Sizi Alıp Hiç Hayal Edemeyeceğiniz Dünyalara Taşıyacak Tüm Zamanların En Çok Okunan 20 Bilim Kurgu Romanı

Okuduğunuzun imkansız olduğunu biliyorsunuz ama yine de kendinizi o dünyadan alıkoyamıyorsunuz, değil mi?

Not: Kitap açıklamaları tanıtım bültenlerinden ve grikitaplar.com'dan alınmıştır.

Bilim kurgu ister kitap ister film olsun, insana yepyeni dünyalar açar ve sizi bir anda içine çeker.

srv.onedio.com

Gerçekliğini bir an bile sorgulamadan kendinizi bu yazarın/senaristin hayal dünyası içinde bulmanız kaçınılmazdır. Bilim kurgu aşıkları bunun ne kadar acayip olsa da muhteşem bir his olduğunu çok iyi bilirler. 

Bunun yanında gerçekten iyi kalitede bir bilim kurgu okumak çok zordur. Bu anlattıklarımıza uyan kaliteli bir bilim kurgu romanı okumak çok zor olabiliyor. Bu sebeple sizinle tüm zamanların en çok okunan ve bilim kurgu aşıkları tarafından şiddetle tavsiye edilen romanları paylaşmak istedik. Hadi başlayalım.

1. 1984 - George Orwell (1949)

Distopya olarak nitelendirilen George Orwell’ın bu şahane eseri, geçmişin aslında ne kadar da gelecekten izler taşıdığını ortaya koyuyor. 1948’de kaleme aldığı bu eser ile Orwell, günümüz modern dünyasına bir protesto bırakıyor. Her ne kadar kitabında 1984 yılını tasvir etse de kitabın derinliklerinde bugünden izler de bulabilmeniz mümkün. Bu durumda elbette ki George Orwell’ın ileri görüşlülüğü etkili.

Sovyet Rusya’ya bir eleştiri niteliğinde olan bu kitap, günümüz siyasetinin baskısı, toplumdaki adaletsizliği, insanların tek tipleştirilmek istenmesi, zihnin kontrolü ve bireyselliğin yok edilmesi gibi kavramlar üzerinde de duruyor. Ütopik olduğu kadar gerçekçi yönlere de yer veren roman, sizi yaşadığınız toplum düzeni içerisinde de düşünmeye davet ediyor. Önlem alınmadığı takdirde nerelere sürüklenebileceğimiz konusunda ipuçları veren bu romanı, elinizden bırakamayacaksınız.

2. Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley (1932)

'Cesur Yeni Dünya' bizi 'Ford'dan sonra 632 yılına' götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında 'Cemaat, Özdeşlik, İstikrar' yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, 'annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. 'Herkes herkes içindir.'

'Cesur Yeni Dünya'nın önemi yalnızca ardılları için bir standart oluşturması ve karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesiyle değil, aynı zamanda 'birey yok edilse de süren macerasının' sağlam bir üslupta anlatılmasıyla da ilgili. Huxley, yapıtını ütopa geleneğinin kuru anlatımının dışına çıkarıp 'iyi edebiyat' kategorisine yükseltiyor.

3. Fahrenheit 451 - Ray Bradbury (1951)

Guy Montag işini seven bir itfaiyeciydi. On yıldır kitap yakıyordu. Gecenin bir yarısında yola çıkışlarını, alevlerin kitapları yutuşunu hiç sorgulamamıştı... Hiç sorgulamamıştı, insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişi anlatan o 17 yaşındaki genç kızla karşılaşana dek... Montag'ın hayatındaki bütün yanlışlar doğrularla yer değiştirir o andan sonra... İşini, eşini, yaşayışını yeni bir gözle değerlendirir. Önünü alamadığı duyguları onu, asla tahmin edemeyeceği şeyler yapmaya iter. Sansüre, totaliter yönetimlere, kültür endüstrisine ve uzunca bir süredir sürdürdüğümüz yaşam tarzına yönelik en keskin eleştirilerden biri. Okuyun ve kendinizi yeni baştan kurun.

4. Mülksüzler - Ursula K. Le Guin (1974)

'...Vermediğimiz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir.' Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı.

'Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.

'Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır.'

5. Karanlığın Sol Eli - Ursula K. Le Guin (1969)

“Bilimkurgu”nun en önemli iki ödülü olan Hugo ve Nebula’yı kazanarak kısa zamanda türünün klasikleri arasına giren Karanlığın Sol Eli, dünyamıza çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçmektedir. Bu gezegende, yılın en sıcak zamanlarında bile yarı-kutup iklimi yaşanmaktadır ve tüm sakinleri çift cinsiyetlidir (androjen). Cinsel kimliğin bir statü ya da güç aracı olarak kullanılmadığı bu gezegende, kişiler yılın belli bir döneminde o anki hormonal durumlarına göre erkek ya da kadın olmaktadırlar.

Öyle ki, birkaç çocuk doğurmuş bir anne daha sonra başka çocukların babası olabilmektedir. “Arkadaşlık” ve “sevgililik” arasındaki “boşluk” anlamsızlaşmış; insan düşüncesini belirleyen düalizm eğilimi azalmış; insanlığın güçlü/zayıf, koruyucu/korunan, hükmeden/hükmedilen, sahip olan/sahip olunan gibi ikiliklerini oluşturan temeller zayıflamıştır. Cehaletin, şimdinin, mevcudiyetin ilerlemeden daha gözde olduğu bir gezegendir Kış. Bir gün Kış’a uzaydan bir erkek elçi gelir ve onların da katılmasını istediği bir gezegenler birliğinden söz eder... Elçinin gelişiyle birlikte yerli ile yabancı, erkek ile dişi, benzerlik ve benzemezlik, parça ile bütün arasındaki ilişki ve çelişkiler insanlardaki karşılıklarını bulup yaşamaya başlar...

6. Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi? - Philip K. Dick (1968)

Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi?, ilk kez 1968 senesinde yayınlanan Philip K. Dick tarafından yazılan bilim kurgu romanıdır. Hikaye örgüsü, bir android avcısı Rick Deckard'ın, ikinci bir avcı John İsidore isyancı androidlerin peşinden gitmesi anlatılır. Roman insanlık felsefesini inceler. 1982 yılında Hampton Fancher ve David Peoples'ın kitaptan uyarladıkları senaryo Ridley Scott tarafından Harrison Ford'un başrolde olduğu Bıçak Sırtı adlı filme çekildi. Kitabın devam romanlarının başlığı da Blade Runner olarak kondu.

Kitap 1968 yılında Nebula Ödülleri'nde adaylık elde etti. 1998 yılında ise Locus Poll Ödülleri'nde 1990 yılından önce yayımlanmış en iyi bilim kurgu kitabı seçildi.

7. Otostopçunun Galaksi Rehberi Serisi - Douglas Adams (1979)

Eskiler der ki: Eğer berbat bir perşembe sabahı geçirmemişseniz, bu kavramın anlamını bütün boyutlarıyla henüz bilmiyorsunuz demektir. Bazıları da bu cümlenin fazla iddialı olduğunu düşünür ve kahramanımız Arhurt Dent de bu kişilerden biridir; ta ki o perşembe sabahına kadar. Aslında o perşembe sabahı Yerküre’de yaşayan herkes için berbat geçmişti; değil mi ama, yaşadığınız gezegenin aniden yok edilmesinden daha berbat ne olabilir ve hikâyemiz de işte o perşembe sabahı başlar. 

 Aslında Yerküre’deki canlıların tek bir kurtuluş yolu vardı: Gezegenin havaya uçmasından saniyeler önce Arthur Dent ve son on dört yıldır bu gezegende tıkılıp kalmış arkadaşı Ford Prefect bir uzay gemisine otostop çekmeyi başarmışlardı. Bu ikilinin yolları evrenin o ana dek gördüğü en güzel gemi olan Altın Kalp ile, iki kafalı ve üç kollu eski bir hippi olan Galaktik İmparatorluk Hükümeti’nin Başkanı Zaphod Beeblebrox, paranoyak, zeki, ama kronik depresif robot Marvin ve yıllar öncesinden kısa bir anlığına gelen güzel bir kızla kesişecektir. 

 İyi de bizler neden doğduk? Neden ölüyoruz? Neden bileklerimize bu kadar uzun süre dijital saatler taktık? Bütün soruların cevabı yıldızlara doğru başparmağınızı kaldırmanızda yatıyor. Ve yanınızda bir havlu bulundurmayı asla unutmayın. İyi eğlenceler Restoran’a buyrun. 

Asla pişman olmayacaksınız...

8. Ben Robot - Isaac Asimov (1950)

Ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov'un bilimkurguya en büyük katkısı Üç Robot Kanunu'dur. Üç Robot Kanunu'na göre;

-Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.

-Robotlar, Birinci Kanun'la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.

-Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun'la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

Ben, Robot'ta, Isaac Asimov en ünlü 9 robot öyküsünü toplamıştır. Bu öyküler, gelecek nesillerin robot öyküleri için bir yol gösterici olmuş, bilimkurguda robotun ciddiye alınmasını sağlamıştır. Asimov, bu öykülerle konuşma yetisi olmayan robotlardan insanlığın iyiliğini gözeten makinelere kadar, robot tarihinin izini sürüyor.

Ben, Robot 25 sene sonra yeni edisyonuyla, İthaki Bilimkurgu Klasikleri dizisinin bir parçası olarak geri dönüyor.

9. Ender Serisi, Ender'in Oyunu - Orson Scott Card (1985)

Altıkırkbeş Yayınları bu sefer bilimkurgu dünyasının en önemli iki ödülünü aynı anda alan, bilim kurgu, fantezi ve edebiyatın doruklarına uzanan, oyun ve ölüm arasında örülmüş bir seriyle tanışmanızı öneriyor.

On bir yaşındaki bir çocuk, 'Kimse kendi hayatını kontrol edemez; elinden gelenin en iyisi sana iyi insanlar, sevdiğin insanlar tarafından verilen rolleri yerine getirmeyi sevmek,' diyebiliyorsa, onun Dünyayı kurtarması şaşırtıcı olmasa gerek.

Gördüğünüz bu kitap bilimkurgu tarihinin en önemli metinlerinden biri olarak kabul edilen Ender Serisi'nin ilk kitabıdır. Bilimkurgu edebiyatının en önemli iki ödülünü, Hugo ve Nebula ödüllerini aynı anda almış ve yayınlandığı günden bu yana çok satanlar listesindeki yerini koruyarak Tüm Zamanların Best Seller'i olarak nitelenmiştir.

Altıkırkbeş Yayın sizi on bir yaşındaki bir çocuğun oyunla ölüm arasında gidip gelen hüzün dolu, sürükleyici ve kırılgan hikâyesine davet ediyor.

  • Ender Serisi 1. Kitap: Ender'in Oyunu

  • 2. Kitap: Ölülerin Sözcüsü

  • 3. Kitap: Soykırım

  • 4. Kitap: Aklın Çocukları

  • 5. Kitap: Savaş Okulunda Yılbaşı

  • 6. Kitap: Ender Sürgünde

10. Vakıf Serisi - Isaac Asimov (1951)

1941 yılında genç bir bilim insanı ve yazar olarak Isaac Asimov, Edward Gibbon’ın yazdığı Roma İmparatorluğu'nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi’nden etkilenerek çağının çok ötesinde bir destan yazdı: Galaktik İmparatorluk’un çöküşü ve feodalizmin dönüşü, İkinci Galaktik İmparatorluk dönemindeki güvenli ortamdan geçmişe bakan bir bakış açısıyla anlatıldı. İşte bu süreç sonucunda “Tarih tahmin edilebilir mi?”, “Toplum nasıl yönetilmeli?” ya da “İmparatorluklar neden yükselir ve çöker?” gibi soruları sormaktan çekinmeyen destansı Vakıf Serisi ortaya çıktı.

Galaktik İmparatorluk’un altın çağıydı. Binlerce yıldır gezegenler bu kadim medeniyetçe yönetiliyordu. Ancak bir adam, imparatorluğun çökeceğini öngörme cüretini gösterdi: Psikotarih biliminin öncüsü Hari Seldon. Tahminlerine göre galaktik savaş kaçınılmazdı. Bu durumu olabildiğince ertelemek adına iki Vakıf kurdu; biri imparatorluğun sahip olduğu binlerce yıllık bilgiyi korumakla yükümlüydü, diğerinin ise ne yeri ne de amacı biliniyordu. İmparatorluk çökmeye başlayınca Galaktik Ansiklopedi üzerinde çalışan Birinci Vakıf sakinleri, Seldon’ın onlar için tahminlerinin de ötesinde bir rol biçtiğini anlayacaktı.

  • 1. Kitap: Vakıf

  • 2. Kitap: Vakıf ve İmparatorluk

  • 3. Kitap: İkinci Vakıf

11. Frankenstein ya da Modern Prometheus - Mary Shelley (1823)

Mary Shelley'nin henüz on dokuz yaşındayken yazdığı yeni bir yaşam yaratmayı arzulayan genç bilim adamının tüyler ürpertici öyküsü günümüzde de yankısını sürdürüyor.

Muhtelif ölülerden alınan parçalarla yaratılan ve bunun sonucu olarak da son derece çirkin bir görünüme sahip olan Victor Frankenstein'in canavarı yaratıcısı tarafından reddedilince intikam arayışı içinde uzun bir yolculuğa çıkacaktır. Tüm zamanların bu en ünlü gotik korku hikayesinde Mary Shelley bilimin sınırları insan zulmünün tabiatı ve bağışlanmaya giden yollarla yüzleşmektedir.

12. Zaman Makinesi - H. G. Wells (1895)

Victoria dönemi Londra’sında yaşayan bir bilim insanı zamanda yolculuk yapmak üzere icat ettiği makineyle geleceğin İngiltere’sini ziyaret eder. Sekiz Yüz İki Bin Yedi Yüz Bir yılında yaşadığı macerayı bir dost meclisinde anlatır. Geleceğin dünyası ayrıcalıklı insanların; güzel, narin ve tembel Eloi’ların rahat ve kaygısız bir yaşam sürdükleri bir yerdir. Ancak Zaman Gezgini bu macera sırasında çok geçmeden yeraltı dünyasına ait hortlaksı Morlock’ları da keşfetmiştir. Wells, Victoria dönemi İngiltere’sinde varsıllarla __yoksullar arasında giderek büyüyen uçuruma yönelik keskin eleştirisinde, tarihin ve gelişmenin anlamını sorgular. Toplumsal adaletsizliğin sürüp gitmesi halinde yol açabileceği felaketlere dair uyarıda bulunur. 1895’te yayımlanan Zaman Makinesi, bilimkurgu edebiyatının köşe taşlarından biri olarak, kuşaklar boyu yazarları etkiledi. 21. yüzyılda yaklaşan çevre felaketlerine ve gezegenimizin yazgısına ilişkin kaygılara dair bir öngörü barındıran eskatolojik boyutuyla güncelliğini bugün de koruyor.

13. Biz - Yevgeniy İvanoviç Zamyatin (1924)

img-s1.onedio.com

Aldoux Huxley, Ayn Rand, George Orwell, Kurt Vonnegut, Ursula K. Le Guin için açık esin kaynağı olan BİZ, ilk kez özgün dilden çevirisiyle okurların karşısında.

Herkesin numaralarla adlandırıldığı ve her an dinlenip gözetlendiği bir ülkede, Tek Devlet'in komşu gezegenlere yayılmak için yaptırdığı uzay gemisinin çalışmalarına katılan bir mühendis günlük tutmaktadır. Herkesin devlete yararlı ve iyi olmasının övgüsüyle başlayan günlük, yavaş yavaş mühendisin devletin başındaki İyilikçi'nin matematiksel, kusursuz düzeninin sorgulanmasına dönüşür. 

'Devlet kendini ve hedeflerini yaşatıyor, ama ölmeyi gönüllü olarak elbette kabul etmiyor o yüzden yeni şimşekler, fırtınalar, kasırgalar başlayacak. Böyledir bu yasa, sonsuza dek fırtına gibi bir 'd' ile taçlanan o yumuşak 'evrim' böyledir. Fırtınanın güçlü nefesi bu sayfalarda duracak.' 

-Yevgeni Zamyatin

'Zamyatin belli bir ülkeyi değil sanayi uygarlığının hedeflerini değerlendiriyor. Bu kitabın konusu aslında Makine'dir, yani insanın şişesinden düşüncesizce çıkardığı ve tekrar şişesine sokamadığı o cin.' 

-George Orwell

'Otomatik Piyano'yu yazarken olay örgüsünü gururla Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya'sından ödünç aldım, o da zaten gururla Yevgeni Zamyatin'in BİZ'inden ödünç almıştı.' 

-Kurt Vonnegut

'Yazılmış en iyi bilimkurgu kitabı. İyi, zeki ve güçlü bir kitap; duygusal açıdan sarsıcı ve teknik açıdan, bilimkurgunun metafor menzilini kullanma tarzıyla, o zamandan bu yana yazılmış birçok kitaptan çok daha ilerde.' 

-Ursula K. Le Guin

14. Dune Serisi - Frank Herbert (1965)

Okurlar tarafından 20. yüzyılın en iyi bilimkurgu yapıtı seçilen Dune serisi, yepyeni kapakları ve gözden geçirilmiş çevirileriyle 50. yılında İthaki'de.

Modern edebiyatın en epik mesih anlatılarından biri sayılan Dune, genç Paul Atreides'in hikâyesini anlatır. Atreides'in ailesi, evrendeki en önemli ve en değerli madde olan melanj 'baharatının' tek kaynağı olarak bilinen Arrakis gezegeninin kontrolünü kabul etmiştir. İmpatorluğun güçleri Arrakis'in kontrolü için birbirlerinin boğazına sarılırken, politika, din, ekoloji, teknoloji ve insani duyguların çok katmanlı, karmaşık etkileşiminden benzersiz bir hikâye doğacaktır.

Frank Herbert'ın yarattığı evren, yıllar boyunca milyonlarca okurun zihninde gerçekliğini kabul ettirdi ve bugün de ayakta.

İyi bir bilim kurgu ve iyi bir edebiyat yapıtı okumak isteyen herkesin yolu Dune serisinde birleşiyor…

  • Dune Serisi 1. Kitap: Dune

  • 2. Kitap: Dune Mesihi

  • 3. Kitap: Dune Çocukları

  • 4. Kitap: Dune Tanrı İmparatoru

15. Yıkım'a Giden Adam - Alfred Bester (1952)

Tarihteki ilk Hugo Ödülü'nün kazananı.

'Tüm zamanların en iyi bilim kurgu klasiklerinden biri.'

-Isaac Asimov-

             24. yüzyılda, evrenin en güçlü adamlarından biri olan Ben Reich, yetmiş yıldır adı bile duyulmamış bir suç işlemeye karar verir: Cinayet. Esper adı verilen zihin okuyucuların, daha düşünce halindeyken suçları engellediği bu dünyada, Reich'ın amacına ulaşması neredeyse imkânsızdı.

       Hükümdarlık adındaki şirketinin, rakip şirket D'Courtney'le girdiği mücadeleyi büyük ölçüde kaybetmesinin ardından başka bir çaresi kalmadığını düşünen Reich, bir yandan da kâbuslarında asıl korkusu Yüzü Olmayan Adam'la uğraşıyordu. Tüm bunlara rağmen Ben Reich pes etmemeye kararlıydı. Aklında yıkımla, Yıkım'a hazırlandığının farkında değildi. Yıkıma Giden Adam, galaksinin içimizdeki megalomana verdiği çarpıcı bir yanıt.

Her biri, uzay ve zamanda eşsiz olduğuna dair mağrur sanrılarla gelişen, sonu gelmeyen dünyalar ve kültürler var. Aynı megalomanlıktan muzdarip sayısız insan geldi bu hayata; kendisinin eşsiz, yeri doldurulamaz, benzersiz olduğunu düşünen. Daha da gelecek böyle insanlar... sonsuza kadar. Bu da böylesi bir zamanın ve böylesi bir adamın hikâyesi… bu, Yıkıma Giden Adam'ın hikâyesi.

          -Harry Harrison'ın sunumuyla-

16. Çocukluğun Sonu - Arthur C. Clarke (1953)

Bilinmeyenin korkusu, geçmişten değil de gelecekten kalma bir hatıra olabilir mi?

1953'te yayımlanan Çocukluğun Sonu, Arthur C. Clarke'ın bir bilimkurgu yazarı olarak tanınmasını sağlayan, yirminci yüzyıla damga vuran önemli romanlardan biri. 2015'te televizyona uyarlanarak dizi haline getirilen ve bilimkurgu takipçileri için yeniden gündeme gelen bu eserin gücü, insanlığın geleceğine dair en özgün ve düşündürücü yorumlardan birini sergilemesinde gizli.

Dünya üzerindeki uygarlığımızın kaderini, insan neslinin akıbetini irdeleyen Çocukluğun Sonu, ters köşeye yatıran bir 'öteki' anlatısı, farklı bir uzaylı istilası öyküsü, ütopya ve distopya arasındaki ince çizgiye dair, kalın harflerle tarihe geçen bir bilimkurgu klasiği…

'Böyle bir kitap yıllardır yazılmadı.'

-C. S. Lewis-

'Ürkütücü derecede mantıklı, inandırıcı ve acımasız bir kehanet girişimi. Clarke gerçek bir usta.'

-Los Angeles Times-

17. Marslı - Andy Weir (2011)

Andy Weir‘ın ilk kez 2012 yılında yayınlanmış bu eseri bilim kurgu romanı ve macera romanı olma özelliğini taşır. Mars’a ilk ayak basan insan olmayı başaran astronot Mark Watney artık farklı bir ilkten kendini kurtarmak durumundadır. Çünkü o aynı zamanda Mars’ta ölen ilk insan olma yolundadır.

Türlü türlü terslikler başarılı astronotun hayatta kalma şansını her geçen gün biraz daha azaltır. Elinde avucunda yer alan hemen hemen her şeyi stoklama yoluna gider. Amacı yıllar sonra gerçekleşecek olan Ares görevine kadar hayatta kalmaktır.

18. Mezbaha 5 - Kurt Vonnegut (1969)

Kurt Vonnegut‘un ilk kez 1969 yılında yayınlanmış bu eseri bilim kurgu romanı olma özelliğini taşır. Billy Pilgrim zamanında sıkışıp kalmıştır. Sürekli hayatının farklı kesitlerine doğru yolculuk eder. Bir savaş esiridir, bir göz doktorudur ve aynı zamanda karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle ölen zengin bir kızla evlenmiştir.

Bir uçak kazasında hayatta kalmayı başardıktan sonra kaçırılır ve Tralfamadore gezegenine götürülür. Bu gezegende yaşayanlar insanların asla ölmediklerini geçmişte yaşamaya devam ettiklerini düşünürler. Billy Pilgrim geçmişte yolculuk etmeye başlar ve sonunda kendisini Dresden şehrinde bulur.

19. Algernon'a Çiçekler - Daniel Keyes (1966)

Daniel Keyes‘in ilk kez 1966 yılında yayınlanmış bu eseri bilim kurgu romanı olma özelliğini taşır. Charlie Gordon akıllı bir insandan çok daha fazlasını olmak istemektedir. Bunun için gerçekleştirilecek bir operasyonda gönüllü olarak denek olmak için başvurmuştur.

Charlie Gordon, deneyler sonrasında zeka aşılanmış bir fare olan Algernon ile labirent yarışına sokulur. Charlie Gordon gelişimini tamamladıkça yarışı kazanmayı başarır. Her şey yolunda gitmesine rağmen kendisinin duygusal açıdan yetersiz olduğunu öğrendiğinde hayatı olmak istediğinden farklı bir yöne doğru gider.

20. Başlat - Ernest Cline

Burası Oasis buradan çıkış yok!

Yıl 2045 ve dünya çok çirkin bir yer.

Uygarlıkları felce uğratan enerji krizi, tam anlamıyla felakete dönüşen iklim değişikliği, kıtlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar ve geriye kalan son kaynaklar için süren nükleer savaşlarla cehenneme dönen bir dünya... Ve bu dünyada yaşamak zorunda olan tüm talihsiz insanlar gibi, henüz on sekiz yaşındaki Wade Watts da uyanık olduğu zamanın neredeyse tamamını bir simülasyonun içerisinde geçiriyor.

İstediğiniz kişi olabileceğiniz, istediğiniz yerde yaşayabileceğiniz ve istediğiniz şeyleri yapabileceğiniz bir yer olan, insanlığın son vahası, sanal dünya OASIS'te.

Ve bir gün OASIS'in yaratıcısı James Halliday ölüyor. Arkasında bıraktığı milyonlarca dolarlık bir servetle. Ancak bir sorun var. Ortada bir varis yok.

James Halliday bütün mirasını tek bir kişiye bıraktı. Yarattığı devasa sanal dünya OASIS içinde sakladığı üç anahtarı bulacak olan kişiye. İşte dünya çapındaki kıran kırana mücadele böyle başladı. Ve anahtara giden ilk ipucunu Wade Watts buldu.

Hazır mısınız?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Onedio Okuyucularının "Mutlaka Okumalısınız" Diyerek Bizimle Paylaştığı Birbirinden Efsane 27 Kitap
Ölmeden Önce Okumanız Gereken Bir Döneme Damgasını Vurmuş 100 Kitap
Son Dönemlerin En Çok Okunan 23 Popüler Kişisel Gelişim Kitabı

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
YORUMLAR
09.02.2020

Alfred Bester - Kaplan Kaplan da şahane.

10.02.2020

Hepsi Şahane Eserler.

10.02.2020

Hemen Hemen Yarısını okumadım, ama imzaları / sahipleri kaliteleri tartışılmaz yazarlar. Güzel Başlık

10.02.2020

Jack LONDON- Yıldız Gezgini'de olmalıydı

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ