran Serenay Sarıkaya Göndermesi!
Nasip Olur mu Be? İstanbul Boğazı'nda "Seni Yerler" Dinleyen Adam Yalı Balkonunda Sezen Aksu'yla Karşılaştı!