Sizlere Daha Çok Para Harcatmak İçin Süpermarketlerin Uyguladığı Birbirinden Zeki Satış Taktikleri

Kapitalizm bizi ne duruma düşürüyor işte.

1. Süpermarketler, market girişlerine birçok büyük alışveriş arabası yerleştirir.

Düşündüğünüzün aksine bu, sizin rahat etmeniz için değil arabaları daha çok ürünle doldurmanız için yapılan bir taktiktir. Neden gereğinden fazla ürünle eve döndüğünüze şaşırmamalı! 'Brandwashed Pazarlama ve Reklamcılık Sektörünün Uyguladığı Hilelere Çarpıcı Bir Bakış' isimli kitabın yazarı ve pazarlama danışmanı olan Martin Lindstrom'a göre; bir deney sırasında bilim insanları alışveriş arabalarını daha büyükleriyle değiştiriyor ve bu küçük değişim müşterilerin %40 daha fazla ürün almasını sağlıyor.

2. Yılbaşı veya Sevgililer Günü gibi sezonluk kampanyalardan en iyi şekilde yararlanırlar.

Bu demek oluyor ki, yılın özel günleri barındıran dönemlerinde o günlerle özdeşlemiş pek çok ürün (özellikle de çikolata) müşterilere sunuluyor. Bazen bu ürünlere ihtiyacımız olmamasına rağmen onları alırken buluyoruz kendimizi çünkü biz daha üzerine düşünemeden marketler sanki o ürünlere ihtiyacımız varmış algısını yaratıyorlar.

3. Süpermarketlerin kullandığı başka bir taktik ise, marketin girişinde meyve, sebze hatta fırın reyonları bulundurmaktır.

Peki bunun arkasındaki mantık ne? Butler Üniversitesi'nin 'Sağlığınız İçin Market Alışverişi' makalesine göre, bu bölüm, kokuları ve renkleri karıştırarak kendimizi daha iyi ve sağlıklı hissetmemizi ama aynı zamanda dürtüsel olarak başka şeyler satın almamızı sağlayan 'baskı azaltıcı bölge' olarak biliniyor. Makalenin yazarları, yayınlarında 'Pek çok insanın süpermarkette sağlıklı yiyecekler satın alma hedefi olduğu bir sır değil, ancak baskın ortam bu amacı gerçekleştirmeyi zorlaştırıyor' dedi.

4. Açken markete gitmek sizi satın alma hilelerine karşı savunmasız bırakıyor.

“Acıktığınızda alışverişe çıkmak bir felaket reçetesidir ve sizi baştan çıkarıcı tatlılar ve abur cuburlar satın almaya sevk eder. İnsan vücudu açken ve özellikle yiyeceklerle çevrili olduğunda, kontrolünü kaybetmeye meyillidir.' Bu, Butler Üniversitesi'nin 'Sağlığınız İçin Market  Alışverişi' makalesinden alınan başka bir nokta. 2015 yılında yapılan bir araştırma, açlığın insanların genel olarak satın almaya teşvik ettiğini göstermiştir.

5. İkram edilen yiyecekler müşteriyi satın almaya teşvik eden başka bir taktiktir.

İlla ki bir süpermarket koridorunda yürürken nefis kokan sucuk dilimlerini ya da taze peynir küplerini denemeniz teklif edilmiştir. 2004 yılında 'Supermarket News'de' yayınlanan bir makaleye göre; ABD, Indianapolis'teki bir süpermarketteki tüketicilerin % 68'i, denemeleri için ikram edilen ürünlerin onları satın almaya teşvik ettiği söyledi. Bu da, marketlerin tanıtmaya çalıştıkları belirli ürünlerin satışlarının % 600 ila % 2.000 arasında artırmayı başardığı gösterdi.

6. Satın almaya teşvik etmek için ürünleri görebileceğiniz yerlere koymak yine bilinen başka bir pazarlama tekniğidir.

Bu, ürünü gerçek değeri ne olursa olsun bir şeyler satın almak istemenize neden oluyor. Mesela örnek olarak mısır gevreklerini ele alalım. Bu ürünlerin paketlemelerinde genelde animasyon karakterler olur ve çocuklar gördüğünde hemen o ürünü isterler. Ayrıca bu ürünler özellikle çocukların ulaşabilmesi için ideal yüksekliklere yerleştirilir. İşte tam da bu yüzden Şili ve Meksika gibi bazı ülkeler, kurgusal karakterlerin mısır gevreği kutularında görünmesini yasaklama fikrini ortaya atıyorlar. Bu strateji, her iki ülkeyi de etkileyen yüksek obezite oranlarını azaltmayı amaçlıyor.

7. Her zaman içine düştüğümüz bir başka tuzak ise “bir alana bir bedava” kampanyaları.

Bu kampanyalar göründükleri kadar iyi olmayabilirler. Örneğin 3 al 2 öde durumunda her ürünü %33'lük bir indirimle alıyor olduğunuz doğru ancak pratikte tam olarak böyle değil çünkü indirimi alabilmeniz için 3 ürün almanız gerekir, bu da ihtiyacınız olandan daha fazlası demek olabilir. Yani eğer çok miktarda ürüne ihtiyacınız varsa ya da uzun süre bozulmayacak ürünler (sıvı yağ, diş macunu vb.) alıyorsanız ürünlerin orijinal fiyatını önceden arttırmadıkları sürece bu iyi bir fikir olabilir. Aksi halde o kadar çok ürünü almadan önce tekrar bir düşünmek isteyebilirsiniz.

8. Süpermarketler "psikolojik fiyatlandırma" denen bir yöntem kullanırlar.

Bu yöntem temel olarak ürün değerlerinin tüketicide bırakacağı etkiye göre fiyatlandırılmasıdır. Farklı psikolojik fiyatlandırma stratejileri vardır fakat süpermarketlerde en çok kaşımıza çıkan yöntem garip fiyatlandırmalardır. Örneğin 100TL değerindeki bir ürünü 'indirimli' başlığı altında 99TL'ye satıldığını görürüz. Bunun nedeni, tüketicilerin bu fiyatları gerçekte olduğundan daha düşük görme eğiliminde olmalarıdır.

9. Süpermarkette çalan müzik de market alışverişi alışkanlıkları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

Müzikler yavaş ve sakin olduğu sürece mağazanın koridorlarında daha çok vakit geçirmeye yatkın olursunuz.

10. Muhtemelen online alışverişleriniz ücretini ödemek üzereyken ücretsiz teslimat için belirli bir miktar daha harcama yapmanız gerektiği uyarısını görmüşsünüzdür.

Bu da yine zararsız gibi görünse de, aylık faturalarınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilecek bir numaradır. Minimum sipariş değerlerine ulaşmak veya ücretsiz teslimat için başkalarıyla birlikte sipariş vermek iyi bir çözüm olabilir.

11. Bazen süpermarkete gittiğinizde yumurta gibi bazı temel ürünlerin her zamanki yerlerinde bulunmadığını fark edebilirsiniz.

Bu nedenle, aradığınızı bulana kadar tüm koridorlarda yürümek zorunda kalırsınız. Sanki bu yeterli değilmiş gibi, mağazalar sık sık  tüm düzenlerini değiştirirler. Bu, esas olarak insanların kaybolması için yapılır, ki çoğu zaman gerçekten ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın almaya yönlensinler.

12. Aydınlatma önemlidir ve satın almayı etkiler. Böylelikle belirli ürünleri ortaya çıkarmasına yardımcı olur.

Bu nedenle süpermarketler, belirli ürünlerin daha taze görünmesi için özel aydınlatma kullanır. Örneğin, meyve ve sebzeler her zaman tarladan yeni toplanmış ve mağazaya getirilmiş gibi görünür. LEDVANCE'deki AB Mağazası Dikey Uygulama Müdürü André Schweinsberg 'Aydınlatma müşteriyi alışveriş yaptığı süre boyunca yönlendirmeli. Mükemmel şekilde hazırlanmış satış alanları, satın alma zevkini ve satış başarısını artırabilir.' diyor.

13. Schweinsberg "Renk, ürünlerin kalitesini vurgular ve onları müşteriler için özellikle çekici hale getirir." diye de ekliyor.

Aslında renk psikolojisinin de bununla çok ilgisi var. Birçok süpermarkette, her departmanın sattığı ürün türüne bağlı olarak farklı bir rengi vardır. Örneğin kasap reyonu, etin daha iştah açıcı görünmesini sağladığı için ağırlıklı olarak kırmızı bir renge sahip olmalıdır.

14. Süpermarketler tarafından kullanılan diğer bir yaygın strateji ise "satın alma noktasına yerleştirme " adı verilen bir tekniktir.

Bu, temel olarak, tüketicinin satın alma dürtüsünü teşvik etmek için ürünleri yazar kasanın yanına yerleştirmektir. Temel olarak, her tür ürün oraya yerleştirilebilir. Bu, insanların yeni ürünleri denemesini sağlamanın bir yoludur.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Bir Market Çalışanı Tarafından Paylaşılan Birkaç Ay İçinde Gelen Fahiş Zamlar Yüzünüze Tokat Gibi Çarpacak
İtalya'daki Türk Öğrencinin Bursuyla Yaptığı Market Alışverişini Görünce Sinirleriniz Bozulacak
Market Alışverişlerinizde Mutlaka Bilmeniz Gereken 11 Hayat Kurtarıcı Bilgi

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
09.03.2021

Bravooo tekerleği icat ettiniz

09.03.2021

Geçenlerde yandaşın biri bunları yazınca "habelebe vay sen misin yok piyasa bilmezler vs vs" Ama onedio yazınca "incelik" oluyor.

dışarıdan yazı araklıyorsunuz bari tercümesini doğru düzgün yaptırın..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ