Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturmalarda, küçük yaşta Oktar ile evlendirilmek istendiği ortaya çıkan ve İsviçre'de koruma altında yaşayan Serra Muhammed Valipour'a ait özel dosyaların, ülkedeki çocuk ve yetişkin koruma birimi (KESB) tarafından Oktar'ın avukatına teslim edildiği bildirildi.
İsviçreli gazeteci Andreas Maurer'in 'Watson.ch' isimli internet sitesinde yer alan haberinde, 19 yaşındaki Valipour'un davasına ilişkin gelişmeler paylaşıldı.
Haberde İsviçre'deki Zürih Barosuna üye olduğu bilinen Türk avukat Abdullah Karakök'ün, Valipour'un annesinin isteği üzerine KESB'in Nidwalden şubesinden mağdura ait özel dosyaları talep ettiği ve KESB'in bu dosyaların aslını Karakök'e yolladığı bildirildi.
Türkiye'de bir polis operasyonunda ele geçirilen ve Oktar suç örgütü üyelerinden birinin evinde çıkan dosyalarda, Valipour'a travma sonrası stres bozukluğu teşhisi konulduğu ve yaşadığı travmaya bağlı psikolojik sorunlar çıktığı öğrenildi.
Haberde, avukatların bu raporu kullanarak Valipour'un ruh sağlığının yerinde olmadığı gerekçesi ile davayı Oktar'ın lehine çevirmeyi hedeflediği öne sürüldü.
Haberde ifadelerine yer verilen Valipour'un, KESB'in kendisine dair özel belgeleri paylaşmasına ilişkin, 'Beni korumakla sorumlu bir kurum, bana sormadan hakkımdaki dosyaları nasıl bu cemaate teslim eder?' dediği bilgisi paylaşıldı.
AA muhabirine konuşan gazeteci Maurer, söz konusu özel dosyalarda Valipour'un aleyhine kullanılacak bir şey olmadığını, Oktar suç örgütünün mağdurun 'gözünü korkutmaya çalıştığını' belirtti.
Maurer, İsviçre'de koruma altındaki kişilere dair özel belgelerin aile üyelerinin talebi üzerine paylaşmasının yasal olduğu fakat KESB'in bu belgeleri Oktar'ın avukatıyla paylaşarak yanlış yaptığını söyledi.
Adnan Oktar suç örgütüne yönelik operasyonların ardından tanık olarak davaya dahil olan Serra Muhammed Valipour, 10 yaşında annesinin aracılığıyla Oktar ile tanıştırılıp 18 yaşına bastığında Oktar ile evlenmek üzere anlaşma yapıldığını açıklamıştı.
2003'te doğan Valipour, anne ve babasının küçük yaşta ayrılmasının ardından annesiyle birlikte İsviçre'ye yerleşmişti.
Maddi sıkıntılar yaşadığı İsviçre'de Oktar suç örgütüne bağlı bir komşusundan etkilenen annesi, kızı Valipour'u sosyal medya yoluyla suç örgütü üyelerine tanıtmış ve daha sonra 2012'de Oktar tarafından İstanbul'a davet edilmişti.
2013'te İstanbul'da Oktar'ın evinde görüşen Valipour, daha sonra annesinin Oktar ile evlenmesi için yaptığı anlaşmaya karşı çıkarak örgütten kurtulmanın yollarını aramıştı.
Annesiyle yaptığı bir konuşmayı telefonuna kaydeden Valipour, 2014'te ses kayıtlarını İsviçre'de öğrenim gördüğü okuldaki öğretmeniyle paylaştıktan sonra Nidwalden'deki çocuk ve yetişkin koruma birimi (KESB) tarafından koruma programına alınmıştı.
Valipour, İsviçre'de Oktar suç örgütü üyeleri tarafından tehdit edildiği gerekçesiyle 2018'de İstanbul'a dönmüş ve 2021'de mahkemeye ifade vererek davanın tanıkları arasında yer almıştı.
Şimdi Türkiye de olsaydı,gazeteci devlete ait bir kurumun yaptığı suçu ifşa ettiği için önce habere yayın yasağı gelir,gazeteci hakkında da dava açılırdı.Ama muhtemelen orada öyle birşey olmayacak.
Bu adam tutuklandıktan sonra ülke yaşanılmaz hale geldi, nasıl mübarekse, bedduaları tuttu herifin 😅😅😅
Bu şarlatanı yıllarca evrim teorisini çökerten saygın bir bilim adamı sanan kitleye laf anlatmaya çalışıyoruz bizim de işimiz zor :)