Uzun zamandır burundan nefes almak, ağızdan nefes almaktan daha iyi bir şey olarak kabul ediliyor. “Ağızdan nefes almak” terimi yüz yıldan fazladır insanlara hakaret etmek için kullanılıyor ve ağızdan nefes alanların çekici olmadığı söyleniyor. Yapılan bazı çalışmalara göre, burundan nefes almak sizi güzel ve akıllı yapmazken, dişlerinizden zindeliğinize kadar sağlığınız üzerinde çok gerçek etkileri olabilir. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Vücudumuz otomatik olarak nefes alıp vermemizle ilgilenir, bu yüzden bizim için en iyi şekilde nefes almayı varsayılan olarak vücudun yapacağını düşünebilirsiniz. Ne yazık ki, durum tam olarak böyle değil. Nestor, “Nefes almamız gerekiyorsa, bunu bilinçsizce yaparız. Ancak sorun şu ki, bunu yanlış veya verimsiz yapıyor olabiliriz ve bu zamanla bir alışkanlığa dönüşebilir” diyor. “Ve sonra bu alışkanlığı hayatımız boyunca yanımızda taşırız ve doğru nefes almazsak çok ciddi sağlık sonuçlarıyla karşı karşıya kalabiliriz.” şeklinde devam ediyor.
Nestor, 'Hayvan krallığındaki en kötü nefes alan canlılarız. Bu ağır bir iddia evet, ama bana inanmıyorsanız vahşi doğaya gidin ve hayvanların nasıl nefes aldığına bakın. Primatlara bakarsanız, midelerine nefes alırlar. Çok akıcı, çok sakin nefes alırlar. Saatte 100 kilometre hızla koşan bir çitaya bakarsanız, burnundan çok sakin bir şekilde nefes alır. Atalarımız bile bizden farklı nefes almışlardır. Eski insanların kafataslarına bakıp yüz yapılarını bizimkiyle karşılaştırırsanız, şaşırtıcı sonuçlar elde edersiniz.' diyerek konuyla ilgili düşüncelerini devam ettiriyor.
Havanın hava olduğunu, vücudumuza yeterince aldığımız sürece nasıl aldığımızın bir fark yaratmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak bu tamamen doğru değildir. Nefes alma mekaniği, burundan gelen havanın ağızdan gelen havadan farklı olduğu anlamına gelir. Nestor, 'Bunun bu kadar önemli olmasının nedeni, burnunuzdan nefes aldığınızda, burunda bulunan tüm karmaşık yapıların içinden havayı zorlamanızdır. Ve bu hava bu yapılardan geçerken ısınır, nemlendirilir, basınçlandırılır ve filtrelenir” diyor. 'Yani burundan aldığınız hava, ciğerlerinize ulaştığında kan dolaşımınıza çok daha kolay karışabilir.' diye devam ediyor.
Öncelikle hava, polen ve diğer alerjenleri yakalayan burun deliklerinizdeki burun kıllarından geçer. 2011 yılında yayınlanan bir araştırma, burun kıllarının yoğunluğu daha fazla olan saman nezlesi hastalarının astım hastası olma olasılığının daha düşük olduğunu göstermiştir. Hava daha sonra, mukus ve silia adı verilen kıl benzeri filtrelerle kaplı olan burun boşluğuna geçer. Bunlar toz, kurum, döküntü ve hatta bakterileri toplar. Nestor, 'Burun, virüslere ve bakterilere karşı ilk savunma hattımızdır' diyor.
Ağızdan nefes alan bazı insanlar, septum eğriliği veya nazal polipler gibi burundaki ciddi hasar nedeniyle bunu yapmaktadırlar. Bu durumda bir doktor ile konuşmakta fayda var. Nestor, 'Fakat çoğumuz için bu bir alışkanlıktan başka bir şey değil' diyor. 'Burnumuzdan hava aldıkça, burnumuz buna tepki verecektir. Burunlarımız erektil doku ile kaplıdır, ve bu doku esneyebilir veya kapanabilir. Ağızdan ne kadar çok nefes alırsanız, bu doku o kadar kapalı kalacaktır. Burundan ne kadar çok nefes almaya başlarsanız bu doku o kadar çok açılır.' şeklinde ekliyor.
Gece ağızdan nefes alıp almadığınızdan emin değilseniz, ağız kuruluğu ile uyanıp uyanmadığınıza dikkat edin. Çok fazla su içmeniz gerekiyorsa veya sabahları nefesiniz kötüyse, bunun nedeni ağzınızdan nefes alıyor olmanız olabilir. Horlama da ağızdan nefes almanın bir etkisi olabilir, bu nedenle partnerinize gece sizi duyup duymadıklarını sorun. Gece ağızdan nefes almanın en büyük etkisi, uyku kaliteniz üzerindeki etkisidir. Sağlığınız için çok önemli olan uykuyu eksik almadığınızdan emin olmak için bir uyku izleyicisi kullanmayı düşünebilirsiniz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!